Asuman SOYDAN ATASAYAR
Ne Derler Acaba ?
“Ne derler acaba diye kahrolası bir putumuz var “ demiş şair İsmet Özel. Ne kadar doğru söylemiş. Çok manidar bir söz bu insan zaafiyeti açısından. Özgür düşünmemize ket vuran “ne derler” endişesi put değil de nedir? Ona öyle tapar, ondan öyle korkarız ki, Allah’tan bile korkmayız ondan korktuğumuz kadar.
“Şunu yaparsam ne derler, kim bilir hakkımda ne düşünürler? Ya kötüye yorumlarlarsa… gibi endişe ve çekinceler yüzünden “ hakkımda olumsuz konuşmasınlar da, ben mevcuda razı olayım” deyip kozasının içinde kendi kendini sararak, pek çok hayal ve heveslerinden, düşünce ve projelerinden, zevklerinden vazgeçenleri, hürriyetlerini kendi elleriyle başkalarına teslim eden enayiler olarak görüyorum..
İpek böceği kendi kendinin infaz ipini kendisi örer de farkına bile varmaz.
Kimliğimize, kişiliğimize bazılarının toz kondurmaması, arkamızdan dudak kıvırtmaması, dedikodumuzu yapmaması uğruna bir takım kendi doğrularımızı bazılarının çene yapıp yorulmaması uğruna feda edişimizi trajikomik buluyor ve acıyla gülüyorum ben de zaman zaman bu halkaya dahil olduğum için. Ne derler endişesi yaşamımızdan ne çok şeyi canavar gibi yutuyor halbuki..
Her insan, çevresindeki diğer insanların değer yargılarından ister istemez etkilenir, psikolojik olarak baskısı altına girer. İlkelleşmeye, vahşileşmeye yatkın olan kötü nefsin dizginlenmesi açısından toplumsal faydası olan bu puta verilen önemin dozunu ayarlamayı iyi bilmek lazım diye düşünüyorum. Başkalarının beğenisine odaklı yaşayan insan, asla kendisi gibi olamayacağı bir gerçektir. Bir tür mankurttur “ne derler” e takılı yaşayanlar… Gerekli gereksiz irdelemeden her adet, gelenek, görenek veya çevresindeki düşünce kalıplarına göre riayet eden, her söylenene inanan, inanmış gibi görünenler, kendi iç dinamiklerini kullanamayıp atıl bırakanlardır.
Çünkü birilerinin kendine ters düşen değer yargı barikatını aşmaya cesaret edemez onlar.
Oysa görüşü görüşümü tutmuyorsa, doğruları benim doğrumla çakışıyorsa o kişi benim hakkımda iyi düşünse ne yazar, kötü konuşsa ne yazar diyebilseydik pek çok barikatı aşmış olurduk. İnandığımız doğruları, beğenmediğimiz kişiler uğruna yaşayamıyor feda ediyorsak, bu büyük bir yanılgı hatta ahmaklık ötesi enayiliktir.
Kimi dikkate alıp, kimi almamanız gerektiği hakkında kesin ve net tavır koyamazsanız, doğrularınızı eğri yaşamaya mahkum ettiğiniz için pek çok arzu, emel ve planlarınız gelişmeyecek, gerçekleşmeyecektir.
Önemli olan herkesin seni alkışlaması veya beğenmesi değil; senin istediğin ortamı ve kişileri kendi yaşamına kendin kazandırman olmalıdır. Tabiî ki toplumun ahlak kurallarını hiçe saymak değil bu söylediğim. Bu bir pervasızlık, adamsendecilik de değil; kararlılık ve özgüven yüksekliğidir… Başkalarının hak ve özgürlüklerine müdahale etmeden kendi özgür irademizi geliştirerek, doğru bildiğimiz yolda bağımsız adımlar atmak olmalıdır şiarımız.
Hem fiili hem zihni yönden hür olalım ki, kendimiz olalım…
Atatürk’ün dediği gibi fikri hür vicdanı hür nesil olalım.. nesiller yetiştirelim sorgulayarak, sorguladığımız yanlışların üzerine giderek, kendi doğrularımızı yaşayarak..!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.