Ömer IŞIK
Maraş’ın Zenginleri
6 Şubat Kahramanmaraş depreminden sonra “Şehrimizin zenginleri ne halde?” diye düşünmeye başladım. Öyle ya asrın felaketini yaşamış olan şehrimiz acaba kimin ahını aldı? Kimlere ne sorumluluk düştü? Bu kez nedense aklıma şehrimizin zenginleri takıldı.
-Şehrimizin imkanları ile zengin olup, o sermayeyi başka şehirlere taşıyanlara,
-Yeraltı zenginliğini veya hazineleri bulup, başka şehirlere fabrika kuranlara,
-Yeraltı zenginliğini keşf edip, oradan ihale alıp, hazine bulunca onu yurt dışına kaçıranlara,
-Hazine bulup, şehrimize fabrika kuran ve asgari ücretle orada işçi çalıştıranlara,
-Şehrimizin imkanlarını başka şehirlere kaptıran zenginlere,
-Hayır hasenatı az olan veya olmayan zenginlere,
-Hayır adına devletin teşvikinden faydalanan zenginlere,
-Gösteriş ve gurura kapılıp, garibanları hor gören zenginlere,
-Eş dostu kayıran, menfaat için haksızlık yapan zenginlere,
-Siyasilere el atan ve onları seçtiren, işleri için onları kullanan zenginlere,
-Siyasileri kullanarak şehrin yönetimine haksız işler yapan zenginlere,
-Kapılarında nice bekleyen garibanlara yardımcı olmayan zenginlere,
-Şehrin menfaatini kendi menfaati için değiştiren zenginlere,
-Kendi arazilerini devlet ihalesine fahiş fiyat ile satan zenginlere,
-Devlet yatırımlarını haksız bir şekilde kendi arsasına çeken zenginlere,
Depremzedeler olarak hesap sormak hakkımız değil mi?
Şehrimizin zenginlerinden elbette şehrimize faydası olan fakir gurebayadestek olan zenginlerimiz vardır. Allah onlardan razı olsun, sayılarını arttırsın. Burada isim vererek onlarıonure etmek isterdim, ancak onların sevabı azaltmak istemedim. Zira tanıdığım bir hayır sever zenginimiz dernek aracılığıyla bir çok fakirlere yardım yapmakta, camiler yaptırmakta, Suriye, Arakan, Afrika ve Pakistan olmak üzere ülkelere yardımlar göndermiştir. Halkımız bu hayır sever zenginleri bilmektedir, ayrıca Allah zaten en iyi bilendir.
Sitayişimiz şehrine sahip çıkmayan, fırsatçılık yapan zenginlerimizedir. Bu zenginlerimiz şehrine sahip çıksaydı hiçbir şehrin yardımına ihtiyacımız olmazdı. Kendi yağımızla kavrulurduk. Sütçü İmam’ın torunlarına yakışır bir durumda olurduk.
Nice vakıf, dernekler şehrimize yaparken zenginlerimizin sesi neden duyulmuyor? Zenginlerimiz kendilerini bir çek edip sorgulamalıdırlar. Her zenginimiz kendini daha iyi bilir, tabii Allah daha iyisinin ve doğrusunu bilir. Yapılan hayır hasenat Allah rızası için mi desinler diye mi ? Gerçek manada zekatlar verilmiş mi? Sadakalar yerine ulaştırmış mı? Hak sahiblerinin hakkı verilmiş mi? Çalışanlara asgari ücret harici ikramiyeler verilmiş mi?
Deprem sonrası şehrimize yurt dışından bile yardım gelirken zenginlerimiz yeterince şehrimize yardım etmişler mi? Yoksa gösteriş için ufak çaplı yardım mı yapmışlar? Bütün bu olaylar halkımızın gözünden kaçmamıştır.
Maalesef deprem sonrası zenginlerimiz bir araya gelerek şehrimiz için yardım yarışına girmemişlerdir. Şehrimizde bir yardım platformu oluşturup organize edebilirlerdi. Bir futbol için yapılan bağışlar kadar şehrimiz düşünülmedi.
Halen şehrimiz artçı depremlerle sarsılmakta ve insanlar evlerine girmeye korkmaktadırlar. Konteynerler yetersiz, bir an önce zenginlerimiz buna el atmalılar. Enkaz kaldırımı hızlandırılmalı, az hasarlı binaların tadilatı yapılarak normal yaşama geçiş özendirilmelidir. “Yiğit düştüğü yerden kalkarmış” . Hep beraber yaralarımızın sarılmasına destek vermeliyiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.