Nurettin Abacıoglu
Ak Parti Temayülü
Temayül yoklaması 20 Mart 2011 de batı park spor salonunda yapıldı. Geriye çevre kirliliği kaldı. Bundan kurtulmak için; artık seçim çalışmalarının iletişim teknoloji sistemi kullanılarak yapılması gerekir.
Temayül yoklaması sürecini sonuna kadar izledim. Katılım çok olduğu için batı park spor salonu yetersiz geldi, bunun yerine Atatürk parkındaki kafum da yapılsa daha rahat olurdu.
Bu temayül yoklaması sürecini: İl başkanı Fatih ERKOÇ İle, ilçe başkanı Necati OKAY ve yönetim kurulu üyeleri izdihama rağmen özverili bir şekilde yürütmeyi başardılar. Tebrikler.
SITKI GÜVENÇ 1094 oyla birinci oldu. Bu benim beklediğim sonuçtu. Tebrik ediyorum.
Sıtkı beyi telefonla arayıp sonucu sordum. Daha belli bir şey yok, oy sayımı devam ediyor dedi. Bende birinci olacağını söyledim. İnşaallah dedi.
Çünkü Sıtkı bey için sonuç belliydi. 2007 yılından beri halkın içindeydi. Kendisini yakinen takip ediyordum. Sürekli çalıştı, parti teşkilatı ve delegelerle diyaloğu iyi idi. Cenazelere, düğünlere katılır, kandil gecelerinde cep mesajı çekerdi. Bunun da karşılığını alması normaldi.
SITKI GÜVENÇ’in geçen seçimden de alacağı vardı. Parti genel merkezi inşallah bu sefer hakkını teslim eder.
İlk yirmiye giren adayların genel merkezce değerlendirilmeye alınacağı söyleniyor. Milletvekili adayı olması tahmin edilen isimlerin şunlar olduğu söyleniyor. Merkezden: Sıtkı GÜVENÇ, Mahmut ARIKAN, Mustafa AYDOĞAR, Yıldırım M. RAMAZANOĞLU, M. Nedim ŞEREFOĞLU, Faruk ERZENGİN, Nihan BÜYÜKDERELİ ilçelerden ise: İdris TEZCAN, Koray KIRAÇ, Hamza AKBAŞ, H.Duran GÖKKAYA…
Temayül sonuçlarına bakacak olursak ilçelerin bu işe ciddi şekilde asıldıklarını gösteriyor. İlçelerin birbirleri ile dayanışma yaptıkları söyleniyor. Bu da ilçelerin siyaseti il merkezinden daha fazla önemsediklerini gösteriyor.
Temayül yoklamasının bana düşündürdüklerini sevgili okuyucularla paylaşmak istiyorum.
Genellikle delegeler kendilerini yazan tarafa meyilli olurlar. Delegelerin bir kısmı merkezde, diğer kısmı ise ilçe ve beldelerde ikamet etmektedir. Bu nedenle adayları tanımaları ve özelliklerini bilmeleri mümkün değildir. Seçim zamanı kurulan kısa diyalogların sağlıklı sonuç vereceğini düşünmek te zordur. Anlaşılan şu ki: delegeler adayları tanımadan hatır, gönülle oy veriyor. Buradan çıkacak sonuç doğru olur mu?
Türkiye artık bu ilkel siyasetten vazgeçmelidir. Delege belirlenirken herhangi bir kıstas yok. Bütün parti teşkilatları ilerde kullanmak üzere kendi tanıdıklarını delege yazıyor. Seçim sırasında da oy istiyor. Delege de kendini yazanlara destek veriyor. Doğal olarak tanımadıklarına da vermiyor. Partilere yeni katılmak isteyenlerin bu şekilde önü kesiliyor. Bu demokrasiye aykırıdır. Bu yanlışı düzeltmek gerekir. Bunu bütün partiler bir araya gelip yeniden düzenlemelidirler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.