Bayram öncesinde göreve bir süre önce atanan yeni Emniyet Müdürümüz Metin Aşık, gazetecilerle kahvaltıda bir araya geliyor..

Arzu edilmeyen ifadeler kullanılmış.

Söyleyenler ve sonrasında gelişen konulara baktım üzüldüm.

Yeni Emniyet Müdürü Sayın Aşık, basına önem veriyor, değer veriyor...

Ve o gün çok geç kente geldiğim için kahvaltıya yetişemedim. Ortada yazılıp, çizilenlere baktığımda da, bu mesleğin onuru adına üzüldüm.

Bunda eleştirilecek tek bir şey var o da; gazeteci'dir.

Gazeteci meslek etiği ile bağdaşmayan davranışlar sergilediği zaman, herkesin madarası olur.

Bu gün Kahramanmaraş'ta gazetecilik madara edilen bir meslek haline gelmiştir.

Gazetecilik onurunu ayağa kaldıracak olan yine bizleriz.

Bizler, onurlu ve omurgalı davrandığımızda, kısa sürede yeniden itibarımızı düzeltebiliriz.

Bu gazetecilerin birbirlerini eleştirmesi ile olacak şey değildir.

Gazeteciler birbirlerinin kuyusunu kazacaklarına birbirlerine destek olacak, onurlu davranış biçimleri geliştirmelidirler.

Şu anda Kahramanmaraş'ta eksik olan da budur!...

Ve bize düşen; kavga etmek değil, birlik olmaktır..

**

PROTOKOL BAYRAMLAŞMASINDA BAŞIMIZA GELENLER

Malum Kurban Bayramının ikinci günü Öğretmenevinde protokol bayramlaşmasına katılayım dedim.

Salona girdim

Fotoğraf makinemi ayarlıyordum.

"Gazeteciler şöyle kenara çekilin" sözü kulağıma geldi.

Neler oluyor diye sordum arkadaşlara;

- Öğretmenevi Müdürü gazetecilerin ortada olmasından rahatsızlık duymuş ki, o kenara çekilin diye emir vermiş.

Hiç kimse ile bayramlaşmadan sessizce çıktım oradan.

Kapı girişinde, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ve heyeti ile başta olmak üzere ayak üstü bayramlaştım.

İçeride bulunan başta Valimiz Sayın Şükrü Kocatepe olmak üzere kimse ile bayramlaşmadım.

15-20 dakika sonra sessizce oradan ayrıldım.

Bir işgüzar yöneticinin orada bizlere yaptığı bu kabalığı ne Sayın Vali'ye ne de Milli Eğitim Müdürüne orada duyurmak, tepki göstermek benim yapacağım davranışlar olamaz.

Ben haddimi de bilirim.

Ama haddini bilmeyen, yetkisini aşan ve bize gösteri yapma nezaketsizliği yapan da kim olursa olsun, edebi dairesinde eleştiririm.

Şimdi yaptığım gibi.

Top Sayın Validedir.

İlgilileri uyarır, saygı duyarız.

Görmezden gelir ise de, Allah işini gücünü rast getirsin der ve sadece Kahramanmaraş'tan tayini çıktığında yolcu ederiz...

Biz misafirperver bir şehiriz!...

**

CUMHURİYET RESEPSİYONU

29 Ekim Cumhuriyet resepsiyonlarına genellikle katılırım. Ancak son yıllarda yeri değiştiği için katılmıyorum.

Geçmişte Hilton oteli yapılması ile ilgili bizim yazdığımız bir iki yazıyı Ramada Oteli ile ilgili pay kuran, kişiliksiz insanların yaşadığı bu şehirde, sırf bu nedenden dolayı Ak Parti'nin çalıştayları dahil o otele ayak basmadım.

O otelin sahiplerinin hiç bir ilanı v.s. bu sitede girmemiştir. İnsanların daha açıkçası şerefsiz ve kalitesiz insanların şerrinden korktuğum için Ramada otele sadece çok sevdiğim bir dostumun oğlunun düğünü nedeniyle girdim.

İyi ki o günkü Cumhuriyet Resepsiyonuna gitmemişim.

Öğretmenevinde gördüğümüz muamelenin bir benzeri de orada yaşanmış.

Şimdi ben ne diyeyim ki?

Valimiz Sayın Kocatepe ile baş başa bir iki saat sohbet etme imkanı buldum bir süre önce.

O güne kadar farklı bir düşünceye sahiptim, o günden sonra ise çok daha farklı ve olumlu düşünceler içindeyim.

Babacan ve samimi yaklaşımı ile Devlet Baba diyebileceğim özellikleri taşıyor.

Sorun iletişim kanallarının kapalı tutulmasında.

Sorun Valilik makamında bu işleri organize edecek basını tanıyan ve basınla iç içe olan işi kotaracak birinin olmamasında, daha doğrusu böyle bir ismin görevlendirilmemesinde yatıyor...

Aslında böyle bir isimde var...

Sayın Valimiz, basın ile aracısız bir araya gelmelidir. En önemlisi de iadeyi ziyaret kültürünü yeniden hayata geçirmeli, gazeteciler dahil herkesi ziyaret etmeli, gönüllerini almalıdır.

Yoksa, açıkça olmasa bile gizliden gizliye çok fazla muhalefet var Sayın vali için...

Bu yazımı samimiyet içinde ele aldığında sanırım meramımı anlayacaktır...vesselam!...

**

YORUMSUZ HABER!...