Dr. Ali Akben
Kimin eli kimin cebinde ?
Dünyamızı yaşanmaz hale getiren muktedir güçler ikinci dünya savaşında birbirini yemiş ve tüketmişlerdi.
Yaşadıkları musibet akıllanmalarına yetmeyince , dünyamızı savaş alanı haline getirerek ve islam ümmetinin birliğini bütünlüğünü iğfal etmeye çalışıyorlar.
Son otuz yılı hatta elli yılı geriye doğru taradığımızda demek istediğim daha iyi anlaşılır. Bu kez hedefte Müslümanlar ve onların kanatılmaya müsait zaaflı tarafları var. Sünnilik-şiilik ,Alevilik, vehhabilik ,selefilik ,haricilik ,kur’an Müslümanlığı vs..
İslam topraklarında kurulu stüdyolarda duruma ve şartlara göre, gündeme getirilecek filmlere önce profesyonel oyuncular ve figüranlar bulunuyor. Sonra aralarında oluşturulan nifak zemininde küçük büyük yaralar kanatılarak fitne ve nifak tohumları zemini hazırlanmış gübrelenmiş topraklara ekilerek istenilen vasıfta uzaktan kumandalı zombiler üretilerek Müslüman topluluklarının içerisine daldırılıyor.
Zemin zaten müsait. İtilmiş ,kakılmış,horlanmış ,hak ve hürriyetleri elinden alınmış , içinde birikmiş kinini kusmak için canından başka bir şeyi kalmamış insanları bu zombilerin elinde figüran olarak kullanıyor. Canlı bombalar ve intihar saldırıları buralarda yetiştirilen teröristlerden seçiliyor.
Kapitalist mantık ,cepteki parayı çekerken nasıl bir taktik uyguluyorsa ,aynısını ürettiği savaşlarda da uyguluyor. Önce üretiyor. Sonra tüketilecek ortamı hazırlıyor .
Ne alçakça ve adice bir oyun.
Kardeşi kardeşe,dindaşı dindaşa,komşuyu komşuya kırdırmanın en ucuz maliyetli yolu. Üretim sırasında tüketecekleri her türlü malzemeyi de üreterek oluşturduğu silah pazarında paraya çevirerek iki kere kazanıyor.,
Müslüman toplumların oyunu görmeleri için uyanmaktan başka çareleri yok. Son 3-4 yıldır başımıza örülmeye çalışılan çorapların hepsinin sebebi bu uyanma ve uyandırmada oynadığımız rol.
Korkuları ve kabusları olduk. Eskiden olsa işleri kolaydı. Askerle mi yoksa siviller eliyle mi düzeltme yapılsın? Sadece buna karar vererek düğmeye basmaları yetiyordu. Çünkü halkımızı düdük komutuna göre hareket eden koyunlar haline getirmeyi bir şekilde başarmışlardı.
Şimdi mızrak çuvala sığmaz oldu. Millet ve devlet birbirine sırt sırta verdi ve araya insan ve cin şeytanlarını sokmuyor.
Ne yapsalar yüzlerine gözlerine bulaşıyor . Büyük umut bağladıkları gezi olaylarında ,millet onları rezil etti.
Mit tırlarında güya suçüstü yapıp dünya efkarında suçlu duruma düşürülerek ,terörizme yardım ve yataklık yapıyor hezeyanı ile ağababalarına yedirilecektik. Yüzlerine gözlerine dolandı.
17-25 aralık yargı darbesinde de hayal edilen şeyi gerçekleştiremediler.
Haziran 2015 seçimleri ile garantiledikleri sonucu Başkomutanın kararlı duruşu ters yüz edince ,geriye tek seçenekleri kalmıştı. Darbe. Bu devirde Türkiye de darbe ! Olacak şey değildi.
Son şanslarını(!) da 15 temmuzda kullandılar. Artık barutları yok. Üretilecek senaryoları da yok. Şimdi de hayalleri ile üretilen senaryoların peşindeler . Rüyalardan medet umar oldular . Hurefelerin bini bir para….Ancak avuçlarını yalayacaklar.
Donkişotun gölgesi ile savaştığı gibi gölgelerine saldırarak kalan enerjilerini de tüketerek yok olacaklar.
Bize gelince, devletine sahip çıkmış ve idarecilerini yamyamlara yedirmemiş bu gazi millete devleti her türlü yardımı ve desteği kayıtsız şartsız vermeli.
Önüne çıkartılan bürokratik engelleri asgariye indirmeli. Bu gazi millete güvenerek omuz omuza maddi ve manevi kalkınmayı hızlı bir şekilde tamamlamalı.
Halkımız ekonomik olarak zor günlerden geçiyor. Önündeki bürokratik engeller hafifletilmeli. Yeni ve büyük Türkiye her yönü ile gerçekleşmeli.
Gerçekleşmeli ki, kimine ebabil kuşu, kiminin dişini sökecek demir bilye kimine ise anladığı dilden cevap versin.
Bugünlük de bu kadar.
Kalın sağlıcakla.
KİTAP FUARI
Kahramannaraşımızda bu sene 3 .tertip edilen kitap fuarı 27 ekimde kitapseverlere kapısını açtı. 15 temmuz şehidleri ve Ömer Halisdemir anısına fuarda şehidlerimizle ilgili seminerler ve sergilerinde olacağı için bu yönü ile ayrı bir önem arz ediyor.
Büyükşehir belediyemize ve Türkiye yazarlar birliğine ve desteği olan diğer kurumlara teşekkür ediyorum.
Kahramanmaraşımızın kurtuluşunun simgesi sütçü imamlara yeni sütçü imamların anısını tazeleyerek bu milletin neler yapabileceğini dost düşman tüm dünyaya duyuracağı için de bu fuar övgüyü hakkediyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.