Nurettin Abacıoglu
Bu Ülkenin Makus Talihini Kim Yenecek?
Bu güzel ülkeye ne oluyor dostlar?
17 Ağustos depreminde 15 ile 20 bin insanımız öldü.
Başı örtülü bir kızımız 7.6lık deprem yetmedi mi diye tepkisini o günkü iktidara haykırdı.
Şimdi ise Soma da 301 insanımız öldü.
İnsanlar aynı şekilde tepkilerini iktidara haykırıyor.
Eğer bu felaketlerden ders çıkartılmaz, ciddi tedbirler alınmaz ise daha büyük felaketlere yakalanabiliriz.
Japonya da deprem oluyor kimse ölmüyor. Binalar yıkılmıyor.
Ülkemizde binlerce insan ölüyor ve binalar yıkılıyor.
Kömür ocaklarında yüzlerce insan ölüyor.
İşte son örnek Soma
Almanya da, Fransa da kömür ocaklarında 50- 60 yıldır insan ölmüyormuş.
Hatta Almanya da yaralanan bile yokmuş.
Anlaşılan şu ki, bizim ülkemizde insanın kıymeti yok.
Yeni ölüler olmasın diye tedbir almıyoruz.
Hiçbir şeyi ciddiye almıyoruz.
Kader deyip geçiyoruz.
Tedbir almak günah mıdır? Haram mıdır.
Bu işlerin doğasında ölüm var diyerek tedbirleri önemsiz gibi göstermek doğru mudur.?
Ölenlerin tedbir almayanlar üzerinde hakları yok mudur?
Kul hakkı önemli ise ölenlerle nasıl helalleşilecek?
Maden işletmeciliğinde dünyada lider olan ülke Almanya.
Neden yetkililer bu işleri Almanya nasıl yapıyor diye merak edip öğrenmiyorlar.
Bu kadar basit bir işi dahiyapmak zor mu?
Tembel ve sorumluluk bilinci gelişmemiş idarecilerimizle ancak buraya kadar.Kendileri bir şey de icat edemiyor.
İş ehline de verilmiyor.
Siyasi yandaşlara veriliyor.
Maalesef işin de sonu felaket oluyor.
Yaratılanı yaratandan dolayı seviyorum demekle insan sevilmez.
Bunu her gün tekrarlasanız gene faydası olmaz.
Bu yetmez.
Yaratılanı sevmek onun haklarını korumakla olur.
Onun acı çekmesine engel olmakla olur.
Sonuç olarak insan odaklı düşünülmediği takdirde, bundan daha iyi sonuç alamayız.
Her gün vıcık, vıcık siyasetin konuşulduğu ülkede gerçekler elbette geri plana düşer.
Peki bu ülkenin makus talihini kim yenecek? Ben mi yeneceğim?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.