En sonunda buda geldi akılsız başımıza. CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, PKK tarafından kaçırıldı. Tunceli halkının kendi hür iradesiyle Milletvekili olarak seçip Türkiye Büyük Millet Meclisine yolladığı Hüseyin Aygün PKK tarafından kendi seçim bölgesinden alınarak kaçırıldı…

Kafamız karışık. Elin teröristi elini kolunu sallaya sallaya karakol basıp yol kesebiliyor. Şehirlerin göbeğinde istediği gibi eylem yapabiliyor. Kendi seçim bölgesinde seçmeniyle ilgilenen bir Milletvekilini dağa kaldırabiliyor. Birileri elimizde kalan bir avuç toprağa da göz koymuşken bizi idare edenler ne acıdır ki hala ‘Büyük Osmanlı İmparatorluğu’ hayaliyle uyurgezer gibi ortalarda dolaşmaya devam ediyorlar. Yazık size, vallahi yazık…

Uyanın artık beyler; Devlet yönetmek vakıf ve şirket yönetmeye benzemez. Hele hele hayır, hasenat işlerine hiç benzemez. Devletler savaşla, kanla kurulur. Kimse kimseye isteyerek devlet kurdurmaz. Kendi bileğinin gücüyle kurulan devletlerin hiç mi hiç dostu olmaz. Bu yüzdendir ki devletlerarasındaki ilişkiler dostluğa değil karşılıklı çıkar ilişkilerine dayanır.  Devletleri idare edenler bilirler ki ‘Su uyur düşman uyumaz.’ İdareciler bu anlayışı düstur edinirler. Devleti idare edenler idare ettikleri devleti çok sevmek zorundadırlar. Devletçi ve Milliyetçi olmak zorundadırlar. Devletin selameti ve milletin bağımsızlığı için Rıdvan Hoca misali gerekiyorsa cumayı bile terk etmek zorundadırlar…

O çok özlemini duyduğunuz ve çok iyi bildiğinizi zannettiğiniz Osmanlı Devletinde; devletin selameti için bazen evlat bazen kardeş bazen de dede kellesi almak gerektiğinde hiç tereddüt etmeden bu kelleleri aldıklarını bilmez misiniz?

Günlük yaşamda bile insan burnunu başkalarının işine sokmaz değil mi. Sen başkalarının işine çomak sokarsan birileri de senin işlerine çomak sokar değil mi? Söz konusu devlet olduğunda bileceksin ki yaptığın hiçbir şey kesene kalmaz. Misliyle sana geri döner. Allah idarecilerimize akıl fikir versin inşallah…

MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ

Siyasi yazı yazmaktan çok haz duymuyorum. İnsanlar yanlış yorumlayabiliyorlar. Her siyasi partide çok değerli dostlarımız var. Dostluklar zedelenebiliyor veya dostlar alınıyor, kırılıyor veya güceniyorlar. En iyisi siyasi yazı yazmamak diye düşünüyorum. Ama bu gün MHP ile ilgili çok kısa bir paragraf yazamadan edemeyeceğim…

MHP Yanılmıyorsam büyük kongresini 4 Kasım'da 2012 tarihinde yapacak. Bu sebeple MHP düşmanları işi gücü bırakarak bilindik hesaplara tekrar başladılar. Bu hesaplar adına yeni senaryolar yazmaya başladılar. Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin karşısına aday çıkartma yarışına kalkıştılar. Büyük kongreye giderken gözler yeniden rakip isimlere çevrildi. MHP il kongrelerinde yaşanan çekişmelerin Büyük Kongre'ye nasıl yansıyacağının hesapları yeniden yapılmaya başlandı.

Bundan iki ay kadar önce ilk olarak Sayın Meral Akşener’in ismi atıldı ortaya. Akşener çok zeki ve akıllı bir hanımefendi. Hiç umursamadı ve kendisi için hazırlanan yemi yutmadı. Düşmedi bu tuzaklara ve bağlılığını açıkladı Sayın Bahçeli’ye.

Sonra Mansur Yavaş ismi düştü gazetelerin üçüncü sayfasına. Çok çalışmalarına rağmen olmadı, bu ismi birinci sayfalara taşıyamadılar bir türlü. Hemen çark ettiler ve Mansur Yavaş’ı bir kenarda bırakarak başka muhalif isimlerin peşine düştüler.

İzmir'de 11 yıl MHP İl Başkanı olarak görev yapan Müsavat Dervişoğlu geldi akıllarına. Ara sıra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yönetim anlayışını eleştirme cesaretini gösteren Müsavat Dervişoğlu ismine yer verilir oldu üçüncü sayfalarda. Yaşasın, ‘büyük kongrede Devlet Beyin karşısına çıkacak yiğit genel başkan adayımız bu işte’ naraları atılmaya başlandıysa da yine olmadı. Yine MHP düşmanlarının hesabı çarşıdaki hesaba uymadı.

‘Su uyur düşman uyumaz’ dedik ya yukarda, MHP düşmanları da uyumamaya yemin etmişler. İllaki MHP yi karıştıracaklar. Bu kez gedikli muhalif MHP eski Bayındırlık Bakanı şimdilerin Trabzon Milletvekili Koray Aydın ismini attılar yeniden ortaya. Güreşe doymayan bu muhterem kişi MHP düşmanlarının hesabına ‘Allah be… Ya tutarsa’ diyerek balıklama dalmaya kararlı gözüküyor. Beli ki duydukları aklını da ağzını da sulandırmış…

Bu MHP düşmanlarına bir çift sözümüz var; “ Bu kutsal yuvayla ilgili her türlü çamuru attınız, her türlü iftiraya ve edepsizliğe başvurdunuz olmadı. Sayın Devlet Bahçeli tüm bu iftiralarınıza rağmen partisini Büyük Millet Meclisine taşıdı. Türklük onuru ve şerefi için mücadelesine aslanlar gibi devam ediyor. Sayın Bahçeli’nin Partinin başında kaldığı müddetçe emellerinize nail olamayacağınızı sizde çok iyi biliyorsunuz. Bu sebeple uykularınız kaçıyor ve aday üstüne aday çıkartmaya çalışıyorsunuz.” Nafile… Boşa uğraşıyorsunuz. Devletin Başına Devlet gelmese de MHP nin başında Devlet Mutlaka duracaktır. Ama ne olursa olsun  o..pu sanatını icra edermiş. Elbette sizde sanatınızı icra edeceksiniz…