Op.Dr.Uğur TOKA

Op.Dr.Uğur TOKA

Mübarek Ramazan Hakkında

        Müslüman  alemin en  kutsal  ayını ,  mübarek  ramazan  ayını  yaşadığımız  şu günlerde  ramazanla  ilgili  yazmamak  olmazdı.

       Ramazan  ayı  tüm islam  ülkelerinde  coşkuyla  beklenen , yaşanan,  idrak  edilen  bir  ay. Yüzmilyonlarca  insanı  aynı  ortak  payda  da  birleştiren  bu  özel  günler  hem  dünyevi  hem  uhrevi  hayat  için  önemli  bir  fırsat.

       Yüce  dinimiz  '' ameller  niyetlere  göredir ''  diyerek , iş  olsun  ibadet  olsun  her  adımımızda  niyetin ,  diğer  bir  ifade  ile  mana nın  önemini  çok  net  bir  şekilde  vurgulamıştır. Bu mübarek  ayda  yapılan  ibadetlere  ,  tutulan  oruçlara  ,  kılınan  namazlara  daha  derin  manalar  katmak için  düşünmek,  tefekkür  etmek,  bence  ibadetler  kadar  önemli.

       İslam  alemine  şöyle  bir  adım geri  çekilip  geniş  perspektiften  baktığımızda  gördüğümüz  manzara  hiçte  iç  açıcı  değil  maalesef.  Dünyanın  en  geri  kalmış ,  fakir ,despot  idareler  altında  inleyip  sömürülen  ve  birbirini  kıran  insanları;  ramazan  ayında  oruç  tutan,  teravih  namazları  kılan  ,  mübarek  gecelerde  tövbe  deyip  bağışlanma  dileyen  insanlar  yani  müslümanlar.

      Dinimizden  peygamberimizden  kitabımızdan  şüphe  edemeyeceğimize  göre , bu  dinin  mensupları  olarak  kendi kendimize  bir  özeleştiri  yapmamız  gerekir.

      Bugünlük  benim  kanaatime  göre  en  temel  olanına  temas  edeyim. Yüce  Allah'a  hepimiz    iman  eder  ,varlığını  birliğini  bizi  her  an  görüp  gözettiğini  kabul  ederiz. Fakat  bu  iman  siyah  ile  beyaz  gibi   veya  var  yok  diye  ayırd  edeceğimiz kadar  kesin  sınırlı  değildir.  İmanın  dereceleri  vardır.  Her  insan  yüce  peygamberimiz  kadar  iman  sahibi  olsa  dünyada  bir  tane  tembel , cahil  ,  fakir ,  günahkar  müslüman  olmaması  gerekir.

      Şöyle  örnekleyeyim  şu  anda  Somali ' deki  açlık  felaketinden  hapimizin  haberi  var  bunu  hepimiz  biliyor  ve  kabul  ediyoruz. Bizlerin  televizyonlarda  izlediğimiz  kadarıyla  oradaki  açlığı  hissetmemiz ile  orada  bu  görüntüleri  kaydeden  gazetecinin,  gözleri  ile  bu  sahneleri  görmesi  aynı  seviyede  olabilirmi. Bir  derece  daha  ileri  gidelim  oradaki  aç  insanın  açlık  hissi  ile  bizim  algımız  bir  olabilirmi.  Ve  daha  çarpıcı  bir  sahne;  kucağındaki  yavrusu  açlıktan  göz  göre  göre  ölen  ananın  açlık  olayını  idraki  ile  bizim rahat  evimizde  yemekten  sonra  tv  izlerken  bu  görüntüleri  izleyip  vah  vah  dememiz  aynı  inanç  düzeyinde  olabilirmi.

       Yüce  Allah'a  iman  da  işte  böyledir. Bizi  görüp gözeten ,  yaptıklarımızdan  hesaba  çekecek  bir  yaradan  var  deyipte,  tembellik  edip,  haram  yiyip,  kalp  kırıyorsak  tv  den  izlediğimiz  Somali  haberlerine  inanmamız  kadar  imanımız  var  demektir.   Oysa  çocuğunun  açlıktan  ölümünü  izleyen  ana  kadar  derin  hissedebilsek  ,  Yüce  peygamberimizin  imanı  gibi  Allah'a  iman  etsek  ,  her  hareketimizde  başka  insanlardan  ziyade  yürekten  iman  ettiğimiz  Cenab'ı Allah'  hesap  vereceğimizi  bilsek  İslam  alemi  böylemi  olur.  Bence   hayır.

       Mübarek  Ramazan'ı  doyasıya  idrak  edelim.  İbadet  ederken  sadece  yüce Allah' a  borç  öder  gibi  değil  imanımızı  peygamberimizin  imanına  yaklaştıran  bir  ders  alır  gibi  düşünelim.Amellerimizi  mana  ile  zenginleştirelim. İmanımız  evde  oturup  Somali  haberleri  izlemekle  kalmasın  en  azından bir  haberci  kadar  olsun  inşallah.

       Hayırlı  Ramazanlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Op.Dr.Uğur TOKA Arşivi