Trabzon caddesinde SSK hastanesi olarak bilinen yerimiz vardır. Akibeti belli değil. TOKİ aldı deniliyor. Toki’nin buraya ne yapacağı da belli değil.

Şehir merkezinde trafik ve otopark sorunu her geçen gün kendini daha fazla hissettiriyor.

Bu yeri Büyükşehir Belediyesi mutlaka almalıdır. İlk iki katı alışveriş merkezi ve üzerine 4 kat otopark yapıldığında en az 2000 aracın alacağı bir otopark yapılır. Köşedeki trafo bina içine alınır. Arkadan ve önden olmak üzere giriş çıkışlar yapılabilinir.

Burasını yap işlet devret şeklinde de yapacak iş adamları olduğu gibi başka yöntemlerle de yapılabilir.

Sayın Erkoç bunu başardığında Kahramanmaraş kent merkezinde trafik ve otopark sorunu bitecek, cadde ve insanlar nefes alacaktır.

Şehir merkezinde otopark yapılacak başka bir alan yoktur. Elini çabuk tutup, ilk iş olarak bunu hayata geçirebilir.

Eğer bu sorun çözülemezse, Trabzon caddesi ve şehir merkezini rahatlatacak başka bir yer ve proje yoktur, yapamazlar..

Bu fırsatı iyi değerlendirilerek, hemen hayata geçirelim. Başka alternatifimiz yok!...

Risk Almak

Türkiye’de bana neci bir anlayış bürokraside oldukça hakim bir anlayıştır.

Bir kurumun başına atanan insan, o kurumda başarılı hizmet vermek yerine ne kadar fazla o makamda kalırım hesabı içine giriyor.

Bu tarz bürokratlar koltuklarında yıllarca duruyorlar ama görev yaptığı yerde de hiçbir eserin altında imzası bulunmaz. Çünkü risk almayı sevmezler. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın felsefesi bir yaşam biçimi olmuştur.

**

Milli Eğitim Bakanlığında bir dizi değişiklikler hayata geçiriliyor. Bir okul müdürünün aynı yerde 4 yıldan fazla kalmaması, her dört yılda bir rotasyonun yapılması eğitimde istenilen hedefe ulaşılmasında önemli bir kilometre taşı olarak görüyorum.

Hani bir deyim vardır. “Tebdili mekanda ferahlık var” diye. İnsanlar tatile çıktığında beden ve beyin olarak dinlenirler. Tatil dönüşü iş verimi artır.

Öte yandan Okullara Müdür ataması yapılırken İl Müdürünün teklifi ve İl Valisinin onayı ile yapılacak olması, yerelde başarı grafiğini de yükseltecektir.

Çünkü o şehirde tatlı bir rekabet oluşacak. Başarılı olan müdürler bir başka okula da müdür olarak gitme imkanı bulurlar. Başarısız olanlar ise o makamlarını kaybederler.

Ayrıca okul müdürü kendi çalışacağı müdür yardımcılarını da seçme hakkı veriliyor. Müdürün kendi ekip ve kadrosunu kurmasına imkan sağlayan bu idare şekli birkaç yıl içinde okullarda eğitim çıtasını artıracaktır.

Zira şimdi Kahramanmaraş’ta aileler çocuklarını daha iyi devlet okullarında okutabilmek için semt ve mahalle değiştirmektedirler. Şimdiki yönetim tarzı ile birkaç yıla kadar okullar arasındaki eğitim uçurumu da ortadan kalkacaktır.

Tabii bu uygulamadan memnun olmayan yöneticiler olacaktır. Bunlar eğitimin siyasallaştığını söyleyeceklerdir. İktidar istediğini müdür yapıyor diyeceklerdir. Çok az bu şekilde uygulama olsa bile genelde başarı artacaktır. Ben buna inanıyor, bunu savunuyorum.

**