Asuman SOYDAN ATASAYAR

Asuman SOYDAN ATASAYAR

Empati Yolculuğu

İnsanca düşünüp, insanca kararlar alabilmek,hakkaniyet ölçüsünce davranabilmek   için çapı geniş mesafeden bakmayı bilmek gerekir. Her olayın, her düşünce  ve fikirlerin kendimize dönük yüzüne bakarken, bizce  görünmeyen yönünü de görmeyi başarmaktır esas olan. Bu çabanın adına empati denmekte.

İnsanların görsel olduğu kadar  huy, karakter, kişilik,algı ve zeka yapısı  olarakta birbirlerine benzemediklerini hepimiz biliriz ama bu farklılığı göz önünde bulundurmadan değerlendiririz nedense.

Aynı anne babadan doğan, aynı evde, aynı şartlarda büyüyen çocuklar arasında bile inanılmaz farklılıklar vardır...

Aynı sınıfta aynı dersi alan, aynı hocayı dinleyen öğrencilerin  derslerini ne kadar farklı algılayıp, anladıkları yazılı kağıtlarından belli olmaz mı?...

Birden fazla ressamın önüne aynı objeyi koyun. Mesela bir vazo. Aynı süre içinde onlardan vazonun resmini isteyin. Vazonun perspektifi ve renk tonunu her ressamın farklı yansıtmış oldukları görülür…

Hatta  ressamlar  yaptıkları resmin tıpatıp aynısını tekrar yapamazlar.Çünkü her resim farklı zaman diliminde ve farklı ruh hali  ile yapılıyor.

 Yaratılış olarak hiçbir şey birbirinin aynısı değildir.

 İnsanlar  her durumu  kendi kültür  ve konumları  açısından, algı ve idrak derecesinden ve  içinde bulundukları zaman ve ruh hali açısından  hisseder ve değerlendirirler ;

 Doğrularla yanlışlar yer,durum  ve zamana göre değişir daima.Kime göre ve neye göredir doğru ve eğriler.  

Bu sebeple kendi bakış açımızı , düşüncemizi tek doğru kabul edip üzerinde ayak diretmek yanlışların en yanlışı, eğrilerin en eğrisidir.

Gölgede kalan bir nesnenin güneşi inkar edişi gibi bazı çapı dar olan insanlar kendi görüş mesafesinden başka bir mesafeyi asla görmemek için ayak diretiyor malesef.

Kendi doğrularımız penceresinden sıyrılarak biraz da başkalarının bakış açı ve mesafelerine girmeye çalışsaydık, mesela onların ne hissedip ne düşündüklerini..  inanın bu empati yolculuğu eğlenceli ve istifadeli bir seyahattir. 

Kendi penceremden nelerin göründüğünü zaten biliyorum. Önemli olan başkasının penceresinden alem nasıl görünüyor diyerek bu yolculuğa çıksaydık, doğru diye inandıklarımızın pek çoğundan utanırdık belkide.

 Bu yolculuk istifadelidir dedik; Empati hoşgörüyü, hoşgörü sevgiyi doğuracaktır bu yolculukta... Hoşgörü ve sevgi ile yaklaştığımız her karanlık ağaracak, siyahlar aklanacak,  olumsuz, berbat, kötü, çirkin gibi görünen her olgunun olumluya, hayırlıya, güzele, iyiye dönük bir yönü mutlaka farkedilecektir.

Her beyazın zıddı kara;

Kara yoksa beyazın anlamı var mı ola?

Çirkinlik, güzelin ifşası için yaratılmış değil mi?

Öyleyse nedendir kızgınlığımız zıtlıklara?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Asuman SOYDAN ATASAYAR Arşivi