Nurettin Abacıoglu

Nurettin Abacıoglu

“ANTEP YELDEN, MARAŞ SELDEN Mİ ? ”

(Araştırma-İnceleme)

İlimize 15.10.2010 da yağan yağmurun oluşturduğu seller zararlı oldu. Birçok işyerini ve evleri su bastı. Allah korudu. Can kaybı olmadı. Yeri gelmişken 12.12.2009 da yazdığım “Antep Yelden, Maraş Selden mi ?” başlıklı yazıyı yeniden okuyucuların ve yetkililerin dikkatlerine sunuyorum.

Yazının başlığı umarım herkesin dikkatini çekmiştir! Bu sözü  ilk defa G.Antep’te duydum ve çok önemsedim. Oysa ben bu sözün tersini biliyordum.  

Ekolojik dengenin bozulması sonucu, dünyada  yağış, sel, fırtına, hortum gibi felaketler çoğaldı. Hatta akdenizde su hortumu olacak diye meteoroloji yöre halkını uyardı. Küresel ısınma sonucu buzullar erimeye başladı. Doğaya salınan sera gazları çoğaldı. Bilim adamlar öyle diyor….

Hatırlarsanız; ağustos 2009 yazında yaşanan İstanbul ve trakya da ki sel felaketi acı sonuçlar doğurmuştu. 36 kişi ölmüştü. Eşyalar denize sürüklenmişti. Yüzlerce araç da selde sürüklenmiş  ve kullanılamaz hale gelmişti. Manevi zararının yanında maddi zararı da çok yüksek olmuştu. Bu  acı manzarayı tv ekranlarında  izlemiştik.

Önümüz  kış olduğu için ve yukarda anlattığım nedenlerden dolayı iklim şartları ağırlaşabilir. Bu nedenle “Antep yelden, Maraş selden” lafına takıldım. Umarım kentimizi yönetenler benimle bu hassasiyeti paylaşırlar. İnşaallah gerekli tedbirleri almışlardır.

Geçirdiği afetler; deprem, sel, yangın nedeniyle Maraşın 3 defa yer değiştirdiği söylenir.1-Elmalar köyü 2-Namık Kemal mahallesi ( karamaraş) 3-Şimdiki yeri

Şehrimizin Namık Kemal mahallesi (karamaraş)  yerleşkesinin durumu diğerlerinden farklıdır. Bunu biraz açalım:

Depremde yıkılan binaların kalıntılarının üzeri,  geçen zaman içerisinde  dereli deresinden gelen selin getirdiği çamurlarla  örtülmüştür. Bölgede inşaat yapanlar, kazı sırasında  kalıntılara rastlamaktadır. Depremden kurtulanlar şehri şimdiki yüksek yerlere taşımışlardır.

Maraş ahır dağının eteklerinde kurulmuştur. Ahır dağının yüksekliği ortalama 2000 m. civarındadır. 7, 8  adet dik ve derin vadiler vardır. Şehir bu vadilerin sel tehdidi altındadır. Ahır dağına yağan yağmur suları kontrolsuz olarak bu vadilerden hızla şehre sel olarak akmaktadır. Şehrin merkezine taş, kaya,ve çamur getirmektedir. Gelen bu malzemeler rögarları tıkamaktadır. Bu da sel baskınlarına neden olmaktadır.

Vadilerin suyunu taşıyan dere yatakları imar planında yeşil alan olarak gösterilmiş ve konut yapılması yasaklanmıştır. Görünen odur ki; bazı dere yatakları yeşil alandan çıkartılıp, imar planında tadilat yapılarak konut yapılmasına müsaade edilmiştir. Bu bilime karşı gelmektir. Bunun hiçbir haklı açıklaması olamaz.

Umarım, ağcalı, sümbüllü ve dereliden gelecek sel suları dere yatağına yakın yerlerdeki  kaçak yapılara zarar vermez.  Dereliden gelen sel geçmişte  afete sebeb olmuştu. O nedenle dereye bend yapılmıştı.

Derelerin iskana kapatılması olası sel baskınlarındaki zararları önleyecektir. Umarım,  yetkili kurumlar bu hususta gerekli önlemleri almışlardır.

Bilimin ışığında yapılan imar planında, vadilerden gelecek sel sularının şehre zarar vermeden deşarjı için kuzeyde kuşaklama kanalı yapılması önerilmiştir. Bu kanal imar planına işlenmiş ve kanalın kuzeyi iskana yasaklanmıştır.          

Dönemin belediye başkanı imar planındaki bu emri hassasiyetle yerine getirerek dozerlerle kanalı açmıştır. Şimdi  ise kanal gelecek selleri önleyemeyecek şekilde bozulmuştur. Bu nedenle kuşaklama kanalı  acilen yeniden görev yapar hale getirilmeli ve olası sel felaketinin önüne geçilmelidir.

Kanalın ebadı rastgele değil, dağdan gelecek suyun hızı ve debisi hesaplanarak belirlenmeli ve ona göre de açılmalıdır. Yetkili kurumlardan bunu bekliyorum

Kuşaklama kanalının kuzeyi her ne sebeple olursa olsun  iskana açılırsa, bölge olası sel afetine uğrarsa bunun vebalinin altından kimse kalkamaz.

Umarım rant yerine sağduyu ve bilim kazanır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Nurettin Abacıoglu Arşivi