Mehmet TAŞ
“Mutlu bir şehir” olabilecekmiyiz?
Son günlerde önce ulusal gazetelerde sonra da yerel gazetelerde yayımlanan bir haber dikkatimi çekti. Haberde 81 İl mercek altına alınmış, yaşam biçimleri, ekonomi ve diğer durumlar incelenmiş ve bir sonuç çıkmış.
Çıkan bu sonuca göre; Kahramanmaraş mutsuz bir şehir.
Bana göre bu doğru bir değerlendirme.
Huzur farklı Mutsuzluk farklı bir ifadedir.
Habere şöyle bir göz atalım isterseniz.
“Kalkınma Bakanlığının bölgesel kalkınma uzmanları, Türkiye’yi 26 bölgeye ayırarak bölge ve illerin “hoşnutsuzluk düzeyleri” ni ortaya çıkardı. Buna göre Kahramanmaraş mutsuzluk sıralamasında 9 sırada yer alıyor.”
Ne yani mutluluk sıralamasında 1. Sırada yer alacak değildik ya. Bizden ya da bu gruptan daha mutsuz bir şehir varki bu şehrin adı da İSTANBUL.
Kahramanmaraş çok az göç alan, aldığı göçün büyük çoğunluğu ise kendi içinden yani İlçe ve Köylerden.
Bu durumda başka yaşam biçimi ve kültürler ile etkileşimi ve kaynaşımı son derece azdır.
Bunun sonucu ise bu taplodur.
Çünkü yeni ve farklı, değişik, kültür ve yaşam biçimleri ile karşılaşamayan toplumlarda bezginlik, üretkensizlik, vurdumduymazlık, ilgisizlik, tembellik en öne çıkan davranış biçimleri olarak kendini gösterir.
Bunun en iyi kanıtı ise OKUMA alışkanlığımızın olmayışıdır. Çünkü tembel, ilgisiz, bir şeyler yapmak için kafa yormayan, sürekle tv izleyen toplumlarda okuma- okur yazar oranı v.s. gibi kriterlerle kendini belli eder.
ASLINDA can güvenliği odaklı bir değerlendirme yaptığımızda, pahalılık açısından baktığımızda, iş bulma ve yaşamı idame ettirebilme açısından baktığımızda Kahramanmaraş mutsuz bir şehir görüntüsü de vermez.
Çünkü sosyal paylaşım, komşunun derdine derman olma gibi başka şehirlerde öne çıkmamış toplumsal davranış biçimleri henüz bizde bir değer olarak yerini koruyor.
Kahramanmaraş’ta dilenen dilencilere baktığımızda, bunların hiç birinin bu şehirde yaşayanlardan olmadığını göreceksiniz. Varsa bile sayıları çok azdır. Bu denli sosyal dayanışmanın olduğu bir şehirde yaşayanlar nasıl mutsuz olabilirler?
Sosyolojik bir vakıa olarak nitelendirdiğim bu mutsuzluk kriterleri ve bunların araştırılmasında Kahramanmaraş’ında yer alması bana göre; siyasi erk’in topluma yeterli özgüveni verememiş olmasıdır.
Bu iddiamı güçlendiren konuyu yazayım isterseniz.
OTOYOL MUTLU ETTİ
Yine aynı araştırmada Trabzon,Ordu,Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane, kastamonu, Çankırı ve Sinop İl’lerinde yaşayanlar daha önceki araştırmalarda mutsuzlar arasındaydı. Uzmanlar bu illerin, mutlular bölümüne geçmesini artan yatırımlar ve Karadeniz Otoyoluna bağlıyorlar.
Şimdi Kahramanmaraş’ın çevre kentler ile sağlıklı bir ulaşımı olsa, İlçelere gidirken adam gibi bir yoldan gidip geliniyor olunsa, yılan hikayesine dönen Kahramanmaraş-Göksun, Göksun-Elbistan, Kahramanmaraş-Andırın, Kahramanmaraş-Çağlayancerit ilçe yolları standart bir yol haline gelmiş olsaydı, şehir merkezindeki trafik keşmekeşliği ile otopark sorunu çözülmüş olsaydı. Sanırım Kahramanmaraş en mutlu şehirler sıralamasında 1.liği kimseye kaptırmazdı.
Genel bütçeden Kahramanmaraş’a yapılan yatırımlara baktığımızda, eğitim, sağlık gibi temel olmazsa olmaz konuların çözümündeki yetersizliği ve bunun topluma yansıyan bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır bu mutsuzluğumuz…
*** **** ***
BİZ MUTLU OLABİLİRMİYİZ?
Bizlere yüce dinimiz “elindekilere şükretmeyi emrediyor” amenna, hiç itirazımız yok. Ancak yüce dinimiz yarın ölecekmiş gibi ahiret için, hiç ölmeyecekmiş gibi de dünya için çalışmayı öğütler. O halde rızkın temini için çalışmak gerek. Üretmek gerek. Üretenlere sahip çıkmak, tembelleri de uyarmak gerek diye düşünüyorum.
Kahramanmaraş’ın en temel toplumsal ihtiyaçlarına baktığımızda;
İl ve ilçe yol ulaşımı,
Eğitim ve sağlık,
Kent içi trafik düzeni
Yani üç yada dört başlıkta toplayacağımız bu sorunların çözülmesi bizi mutlu etmeye yetecektir.
Bizim iktidardan, iktidar partisi ve siyasilerden istediğimiz bunlardır….
*** ***** ***
KURTULUŞ MÜZESİ VE ELEŞTİRİM ÜZERİNE
Dünkü köşe yazımda ısrarla Uzunoluk hamamı olarak yapılan şu aşamada hiçbir tarihi özelliği olmayan, zerafet yoksunu, çevre ile uyumsuz ancak bir nostalji olarak görülmesine tahammül edeceğimiz bu yere Kurtuluş Müzesi yapılmak isteniliyor.
Bu konuya bu güne kadar hep sessiz kaldım.
En ufak bir eleştiri yönelttiğimizde, konu başka mecralara kayıyor, esas amacımıza ulaşmak yerine boş işlerle vakit öldürmek zorunda kalıyoruz.
Neyse DOĞAKA’dan Kahramanmaraş Kent konseyinin Kurtuluş Müzesi yapmak koşuluyla proje desteği alınacağı gündeme gelince, bu şehirde yaşayan bir birey olarak düşüncelerimi dile getirdim.
Ben Kahramanmaraş’ı ifade edebilecek tarihi dokuları olan bir mekanda Kurtuluş Müzesinin yapılmasını doğru buluyorum.
Şehrimizde restorasyonu yapılan tarihi konaklardan bir tanesi daha uygun olur diye görüşlerimi açıkladım.
İlgili ilgisiz bir çok insan beni aradı. Büyük çoğunluğu önerimin doğru olduğunu otopark sorunu olmayan, bahçesi olan, en az 100- 150 kişinin aynı anda bulunabileceği bir alanı olan bir mekanın uygun olacağı yönünde telkinler ve teklifler oldu.
Kent Konseyi Başkanı Zeynep Arıkan ve diğer yönetim kurulunda görev alan arkadaşlarım benim bir art niyetle meseleye yaklaşım göstermeyeceğimi çok iyi bilirler.
Orası olsa olsa küçük öğrencilerin faydalanabileceği tarihi birkaç olayın maket biçiminde canlandırılarak onların sergilenebileceği Küçükler için kurtuluş müzesi olabilir.
Ben bu konuda arkadaşlarımın eleştirimi doğru algılamalarını ve okumalarını öneririm.
Konuyu da başka mecralara da çekmeye çalışmayalım. Bizim kaygımız kahramanmaraş’a iyi bir müzenin kurulmasıdır…vesselam!.
*** **** ****
EĞİTİMDE HOŞUMA GİDENLER
Dün Tanrıverdi ailesi tarafından yaptırılan İlköğretim okulunun açılışı vardı. Bir ay falan önceydi. Arabayla giderken durup, okula baktım. İnşaat malzemesi, çevre düzeni, çocuklar için yapılan basket sahası gibi müştemilatlar için söyleyecek bir sözümüz yok.
Allah hayırlı eylesin.
Her şeyi ile tertemiz, pırıl pırıl bir bina eğitime kazandırıldı. Kentin gelişiminde büyük katkısı olduğuna inandığım Tanrıverdi ailesine bu güzel hizmetinden dolayı teşekkür eder, şükranlarımı sunarım.
Nezihe Öksüz Anadolu Sağlık Meslek Lisesi hayırlı olsun
Okul bittiğinde çocukların hemen işe kavuştuğu bir sektör olan sağlık sektörü ve bu sektöre eleman kazandıran Anadolu Sağlık Meslek lisesinden bahsetmek istiyorum biraz.
Şu anda yaklaşık 500 civarında öğrencisi var. Bu yıl ilk mezununu verecek. Üç yılı aşkın bir süredir Cumhuriyet lisesinde eğitim veriliyordu.
Bunun böyle olmayacağını dile getirdik. Değerli milli Eğitim müdürü Tahsin Nas beyefendi bu işi çözüme kavuşturmak adına büyük çaba harcadı.
Önceleri Ağız ve Diş Sağlığı hastanesinin eski binası için uğraş verdi. Ancak orasının olmayacağı ve yetersizliği ortaya çıkınca,. Yapımı devam eden bir başka okul inşaatı için arayışa gidildi.
İşadamı Hanifi Öksüz tarafından annesi Nezihe Öksüz’ün adını taşıyan İÖO binası için çalışmalar başlatıldı.
İşadımının ve ilgili kurumların onayı üzerine de yeni bina arayışı sona erdi. Şimdi taşınma telaşındalar.
Şimdilit üç branşta öğrenci alımının yapıldığı Nezihe Öksüz Anadolu Sağlık Meslek lisesine gelecek yıl yeni branşların açılmasını ve daha fazla öğrenci alımının yapılması gerektiğini hatırlatarak, bu okulu veren Sanayici Hanifi Öksüz’e, Valimiz Şükrü Kocatepe ile İl milli eğitim müdürüne teşekkür etmek istiyorum.
Hayırlı olsun!....
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.