İktidar kanadı erken seçim yok dese de erken seçime yönelik adımların atıldığını da görebiliyoruz.

Nitekim yeni seçim yasası, seçim barajı gibi konular ile ilgili açıklamalar ortadadır.

Öte yandan Sayın Cumhurbaşkanının Türkiye’nin dört bir yanına yaptığı seyahatler, açılışlar ve mitinglere baktığımızda erken seçimin kapıda olduğunu da hissediyoruz.

Ak Parti ve MHP’nin başını çektiği Cumhur ittifakının alternatifi olarak görülen CHP ve İyi Partinin başını çektiği Millet ittifakı cephelerine ayrı ayrı baktığımızda şunu görüyoruz.

“Cumhur ittifakının rakibi pahalılık ve zamlar!”

**

Markete girdiğimizde geçen yıl aldığımız fiyatlar ile şimdikini karşılaştırdığımızda ciddi bir fark olduğunu gözlemliyoruz.

Geçen yıl 500 Tl’ye aldığımızı bu gün 1.200 – 1.300 Tl ye ancak alabiliyoruz.

Üstüne üstlük Elektrik, su ve doğalgaz zamları da bunun tuzu biberi olmuş durumdadır.

Kendi evimden örnek verecek olursam; su faturalarındaki kademe oyunu yaptılar. Önce 20 ton 1. Kademe idi. Bunu 15 tona düşürdüler ortalama 30 ton su kullandığım evimde gelen fiyatlar tam iki katı oldu. Aynı durum Elektrik ve doğalgaz faturaları için de geçerli…

**

İktidar ve muhalefetin çalışmalarına baktığımızda İktidarın en büyük muhalefetinin hayat pahalılığı ve zamlar olduğunu görüyoruz. İktidar mutfaktaki yangına çare bulursa, milletin cebini ısıtırsa yapılacak olan ilk seçimi de Cumhur ittifakının kazanacağını düşünüyorum.

Yok eğer mutfaktaki yangın devam ederse millet yeni tercihlere yönelebilir.

Nitekim vatandaşlarla yapılan sohbetlerde bunu net olarak görüyor ve gözlemliyoruz.

İktidar mutfaktaki yangını söndürecek çareler üretmelidir….