Fuat Avni Yaşıyor Mu?

 Değerli  dostlar haklı bir sorunun cevabını arıyorum.  Toplumsal olarak iyice gerildik.  Giderek  gölgesinden korkan Donkişotlar olduk.  İzler öyle grift ve içinden çıkılmaz bir hal aldı ki, çare ve çözüm yerine çözümsüzlük üreterek birlik ve bütünlüğümüze zarar vermeye başladı.

  Son bulması zor görülen ihraç ve  tutuklamalarda öyle tezatlar iç içe girip kol kola  el ele halini almış  ki ,gerçekten ayıklanması kolay değil. Çözümün turnusolü olabilecek net bir veri de maalesef yok. Kime sorsan , hedef tahtasına MİT gibi ülkemizin ana  omurgasını göstererek işi biraz daha çözümsüz hale getiriyor.

  Olağan üstü dönemi bahane ederek  izleri karıştırma ve kaos üretme merkezinin zinde elemanları 24 saat mesai yaparak  bir çok insanın kafasında kavram kargaşası oluşturmayı da hala başarıyor. O zaman akıllara doğal olarak yukarıdaki soru geliyor.

 Haftada bir de olsa yazdıklarımla insanlarımıza aklı selimi ,birlik ve bütünlüğün önemini, mesleki  bazı doğruları   kaleme almaya gayret ederek amme hizmeti yapmaya çalışıyorum. Özellikle darbe girişimi süreci öncesinde yazdıklarım  ve son günlerde gündem olan meselelere bakış açımı takip edenler bilir. 

  Nurkan Yağız hocam ve Taceddin Özeren valimize yönelik linç uygulamasının haksızlığına vurgu yaparak  göreve iadelerinde tuz biber  de oldum. Bazı başka meslektaşlarımızla ilgili de kaygılarımız gerekli mercilerle paylaşılmaya devam ediyor.

  Doğru söyleyenin dokuz köyden kovulduğu günler geride kaldı. Vatanını milletini seven bireyler olarak doğruluğundan emin olduğumuz bilgileri ilgili yerlerle paylaşmak da bir vatanperverlik görevi. Geçtiğimiz hafta TMSF de üst düzey bir yetkili  ilgisinin alakasının olmadığı bir yerden türetilen suçlama ile sorgulandı . Serbest bırakıldıktan sonra yaşatılan 15 saatlik hoşnutsuzluğunun da etkisi ile devlete hizmetin bedeli bu olmamalı diye yakınmıştı.

  Yıllarını memleketin selameti için zor günlerde seve seve vermiş bu üst düzey yetkili hafta başında da bu görevinden   ihraç edildi. Benim  yakın tanıklığımı bir tarafa koyalım. Aklı selim   yüz insana sorulsa; Tamamının olamaz diyeceği bir fiili durum var şimdi.

  685 sayılı KHK ile kurulan komisyon bu kadar yükün altından nasıl kalkacak. Doğrusu  sorumluluğu ağır bu komisyonun kısa vadede çözüm üreteceği ile ilgili kaygılarım var.

  Biz hekimlere hastalanmadan önce sağlığın kıymeti öğretildi. Koruyucu hekimlik olarak tanımlanan ve misyonu hasta bireylerin sayısını azaltmak olan bu tıp dalı giderek daha önemli hale geliyor.

  İçimizdeki hainleri , fitne ve fücur odaklarını temizlemede önemli bir engel olan kirli bilgi üretme ve çamur atarak iz bırakma gönüllülerini temizlemek hiç de kolay gözükmüyor. Hipnotize edilerek beyinlerine  ihanet  virüsü  bulaştırılmış sureti insan olan bu mahlukların bu gazi  millete  yapamayacağı bir kötülük yok.

  Aklımıza ne kadar kötülük namına bir  durum geliyorsa gelsin fazlasını dahi yaparlar. Yalanı yeminle söyleyen bu insanımsı yaratıklar ürettikleri mikroplarla ha bire saf ve temiz insanlarımıza hastalık bulaştırmakla meşgul.

 Havayı bulandırmak. Etrafa ulu orta çamur atmak.  Sorunları arap saçı gibi karmaşık ve kaotik hale getirmek ve temiz ve namuslu insanları mensetsiz ithamlarla  etkisiz ve yetkisiz hale getirmek ve en önemlisi de yaratılan algı operasyonları ile kendi yedikleri herzeleri gizleyerek ülkemizi hayal ettiği kargaşa içine sürüklemek.

  Değerli dostlar maalesef durum yukarda  aktardıklarımdan daha da vahim. Yaşlar ve kurular biribirini yakarken bu alçaklar el ovuşturarak  ülkemizi yaşanmaz hale getirmek için yeni fuatavniler peşinde.  Duygu yok. İnsaf yok. İz’an yok. İnsanlık yok.

 Yüce kitabımız’da Rabbim  aldığımız her bilgiyi akıl süzgecinden geçirerek doğruluğunu teyid etmemizi tavsiye ediyor. Ortalığı karıştırarak içimizden nadir dürüst ve omurgalı kalmış  insanlar üzerinden algı operasyonu çeken  acemi fuatavniler bizim hızımızı kesmemeli.

  Görevden ihraç edilen kişilerin bankasya  gibi çok şaibeli bir kurum ile ilgili omurgalı duruşlarının bedeli bu olmamalı diye düşünüyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Ali Akben Arşivi