Mehmet TAŞ
KAHRAMANMARAŞ VE MEHMET BALDUK FARKI!..
Her hangi bir isim ya da zümre ile ilgili yazı yazmak istediğimde güzümün önüne iki bardak gelir. Biri boş, biri dolu.
Bu bardaklar bana negatif ya da pozitif düşünme arasında farkı gözlemleme imkanı verir.
Hani çok kullandığımız bir bakış açısı vardır; “bir insana bakarken artı ya da eksi yönlerini ele alalım, artı yönü çoksa o insan topluma faydalı olan insandır” tarzında olan bu bakış açısı benim hayat felsefem olmuştur.
Dün KMTSO Başkanlığını 15 yıldır sürdüren Mehmet Balduk adeta manifesto niteliğinde bir basın toplantısı yaptı. Özeleştiri yaparken, iğneyi kendine çuvaldızı başkalarına batırmayı tercih etti.
Kahramanmaraş’ın her alanda ki çeşitli sorunları ile ilgili bir raporun da kısa başlıklar halinde hazırlanarak basın mensuplarına dağıtıldığı toplantıda, gazeteciler sınırlama olmaksızın her soruyu sorma imkanı buldular.
Açık sözlü, samimi ve net cevaplar vermeye özen gösteren Sayın Balduk; bir sonu üzerine; “benim görev sürem 2012’de bitiyor. Ancak bitmeden önce istifa edeceğim. Yeni başkan kongre gününe kadar tecrübe kazanacak, ortamı öğrenecek, ben bunun için görev sürem dolmadan ayrılmayı düşünüyorum. Ve bu tarihin bir siyasi ve seçimlerle de ilgisi yoktur” diyerek spekülasyonlara da bir anlamda cevap verdi.
Benim çok önemsediğim ve adeta bu kentin geleceği olduğuna inandığım Türkoğlu Demiryolu İstasyonu ve o bölgenin lojistik köy haline gelmesi ile ilgili sorduğum soruya ve benim düşüncelerime aynen katıldığını ifade ederek Narlı Tren İstasyonunda önemli olduğunu ve buradan da yükleme yapılacak tarzda eksikliklerin giderilmesi gerektiğini dile getirdi.
Sayın Balduk’un basına verdiği değeri hepimiz biliyoruz. Bir şehrin kalkınmasında basının önemine değindi. Ancak bu konuda başta iş adamları olmak üzere herkesin eksiği olduğunu da ifade etti.
Menzelet Barajında yapılacak olan Offshore yarışları ile ilgili de düşüncelerini ifade ederken, sanayi sektörü dışında Endüstriyel tarım ile Turizm alanında da yatırımların yapılması gerektiğini vurguladı.
Basın toplantısında bir dikkatimi çeken konu ise; dedikodu ile ilgili söyledikleriydi. Bu şehrin gelişmesi ve çoklu ortaklıkların oluşması için güven olayının önemli olduğunu ve dedikodulara önem verilmemesi gerektiğini özellikle vurguladı.
Kahramanmaraş ile ilgili kısa başlıklar halinde bizlere dağıtılan çalışmalarda hedefler ve projelerde öne çıkartılmıştır. Bu sorunları yenmek için birlik olunması gerektiğini de anlatan Balduk; şehirde siyaset başta olmak üzere her alanda bir bölünmüşlük söz konusu olduğunu ve bu sebepten dolayı da birlik olunmadığına dikkat çekti.
Bir gazeteci arkadaşımızın Ankara toplantıları ile ilgili sorduğu soruya ise; “toplatıların gündemi belli değil. Bir önceki yapılan toplantıda alınan kararların ne olduğu ve bir sonraki toplantıda bunların masaya yatırılmadığını gözlemledim, ve bunda bu şekliyle başarı sağlanmayacağını” söylediğini anlattı.
…gerçi bu güne kadar iki defa yapılan toplantının üçüncüsü yapılmadı. Bu toplantılarda bir başarı ortaya çıkarmıydı diye soracak olursak, çıkmayacağı baştan belliydi. Halktan uzak, halkın bilgi sahibi olmadığı ve halka hesap verme gereği duymayan insanların yapacağı toplantı bir araya gelinerek yenilen yemekten öteye geçmiyor. Geçmedi de!...
ŞENDA EVLİYA’NIN BİR SİTEMİ VAR
Şenda Evliya merhum eski parlamenterlerimizden merhum Halit Evliya’nın eşidir. Bu şehrin ilk bayan eczacılarından biri.
Bakın şende ablamız özellikle Eczacılar günü ile ilgili yönetime nasıl bir eleştiri getirdi.
Umarım bu eleştiriyi Eczacılar Odası dikkate alacaktır.
“14 Mayıs Eczacılar Gününde, arkadaşlarım beni aramadılar. Oysa ben, hem yaşça, hem kıdemce, erkek ve kadın eczacıların en büyüğüyüm. Doğrusu hem hüzünlendim, hem de kınadım. Burada kayıtlı olmamam, aranmamak için mazeretleri olamaz.
Bir gün, onlarda benim yaşıma gelecekler. Vefasızlığın ne kadar acı veren bir duygu olduğunu anlayacaklar. Hoş, bu bunun çok daha acısını, Halit’i kaybettiğimde da yaşadım. Bütün arkadaşlara teessüflerimi iletiyorum” diye yakındı.
Şenda ablamızın bu eleştirisine doğrusu bende katılıyorum. Biraz ilgi, biraz saygı ve biraz da hoş görü çevremizi daha yaşanılır hale getirmek için yeter de artar bile!...
Sevgili Mustafa Hüdayioğlu’nun kulakları çınlasın!...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.