Eğitimciler dikkat!!!

LÜTFEN OKUYUNUZ BEŞ DAKİKANIZI ALIR…

Bir insanın mazisi ele geçirilirse, geleceği o kişi tarafından yönlendirilir. Tarih emperyalizmin anahtarıdır. Tarihimize sahip çıkmalı ve en iyi şekilde onu bilmeliyiz. (Mehmet Niyazi)

Türkiye Fulbright Eğitim Komisyonu Görevi Nedir? ve Ne zaman Kuruldu? Milli Eğitimimiz 27 Aralık 1949'da imzalanan ve ''Fulbright Antlaşması'' ile ABD'ye teslim edildi. Bu antlaşmanın 5.Maddesi şu şekildeydi: "Komisyon, dördü TC vatandaşı ve dördü ABD vatandaşı olmak üzere sekiz üyeden kurulu olacaktır.  bunlara ek olarak Türkiye’deki ABD diplomatik heyetin başı, (Amerikan Büyükelçisi) komisyonun fahri başkanı olacaktır Komisyonda oyların eşit oluşması durumunda kesin oyu misyon şefi (Amerikan büyük elçisi verecektir) Kurulun ABD vatandaşı olan dört üyesinden ikisinin, elçilikteki CIA mensupları arasından seçileceğinden kuşku duymamak gerekir. Böylece, CIA, Milli Eğitim Bakanlığı’na rahatça sızma olanağı bulacak ve kurul üyesi sıfatıyla; öğrenci ve eğitim üyeleri arasında casuslar devşirmekte hiçbir güçlükle karşılaşmayacaktır.

EĞİTİM, ABD Komisyon Üyeleri, ABD Büyükelçisi, ABD Dış İşleri Bakanı üzerinden tamamen Amerikan kültürü ve Amerikan ihtiyaçlarına göre şekillendirilemeye başlanmış; kendi toplumuna-ulusuna kendi gerçekliği zemininde değil, Batı gözlüğü ile bakan bir nesil yetiştirmek amaçlanmıştır.

Oysa her ülke, kendi öznel ve nesnel gerçekliğine, ekonomik-siyasi-kültürel temelleri ölçütünde bir MİLLİ EĞİTİM modeli belirler. Fakat bu anlaşmalar ile Türk Eğitim Sistemi, ekonomik ve askeri alanlarda olduğu gibi, Türkiye’yi tamamen dışarıdan kumanda edilen bir konuma sürüklemiştir. Bu anlaşmalardan sonra Türkiye’nin kalkınmasın çok büyük katkıları olan Köy Enstitüleri kapatılmış, Yatılı Bölge Okulları işlevsizleştirilmiş, Vakıf Üniversiteleri yabancı kültür elçiliklerine dönüştürülmüş, günümüzde anaokulundan başlayan ve çocukları kendi kültürüne yabancılaştıran İngilizce eğitim, kültürel taşıyıcılığı ile topraklarımıza girmiştir.

Unutmayınız… Emperyalizm kendine bağladığı ülkenin ekonomik-doğal kaynaklarında egemen olmakla birlikte; sömürgeleştirdiği ülkede gerçekleştirdiği egemenliğin sürekliliğini sağlamak için o ülkenin sosyal - toplumsal yapısını, eğitim modelini, kültürel yapısını da kendi çıkarları doğrultusunda biçimlendirir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Adnan GÜLLÜ Arşivi