Ali AVGIN
İstiklal Mahkemeleri’nde İdam Edilen Tek Kadın
Meclis Başkanı Sayın Cemil Çiçek geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada İstiklal Mahkemeleri çalışmalarını açıklayacaklarını söylediler. Bilindiği üzere bir dönemin kara kutusu olarak bilinen dosyaların açılması ülkemizin gelişmişliği açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz.
İstiklal Mahkemeleri'ne ait karar defterlerinin aslı ve tercümesi, mahkeme zabıtları ve diğer belgeler üç ciltte toplanarak Türkçe ve Osmanlıca ikişer bin adet basıldığını ve yakında Meclis'te satışa sunulacağı ifade ettiler.
55 BİN KİŞİ YARGILANDI 1352 KİŞİ İDAM EDİLDİ
İstiklal Mahkemeleri zabıtlarını ilk gören kişilerden olan Prof. Dr. Ergün Aybars’ın tespitlerine göre, İstiklal Mahkemeleri’nde 55 bin kişi yargılandı, 1352 kişi idam edildi, yaklaşık 40 bin kişi hakkında ise dayak cezası verildi. Toplam 17 İstiklal Mahkemesi kuruldu. Ankara hariç diğer İstiklal Mahkemeleri 17 Şubat 1921’de kaldırıldı. Ankara İstiklal Mahkemesi ise 31 Temmuz 1922’ye kadar görev yaptı.
1928 yılında ”son tevrat” gazetesinde yayınlanan Cellat Kara Ali hatıralarında diyor ki ” Bizim patronlar yalan söylüyor. O kadar cellatın içinde sadece benim cellat Kara Ali olarak idam ettiklerimin sayısı, sıkı durun üstelik hepsi alimdi, hepsi sakallıydı, şalvarlı ve cübbeliydi. ”Sadece benim sallandırdığım kişi sayısı 5216 dır” diyor.
İDAM EDİLEN TEK KADIN
Anadolu’da İstiklâl Mahkemeleri'nde idam edilenlerin birçoğu şapka isyanı yüzünden asıldığı biliniyor. Fakat bu mahkemelerde yargılanıp asılanlardan biri var ki onun hikayesi çok manidar.
24 Kasım 1925'te 23 adet darağacı kurulur. Bu darağaçlarının biri, son nefesini burada verecek olan bir kadın için. Bu hanım Şalcı Şöhret Bacı adı ile nam bulmuş, Erzurum'daki yetim çocuklarına bakmak için el işi şal örüp çarşıda satan bir annedir.
İnkılap yasaları ile devlet birden şapka giymeyi emredince, şehirde yayılan dedikodularla birlikte halk protesto amacıyla şehir merkezine doğru yürüyüşe geçer. O esnada kadınlar hamamından çıkan Şalcı Şöhret Bacı'ya "Senin oğlanlar hükümeti taşa tutuyor, git onlara sahip ol." der biri.
Gözü kara bir kadındır Şalcı Bacı. Bohçasıyla hamamdan dışarı çıktığı gibi hükümet sarayının önüne gider. Asker ve halk arasında sürtüşme olduğunu görünce evlatlarını aramaya başlar. Bulamayınca, oğullarını askerlerin teslim aldığını düşünür. Annelik duygusuyla bağırarak bohçasındaki takunyaları askerlere fırlatır ve şapka hakkında kötü sözler sarf eder.
BEN HATUN KİŞİYİM, ŞAPKAYLA NE İŞİM OLUR?
Ne olduğunu anlamadan tutuklanır, yargılanır ve kurulan 23 adet darağacının biriside Şalcı Şöhret bacı için hazırlanmıştır. 22 erkekle birlikte o da orada asılır.
Çevresindekilere "Ben hatun kişiyim, şapkayla ne işim olur?" dese de kimseye dinletemez. İdam edilirken kadın olduğu anlaşılmasın diye başına çuval geçirilir. Şalcı Şöhret Hanım Bu süreçte idam edilen ilk ve tek kadın olur.
ÜSTAD NECİP FAZIL’IN KALEMİNDEN;
Maraş’ta ihtiyar bir Maraşlının bana çizdiği şu tablo her şeyi göstermeye yeter:
— Hepsi de «Hamdolsun, şapka giymeden ölüyoruz!» diye boyunlarını ilmiğe uzattılar. Şafak sökerken dikkat ettim; çıkan rüzgârdan, hepsinin de sakalı aynı istikamette uçuşuyordu.
Adana’da tutukluları öyle bir yere tıkıyorlar ki —bir Maraşlının tabiriyle— köpekler bile barınamaz. Pislik, kazurat ve teaffün yuvası bir yer… Maraşlılar, milli müdafaaları zamanında memleketlerine geldiği vakit kendisine yapmadıkları ikram bırakmadıkları Kılıç Ali’ye başvurup şöyle diyorlar:
— Biz memleketin belli başlı insanları olarak sizi Maraş’a geldiğiniz zaman başımıza taç ettik. Şimdi bizi bu pislik kuyusuna atmayı nasıl reva görüyorsunuz?
Cevap geliyor:
—Sizi yakında kurtaracağım! Sabırlı olunuz!
Necip Fazıl Kısakürek….
“Yakında ipte sallandırılıp kurtulacaksınız!” manasına, sinsilik ve çukurlukta son haddi tutan bir cevap…
BENİM ADIM MAŞALLAH, ŞAPKA GİYMEM İNŞALLAH
. . .
Mâşaallah Ali Efendi (lâkabı Mâşallah – daima İnşallah ve Mâşallah diye konuşurmuş), Abdulkadir ve Pekmezci Hacı Hüseyin idamlık…
Bunlara hükümden önce soruyorlar:
— Son ihtar! Şapka giyecek misiniz, giymeyecek misiniz?
Cevap, üçlü bir koro halindedir:
— Giymeyeceğiz!
Üçü de sıcak bir yaz günü buzlu bir şerbet içercesine şehitlik şerbetini zevkle, saadetle içiyor.
Mâşaallah Ali Efendi’nin sehpada, boynunda ilmik, muazzam sözü:
“Benim adım Mâşallah, şapka giymem inşallah… Eşhedü…”
İstiklal Mahkemeleri kararlarından en fazla şehrimiz Kahramanmaraş’ın etkilendiğini biliyoruz. 95 yıl önce ülkemizde hukuk adına yapılan hukuksuzluklar, İstiklal mahkemelerinin verdiği garip kararlar, Meclis başkanımızın Sayın Cemil Çiçek beyin verdiği müjde ile İnşallah artık gün yüzüne çıkıyor. Yayınlanmasında emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.
Selam ve sevgilerle.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.