Prof. Dr. Ahmet Kıymaz
Ankara, Yerel Seçimlere Hazır mı?
Yerel seçimlere 80 gün kala, Ankara hakkında gözlem ve kanaatlerimi paylaşma gereği hissetmekteyim.
Öncelikle şunu belirtmek de yarar vardır, düşüncesindeyim. Hiçbir yerel ve genel seçim, bir öncekinden veya bir sonrakinden çok daha önemli, çok daha kritik görülemez, görülmemelidir. Çünkü, her seçim, kendine özgü olağan veya olağanüstü özelliklere sahiptir. Bunu, niçin yazıyorum? Son 30 yıldır şahit olduğum her seçim, seçmen nazarında olağanüstü gösterilmektedir. İktidar veya muhalefet partileri, kendi siyasî menfaatleri doğrultusunda, her yeni seçimi kendi açılarından kıyametle denk tutmaktadırlar. Siyasîler, "Bu seçim, alınmazsa, millet kıyamet yaşayacak, her şey çok kötü olacak." kanaatini verme gayreti göstermektedir. Kanaatimce, 31 Mart yerel seçimleri de, kendi koşulları içinde diğer seçimlerden çok önemli görülmemelidir, görülemez. Tabiî, akl-ı selim niteliklere sahip olanlarca...
AK PARTİ'NİN İŞİ ZOR!
17 yıla yaklaşan iktidar olma özelliğine sahip AK PARTİ için önümüzdeki yerel seçimlerin yurt genelinde çok da kolay olmayacağını pek çok insan gibi bendeniz de görmekteyim. Uzun yıllardır iktidarda kalmanın getirdiği YIPRANMIŞLIK başta olmak üzere, AK PARTİ teşkilât ve bürokrat kadrolarındaki LİYAKATSİZLİK, VURDUMDUYMAZLIK, HALKTAN KOPUKLUK ve RANTİYECİLİĞİN daha çok öne çıkması gibi özellikler, (gerçek olmasa bile, bu türden algılamaların toplumsal algılama olarak görülmesi) millet nezdinde daha büyük şikâyetlere maruz bırakmıştır. Dolayısıyla, AK PARTİ; özellikle Ankara ve İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerdeki belediyeleri kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyadır.
Ankara ve İstanbul büyükşehir belediyeleri MİLLET İTTİFAKI'na kaptırma tehlikesi ile karşı karşıya kalındığı gerçeği, Sayın ERDOĞAN başta olmak üzere, üst düzey partili yöneticiler tarafından bilinse gerek, parti menfaatine yeni ve önemli önlemler alınma gayreti görülmektedir.
Bendeniz, Ankara'da ikamet etmemden dolayı özellikle Keçiören, Yenimahalle, Altındağ, Pursaklar ilçelerini ve memleketim olması dolayısıyla da Çankırı Merkez ve ilçeleri hakkında daha etkin gözlemlere sahip bulunmaktayım. Bu nedenle, bu bölgelerle ilgili kanaatlerimi paylaşma ihtiyacı hissediyorum.
Çankırı Merkez, Ankara'da Keçiören, Pursaklar gibi ilçelerde ikamet eden nüfusun çoğunluğunun geleneksel Müslümanlık ve muhafazakârlık anlayışı profilinde bulunması nedeniyle, Sayın ERDOĞAN'ın kişiliğine karşı önemli bir teveccühün olduğu kabul edilmelidir. Bu minvalde, özellikle bu seçim bölgelerinde (Keçiören, Pursaklar ve Çankırı Merkez gibi) belediye başkan adayı kim olursa olsun, AK PARTİ'nin belediyeleri alma olasılığı çok yüksektir. Bu nedenle, şimdiden adı geçen yerlerin belediye başkan adaylarını tebrik edebiliriz.
Bununla birlikte, AK PARTİ, bu türden seçim yerlerini kazanmakla iktifa etmemektedir. Çünkü, AK PARTİ için adı geçen ilçeleri almak yeterli değildir. Kanaatim odur ki, Sayın ERDOĞAN başta olmak üzere AK PARTİ yöneticilerinin asıl amacı; Ankara Büyükşehir Belediyesi'ni alabilmektir. Çünkü, MİLLET İTTİFAKI'nın adayı Mansur YAVAŞ bey, alanında deneyimli, ve millet nezdinde de yüksek karşılığı bulunan önemli bir yerel siyasetçidir. Mehmet ÖZHASEKİ'nin, Mansur YAVAŞ karşısında güçlü olabilmesi, ilçelerdeki güçlülüğe bağlıdır.
KEÇİÖREN, TURGUT ALTINOK'LA FARK YAPACAKTIR!
Bu sebeple, ilçe belediye başkan adaylarının toplumda karşılığı olan insanlardan seçilmesi zorunluluk gerektiriyordu. Bu zorunluluktan dolayı, Keçiören'de şahsî oy potansiyeli en az 150 bin oy olan Turgut ALTINOK, başkan adayı yapıldı. Ve partinin amacı, onun aday gösterilmesi ile yerine getirilmiş oldu. Muhtemeldir ki, açık farklılıkla Keçiören Belediyesi ,Turgut ALTINOK sayesinde alınacaktır.
AYHAN YILMAZ, PURSAKLAR'IN OYUNU ARTIRACAKTIR!
Pursaklar ilçesindeki durum da aynı görülmektedir. Herhangi sıradan bir partili bile aday gösterilse idi, AK PARTİ; Pursaklar belediyesini alırdı. Bölgede etkinliği yüksek, sözü dinlenen, karizmatik nitelikleri bulunan Ayhan YILMAZ'ın başkan adayı yapılması da Pursaklar'ın sadece alınmasını sağlamayacak; aynı zamanda da Büyükşehir belediye başkan adayına destek sağlanacaktır. Düşünülen, plânlanan Pursaklar'da da icraata konulmuş oldu.
FETHİ YAŞAR, YENİMAHALLE'DE GÜÇLÜ!
Diğer taraftan, CHP'nin güçlü olduğu, özellikle partisi tarafından yeniden aday gösterilen Fethi YAŞAR'ın halk adamlığı, belediye yönetimi deneyimi ve faaliyetlerindeki meziyetlerinin yüksekliği, AK PARTİ'yi Yenimahalle'de oldukça zora sokmaktadır. AK PARTİ, Fethi YAŞAR'ın önderliğinde Yenimahalle'deki CHP gücünü kırmak için, Altındağ'ın mevcut belediye başkanı Veysel TİRYAKİ'yi Yenimahalle'den aday göstermiştir. Veysel TİRYAKİ, Fethi YAŞAR karşısında ne denli başarılı olacaktır, 80 gün sonrasında birlikte göreceğiz. Kanaatimce, Fethi YAŞAR, Yenimahalle'yi tekrar alacaktır.
MECLİS ÜYELERİNİN SEÇİMİNE DİKKAT EDECEK PARTİLER, BAŞARILI OLACAKTIR!
Gerek CUMHUR İTTİFAKI, gerekse MİLLET İTTİFAKI; başkan adaylarını belirledi ve propagandalarına başladı. Bununla birlikte, geçmiş yıllarda yapılan yerel seçimlerde göz ardı edilen önemli bir konu vardır ki, önümüzdeki seçimler için de göz ardı edilirse partiler de millet de kaybedecek demektir. Meclis üyelerinin seçimi...
Bütün partilerin yerel seçimlerde, mutlaka göz önünde tutmaları gereken belki de en önemli konu Meclis üyelerinin seçimine dikkat edilmesidir.
ÖYLE İLGİNÇ MECLİSİ ÜYESİ PROFİLLERİ VARDIR Kİ, BİLENLER BİLİR...
"Bana Meclis üyeliği huzur hakkı (parası) verilsin de, kim ne yaparsa yapsın." anlayışına sahip, vurdumduymaz, ayak takımından liyakatsiz, hem de zır cahil meclis üyeleri...
"Huzur hakkı (parası) nın beş - on katını ben belediyeye vereyim. Yeter ki, Belediye bürokratları ve belediye başkanı; yaptığım inşaatlarda imâr / iskân konularında veya belediye işlerinde zorluk çıkarmasın." anlayışına sahip, meclis üyeliğini araç kılıp bürokrat sorunlarını çözme gayretinde bulunan menfaatperest ve rantiyeci meclis üyeleri...
Bir üçüncü profil daha vardır ki, meclis üyeleri içinde çok az bulunurlar. BUNLAR, RIZA-YI ŞERİFE UYGUN HAREKET ETMEYİ ÖLÇÜ EDİNMİŞ, LİYAKATLİ VE VAZİFEŞİNAS MECLİS ÜYELERİDİR. Bu türden insanlar, hasbelkader meclis üyesi olduklarında, yanlarında az konuşulur, yapılan işlerden haberlerinin ve bilgilerinin en az olması yeğlenir ve asgârî müştereklerde birliktelikler devam ettirilir.
İlçe belediye başkan adaylarının ve büyükşehir belediye başkan adaylarının kazanıp kazanmamasında, başkan adaylarının profillerinden sonra gelen en önemli etken, meclis üyelerinin seçimidir. Hangi parti olursa olsun, başkan ve meclis üyesi adayları gerçek anlamda millet menfaatine seçilirse ve seçimlerde profil nitelikleri dikkate alınırsa o parti öne geçer ve kazanır, düşüncesindeyim.
PARTİLER, YEREL SEÇİMLERE HAZIR MI?
Partiler, bu özellikleri dikkate alarak 80 gün sonra yapılacak yerel seçimlere hazır mı? Kanaatimce, her iki ittifak da belediye başkan adayları konusunda, seçilebileceklerin en iyilerini aday göstermiş durumdadır. Bununla birlikte, Meclis üyelikleri için aday adayı konumundaki insanlara baktığımızda, Parti adaylarının tamamına yakınında eskiden olduğu gibi, LİYAKATSİZLİĞİ ve RANTİYECİLİĞİ ağırlıklı görmekteyim. Bu türden profillerin belediye meclislerine girmesi durumunda, belediye başkanlarının da belediye bürokratlarının da çok büyük sorunlar yaşayacağını düşünmekteyim.
İstanbul hakkında kişisel gözlemlerim yoktur; lâkin, Ankara ilçelerini ve Büyükşehir Belediyesini almak isteyen ittifaklar, her şeyden ve hepsinden önce meclis üyelerinin seçimine çok dikkat etmek zorundadır. Hangi parti ve hangi belediye başkanı daha çok dikkat gösterirse, o Büyükşehir'i alacak, demektir.
80 gün öncesinden ikazımızı yapalım istedik... Millet yararına, ülke yararına...
Selâm ve saygılarımla...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.