Elbistan Fay Hattı

Bölgemizde felakete yol açan depremleri unutma ve unutturma…

Fay Hattı Nedir?İki kıta sahanlığının birbirlerine sürtünmesi sonrası zıt yönlerde hareket etmeleri ile meydana gelen yapılara fay ya da kırık denir. Bu kırıkların uzunlukları boyunca tabakalar iki ayrı blok şeklinde yer değiştirmektedir. Burada çok önemli bir ayrıma dikkat etmek gerekiyor. O da; kırık terimi ile çatlak farklı şeylerdir.Oluşan ilk harekete “deprem” (ana şok), şiddetli sarsıntının etkisiyle o bölgedeki yer kabuğunun zayıf diğer kısımlarının kırılmasına da “artçı depremler” (artçı şoklar) denir.

Bu ansiklopedik bilgilerden sonra, sonra gelelim bizim coğrafyada önemli olan FAY hattına. Elbistan Fayı: 75 km uzunluğunda olan Elbistan Fay Hattı, henüz kırılmamıştı Ancak (6 Şubat 2023 Elbistan depremi ile büyük kısmı kırıldı) Nurhak İlçesinin kuzeyinden başlayıp, Göksun İlçesinin batısına kadar uzanır. Doğu Anadolu Fay Hattı’nın bir yan kolu olan bu fay, 5-6 büyüklüğünde depremlere neden olmuştur. Kendi merkezinde güçlü deprem 1962 yılında deprem fırtınası olarak yaklaşık kırk gün boyunca Nisan ve Mayıs aylarında sürmüştür. Son yıllarda hemen doğusundaki Sürgü Fayı'nda ise 5 Mayıs 1986'da 5.8 bir ay sonra 6 Haziran 1986'da da 5.6 büyüklüğünde iki deprem meydana gelmiş. Sürgü Fayı'nın hemen kuzeyinde ona dik gelen 100 kilometre kadar uzunluğa sahip doğrultu atımlı Malatya Fayı var. Kuzeydoğuya doğru uzanan Ovacık Fayı da büyük deprem üretme potansiyeline sahip.Ayrıca Elbistan çevresinde, dünyanın en uzun çöküntü hendeği olan KOR çukurunun atım damarı ve Elbistan diri fay hattı ( Elbistan ‘da adını taşıyan kısa aktif bir fay hattı mevcuttur.) bulunur ve ikinci derecede deprem kuşağında yer alır.

            Bölgemizin çevresinde ki fay periyotlarının(dönem) yüksek olması maalesef, toplum olarak rehavete kapılmamıza neden olmaktadır. Bunlar yaşamımızın gerçekleridir, korkarak değil öğrenerek ve tedbirler alarak yaşamasını öğrenmeliyiz.

                        DSCF1159DSCF1150

 

06.02.2023 Pazartesi Günü saat 04.17 de PAZARCIK merkezli 7.7 büyüklüğünde 11 şiddetinde ve aynı gün saat 13.24 de ELBİSTAN merkezli 7.6 büyüklüğünde 10 şiddetinde depremler meydan gelmiştir. Can ve mal kayıbı çok yüksektir. Tahminen 60 binin üzerinde olduğu söylenmektedir.

Bilinen Anadolu’nun depremler tarihinde aynı gün iki büyük deprem olmamıştır. 7.7 büyüklüğünde ki Pazarcık merkezli depremin ŞİDDETİ 11 ve 7.6 büyüklüğünde ki Elbistan merkezli depremin ŞİDDETİ10 olarak ölçülmüştür.7.7 büyüklüğündeki deprem, yerin 8.6 km. derinliğinde meydana gelirken, 7.6 büyüklüğündeki deprem yerin 7 km. derinliğinde gerçekleşmiştir. Bunlara sığ depremler denir ve yıkımları oldukça büyük olur.

342889795_1901451066883813_8263236250672345774_n3568939_474ebbcae9c2bb024194f98452f3eb45_640x640

Bu depremle bölgedeki bütün faylar hareket halinde olup sürekli olarak irili ufaklı olarak deprem üretmektedir ve uzun yıllar üretmeye devam edecektir.

Bu depremlerin özelliğini Yerbilimci Prof. Dr Cenk Yaltırak öğreniyoruz.

PROF. DR CENK YALTIRAK: Şimdi size kısaca herkesin anlayabileceği sadelikte dünkü iki depremin aslında kaydedilen 7.7/7.6 değil, şiddet/enerji boşalımı parametresine göre 11 şiddetinde olduğunu anlatmaya çalışacağım. Depremde gerçek güç tanımlaması ve ölçümü yeryüzüne yakınlığı ve süresine bakılarak hesaplanır.Bu ana kritere(ölçü) göre bakınca 9 saat gibi çok kısa bir zaman Aralığında 7'nin üzerinde aynı bölgede deprem olduğu bugüne kadar dünyada hiç görülmemiş ve yaşanmamış bir olay.

Dünkü yaşanan iki deprem birbirine (30 km) yan yana sayılabilecek bir lokasyonda olmuştur. Bu da bugüne kadar görülmüş bir şey değil. Burada birçok cahil, bilgisiz ve kötü niyetli insan Japonya'daki yaşanan 9 şiddetinde ki depremle bunu ölçüyor. Japonya'daki deprem; kıyıdan 110 km. açıkta, okyanusun 28 km. altında yaşanmıştır. Bizim depremimiz ise yeryüzüne sadece 7 km. gibi çok çok yakın mesafe de olmuştur. İkinci önemli aradaki fark ise, iki depremin arasındaki süredir.

 Japonya'daki deprem 36 saniye, 06.02.2023’de yaşanan depremler ise toplamda 103 saniye gibi bugüne kadar yaşanmamış bir uzunlukta sürmüştür. Bu o kadar büyük ve şiddetli bir deprem ki Trabzon'dan Hatay'a (885 km) Eskişehir'den Kars'a kadar (1340 km) büyük bir coğrafyada çok ciddi şekilde hissedildi.

Peki, bu depremin yıkım gücünü bilmeyenlere nasıl gösterebiliriz? 8 şiddetindeki bir deprem 60 megatonluk bir atom bombası kadar enerji üretir. 06.02.2023 tarihli iki deprem 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeydi. Şu an dünyadaki en güçlü nükleer savaş başlığı sadece 2 megaton! İşte bu kadar büyük coğrafyada, bu kadar etkili olmasının sebebi yere yakınlığı ve çok uzun sürmesindendir. Yani bu deprem; 120 megaton güç çıkışı ile tarihte görülmemiş bir enerji boşalmasına sebep olmuştur. (60 en güçlü nükleer bomba gücünde) "2 megaton ne demek, yıkıcı güç olarak ne yapar" sorarsanız; Japonya NAGAZAKİ'ye atılan atom bombası 1.2 megaton gücündeydi. İşte biz arka arkaya "tarihte eşi benzeri yaşanmamış devasa büyüklükte" iki deprem yaşadık.

Son 200 senede Türkiye'de 13 tane 7'nin üzerinde deprem yaşanmış. İlk defa 9 saat arayla bu kadar şiddetli iki deprem bu coğrafya da meydana gelmiş. Daha önce böylesi hiç olmamış, görülmemiş! Bu bir ilk. İtalya Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü Başkanı Carlo Doglioni: "Türkiye, 30-40 saniye içinde üç metre hareket etti! Bu daha önce yaşanmış, görülmüş bir durum değil. Bu o kadar güçlü ve şiddetli bir deprem ki yıkılan binaların hepsi depremin enerji dalga boyunun gittiği yöne doğru yıkılmış. Maraş'ın dağ silsilesinde yaklaşık 40 km'lik bir yarık oluştu. Bu olağanüstü bir durum. Türkiye 3 metre Arap Yarımadası'na doğru kaydı. Kahramanmaraş’taki depremler o kadar şiddetliydi ki Grönland ve Danimarka’da da hissedildi."

Bölgeyi yakından inceleyen jeologlar geçmişte riskin iyice arttığını raporladılar ama kimse dinlemedi… Felaket geldi Tek çözüm Bilim… Bilim… Bilim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Adnan GÜLLÜ Arşivi