Yahudilerin ve siyonistlerin dini vazifeleri icabı,çocuk kanı içmek veya çocuk kanlı ekmek yeme kutlamaları vardır. ABD’nin New York kentinde yer alan bir Yahudi sinagogunun altında yasadışı kazılmış tünel bulundu. Yahudilerin kapatılmaması için polise direniş gösterdiği gizli tünelden, bebek pusetinden kan lekeli yataklara kadar dikkat çeken birçok materyal çıkarıldı. Kanlı bulgular; sapkın Yahudilerin, Yahudi olmayan çocukların kanını almak için kullandığı ‘iğneli fıçı’ geleneğini gündeme getirdi. Fıçının içi iğnelerle kaplıdır. Kaçırılan çocuğu fıçının içine canlı canlı kapatan hahamlar, ardından fıçıyı dakikalarca yuvarlarlar. Daha sonra fıçının dibinde bulunan musluk açılır ve çıkan kan toplanarak ayinlerde kullanılır.

Yahudilikte insan kanının ikinci bir kullanım yeri ise Pessah (mayasız) bayramları olmuştur. Pessah bayramında bir hafta boyunca mayasız ekmek yapılır ve yenir.

Yahudilerin bulundukları ülkelerden sürülmelerinin nedenlerinden birisi de bu sapık adettir. Özellikle İspanya’da kan içme olayları defalarca gündeme gelmiş, sayısız çocuk kaybolmuş, cesetlerin bir kısmı tamamen kanı çekilmiş bir durumda bulunmuştur.

Osmanlı zabıtlarında da bu konuda gelişmiş pek çok olay vardır. Bunların en önemlileri 1715’te Amasya’da, 1840’ta Şam’da ve Rodos’ta, 1633, 1843 ve 1866’da İstanbul’da, 1863, 1868 ve 1870’te İzmir’de kayda geçen olaylardır. Bu olaylarda pek çok Yahudi suçlu bulunmuş ve idam edilmiştir.

Bir aydan beri gündemde olan masum Narin’in öldürülmesi ile Güran ailesi soruşturma geçirmiş ve ceza almışlardır. Güran ailesi güçlü ve zengin bir aile olarak bilinir. Ailenin Urfa’da bir, Diyarbakır’da iki lüks otomobil galerisi olduğu bilinmektedir. Ortada toprağa gömülü olduğu iddia edilen silahlar da yok; yani en azından Tavşantepe’de yok. Baba Güran‘ın evinde bulunduğu iddia edilen kalaşnikof mermileri için de henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Narin’in ölümünü bildikleri ancak sustukları düşünülen köy sakinleri töhmet altında kalmaktadır. Zira Tavşantepe köyünde geçmiş yıllarda 15 çocuk hayatını kaybetmiş.Bunlardan 9’u ise Güran ailesinden. 5 yaşındayken hayatını kaybeden Tülin Güran’ın engelli olduğu ve merdivenden düştüğü iddia edilmişti. Savcılık Tülin Güran’ın ölümüne ilişkin de soruşturma başlattı. Ancak Narin’in ablasının mezarı köyde bulunamadı.

Diğer taraftan; İstanbul’da SGK’yı dolandırmak için acil durumu olana bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk eden ve bu yolla haksız kazanç elde ederek aynı zamanda ihmal nedeniyle 12 bebeğin ölümüne sebep olan yenidoğan çetesine üye olan isimler tek tek tespit edildi. Tam 47 şüpheli iddianameye girerken çete üyeleri arasında hastane sahipleri, Doktorlar hemşireler başhekimler yer alıyor.

Yenidoğan çetesi ile ilişkili sicili bozuk 19 hastane açıklandı. Çete ve hastaneler hakkında soruşturmalar açıldı. Halkımız olanlara tepkili.

Bütün bunlardan kan ticaretini yayan Yahudiler ve işbirlikçileri sorumludur. Başlangıçta dini ritüelleri için kullanılırken, küresel olarak zenginlere ve önemli kişilere çocuk kanının gençleştirme bahanesiyle pazarlanmasını yaptırmışlardır. Hatta çocuk pedofilifuhuş ayağınıyayan bu lanetli yahudi-siyonizm akımı sorumludur. Epstein dosyası unutulmayacaktır.

Şeytana tapanlarda dini ritüel olarakdevreye çocuk ve bebek kanını kullanırlar. Bir çok ünlünün adenochrome kullandığı ve gözlerinde morluk oluştuğu bir gerçektir. Maalesef ülkemizde bunun ticareti yapılmaktadır. Bir litre adenochrome, milyon doları geçtiği söylenmektedir. Alçaklar vahşiler! çocukları hem istismar ediyorlar, sonra kanını içiyorlar. Çin’in, Doğu Türkistan’da Müslümanlara her türlü zulüm yaptıkları bilinmektedir. Kadınlara tecavüz ve kıyma yaptıkları duyulmaktadır.

-Dünya geneli çocuk kaçırma veya kayıp çocuklar,

-Doğal afetlerden sonra çok sayıda çocuğun kaybolması,

- Çeşitli çeteler, Pkk ve uzantıları,

- Hastanelerin kötü amaçla kullanılmasının önüne geçilmeli.

Z kuşağının bilinçlendirilmesi, uyuşturucu ticaretinin engellenmesi, çocuklara sahip çıkılması, İslami dini eğitiminin verilmesiönem arz etmektedir.