A.Süreyya Durna
Karıştırıcılara Diskur (!)
Dokunuş
Savrulan harmanların yarısı gitti yele
Kaldırılan mahsulün yarısı gitti sele
Nice konular var ki dişe dolgu sayılmaz
Bal kabağı cinsinden, “laf ola beri gele”
A.S.D
Siz eyy çağdaş bayanlar, eyy taife-i nisa!
Yeliz, Pelin, Jülide; Tijen, Ajda, Melisa!..
Güzellik salonlarından, kuaförlerden ve eğlence mekânlarından başınızı kaldırınız da bakınız şöyle! Ülke elden gidiyor, el’ler bayram ediyor, canlar bedel ödüyor, ne bu hâl böyle!
Pırlanta yüzüklü parmaklarınızla, ojeli tırnaklarınızla, kutsanmış haklarınızla tam da düşman gırtlağına sarılmanın vaktidir, neredesiniz?!.
Siz eyy tuzu kuru beyler, ilerici baylar, delişmen taylar, gerilmiş yaylar, işi kolaylar!
Darbekatörler, darbukatörler, provokatörler, çamur güreşçileri, spikerler piyanistler Saylar! Gün bu gündür, vakit bu vakit, yarın ise çok geç! Şimdiden tezi yok, harç misali karılmanın vaktidir, neredesiniz?!.
Siz eyy bre ipçiler, tipçiler, lüpçüler, tüpçüler, küpçüler, cepçiler, hepçiler, hapçılar, şapçılar, şarapçılar, şaralopçular; ne diye beklersiniz ki?
Dört koldan kuşatılıyoruz, dışlanıp atılıyoruz, topluca satılıyoruz, kör yola ölmektense ileri atılıp tam ercesine; alnımızdan vurulmanın vaktidir, neredesiniz?!.
Siz eyy tuzluğa seğirtenler, deveyi böğürtenler, tellallar çağırtanlar, katırı doğurtanlar, kirmanlar eğirtenler, çiğ köfte yoğurtanlar, eksilmeyip artanlar, altın-elmas tartanlar!..
İrtica kol geziyor, şifreleri çözüyor, üstümüzü çiziyor, silindirle eziyor; uyanın haydi! Şol zaman ayarlı bomba gibi kurulmanın vaktidir, neredesiniz?!.
Siz eyy sanattan bihaber kof sanatçılar, serenatçılar, kör inatçılar! Siz eyy sendika ağaları, İspanyol boğaları, göl kurbağaları!..
Eli dirgenliler, omuzu urganlılar, ibrişim yorganlılar!
Siz eyy baron ruhlular, Şaron ruhlular, moron ruhlular ve taşeron ruhlular; koşun koşun durmayın! Viskileri kaparak, tekmil sola saparak, biraz nanik yaparak, laikçilik uğruna, kazanımlar uğruna ve topyekûn savaş uğruna; kafa, kol ve bacak kırmanın, kırılmanın vaktidir, neredesiniz?!.
Siz eyy yiyip içip semiriciler, sömürücüler, kemiriciler! Siz eyy cuntacılar, contacılar, suntacılar, çantacılar, avantacılar! Siz eyy kara para aklayıcıları, kusmuk koklayıcıları, nabız yoklayıcıları, ülke. .oklayıcıları, hak saklayıcıları! Eyy bire mangalda kül savuranlar, küp koymayıp devirenler, kıtlıkta et kavuranlar, dansöz vari kıvıranlar!..
Ortalık toz dumandır, gidişat pek yamandır, zaman kötü zamandır, Tayyip ki kahramandır; bundan daha beteri var mı sizleyin? Yekinsenize! Elde kamçı, sırtta yamçı bir süvari edasıyla mahmuzlanarak, şahlanmış küheylanlar misilli yorulmanın vaktidir, neredesiniz?!.
Siz eyy usta aktörler, faktörler, geçmişteki rektörler, sektörler, direktörler! Siz eyy fişlemeciler, dişlemeciler, haşlamacılar, taşlamacılar, tıraşlamacılar! Eyy fitne fesat uzmanları, ortaçağ azmanları, curufya gazmanları! Siz eyy rantçılar, jantçılar, Hırant’çılar, deodorantçılar! Gösterin kartlarınızı, alın gardlarınızı, açın pankartlarınızı de haydi yürüyün!..
Bağırın, çağırın, öğürün, geğirin ama ülke adına, ulusal kurtuluş adına… Grup grup, tümen tümen alanlara çöreklenip derilmenin vaktidir, neredesiniz?!.
Siz eyy hoşgörücüler, loş görücüler, boş görücüler, kuş görücüler, düş görücüler… Siz eyy diyalogcu dershaneciler, tershaneciler, örshaneciler, hırshaneciler, bilmem daha neciler… Siz eyy Zamancılar, Samancılar, kemancılar, Dumancılar, gümancılar… Siz eyy kasetçiler, hasetçiler, fesatçılar, kesatçılar, pusatçılar, masatçılar…
Rantçılığın ucu sizin deyiminizle; Gayretullah’a dokunmaktadır, dışarıdan bakınca salt böyle okunmaktadır, Pensilvanya sakini böyle yakınmaktadır; haydin hep birlikte duaya, peşinden bedduaya, Hak namına darılmanın vaktidir, neredesiniz?!.
Siz eyy soldan çarklı yazarlar, çizerler, uyurgezerler! Siz eyy yandaşlar, kandaşlar, candaşlar, ekstra vatandaşlar! Eyy medya bülbülleri, rüzgârgülleri, Ebrehe’nin filleri, damdıranın telleri… Gevşemeyin, kopmayın, sakın panik yapmayın! İplik iplik, kelep kelep kendir gibi örülmenin vaktidir, neredesiniz?!.
Kampuslar başörtülülerle lebalep doldu, anfiler mescit oldu, hatta cumhurun başı ile askerler; birlikte namaz kılıyor görmez misiniz?.. “İrtica” diyoruz, ipleyen yok, iğneyi saplayan yok, havaya zıplayan yok, ne bu duyarsızlık? Halk plajlara hücum edeli, vatandaş (!) denize giremez durumdadır. Ülke uçurumdadır!
Enkırmenler nerede? Çemkirmenler nerede? Tayyip şahlık, padişahlık peşinde! Bir “dur!” diyen yok mu, iki duble şarap aşkına?
Eyy hokkabaz devrimciler, deviriciler, fırıldak çeviriciler! “Ba’de harab ul basra” olunca mı uyanacaksınız? Beni duyuyor musunuz?
Huuu, huuu!!!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.