Partiler kurumsal kimlik olarak çıkar karşımıza. Lider dahil partinin kurumsal kimliğinden daha büyük değildir.

Her hangi bir partide siyaset yapan belli noktalara kadar yükselen kişiler, belli bir zaman diliminden sonra, bir yerlere aday gösterilmediğinde, “ben merkezli” düşünerek, ben yoksam gerisi tufan ya da parti kazanır, kaybeder noktasında bir üstünlük taslıyorsa o insanın ülkeye ve şehrine vereceği bir şeyler yoktur.

“Bencillik” bir süre sonra birçok başarılara imza atan biri olsa bile kendini mahvedecek ve yok olma sürecini hızlandıracaktır.

Günümüzde bu tür düşünceler içinde olan onlarca siyasi isim çarpar gözümüze…

Ne diyelim insanoğlu bu, çiğ süt emmiş!...

**

Dün MHP Dulkadiroğlu adayı Neslihan Koca Nergizhanım efendinin tanıtım toplantısına katıldım.

MHP Dulkadiroğlu İlçe Başkanı Mustafa Akpınar genç ve dinamik bir siyasetçi olarak gelecek için ümit veriyor. Saygılı, seviyeli üslup ve beşeri ilişkileri ile göz dolduruyor.

Neslihan hanım bir seçim sloganı söyledi. “Ne AKP ne CHP Bu sefer MHP” diye.

Tutar mı? Çok çalışmaları gerektiğini düşünüyorum. Eğer 17 Aralık vakıası olmasaydı, MHP’nin oylarını çok çok artıracağını düşünüyordum. Şimdi her geçen gün bu kanaatim değişiyor. Toplum Türkiye gündeminde yaşanan bazı olayları kendi penceresinden değerlendirerek farklı sonuçlar çıkarabiliyor.

Neslihan Hanıma çıktığı bu yolda başarılar dilerim.

**

Metin Doğan’a başarılar

Avukat Metin Doğan’ı ailesiyle birlikte tanırım. Çok takıldığım, çok sevdiğim, düzgün biri olarak bildiğim genç bir siyasetçi.

Ak Parti Büyükşehir Belediye Başkan adayı Fatih Mehmet Erkoç ile hayırlı olsun ziyareti yaptık.

Eski İl yönetimi Doğan’ın elini güçlendirmek için Genel Merkezin talimatı yönünde istifalarını vermişler.

Metin Doğan yeni bir liste ile yoluna devam edecek. Günlük üç- dört saat partide görev yapmaya gayret edecek.

Metin Doğan ve yeni il yönetimine başarılar diliyorum.

**

Ak Parti’de sevinenler ve Üzülenler

Ak Parti 11 ilçede adaylarını açıkladı. İki üç ilçede açıklanan isimlerle seçimleri o ilçelerde kazanmalarının çok zor olduğunu ifade ederek konuya girmek istedim.

Dün saat 13.00 sularında, kardeşim gibi sevdiğim Yavuz Nalbantbaşı beni telefonla arayarak Onikişubat Belediye Başkan adayı HanifiMahçiçek’in saat 15.30 sularında Ak Parti seçim bürosuna geleceğini söyledi.

Sonra da Dulkadiroğlu adayı Necati Okay’dan mesaj geldi.

Seçim bürosunda adayları beklerken orada dostlarla sohbet ediyorum.

Dün yanlarında olmayan insanların küme küme adayların etrafında kenetlendiğini gördüm.

Bu tavrı ben “yalakalık” olarak görmüyorum.

Her insanın gönlünden geçen bir isim olur. O isim aday gösterilmediğinde partiye küsmek, seçilen adayı eleştirmek, onu yalnız bırakmak particilik değildir.

Partici adam, isimler üzerinde siyaset yapmaz.

İşte Ak Parti’deki başarının sırrı bana göre budur. Başka partilerde destekledikleri isimler aday olmayınca insanlar partiye küsüyor. Ve çalışmıyorlar. O zamanda partisi başarılı olmuyor.

Partici adam, adayı değil partiyi destekler ve savunur.

Aday endeksli düşünen insanlar menfaatçi ve yalakadırlar. Ne yazık ki bazı insanlar eski partileri ile Ak Parti’yi karıştırıyorlar. Ak Partinin seçmen kitlesinin sosyolojik olgularını değişim noktasında okuyamıyor ve eski seçmen davranış biçimlerini Ak Partili seçmeninde göstermesini bekliyorlar.

O olmayınca da, Ak Parti seçmenine çeşitli isimler vererek aşağılıyorlar.

İşte siyaseten yanlış bir olgu…

Toplumun sosyal davranış biçimlerini okuyamayan siyasi partiler, vatandaştan oy alamıyorlar.

Önce toplumun değişim süreçlerini okuyan ve ona göre politika üreten partilerin her zaman başarılı olacağını düşünüyorum.