Adnan GÜLLÜ
Osmanlının borçlarını yalnız Türkiye ödemedi
“Tarihi unutanlar geleceği kuramazlar”
Yakın tarihimizin çok iyi bilinmeyen bölümlerinden biri de Osmanlı borçlarının Lozan’dan sonra ki durumudur. Önce Lozan’ı kısaca hatırlayalım: Lozan’da Osmanlı borçları konusunda görevli heyetin insanüstü gayretleri sonucu borçlar konusunda iki büyük başarı elde edilmiştir.
Birinci olarak bu borçlar, Lozan’la kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti dışında kalan ve eski Osmanlı İmparatorluğu’nun toprakları üzerinde bulunan ülkeler arasında paylaşılmıştır. İkinci olarak bu paylaşma sadece faizleri değil, anaparayı da kapsayacak biçimde hesaplanmıştır.
OSMANLININ BORÇLARINI ÖDEYEN ÜLKELERİN LİSTESİ
- Türkiye 84.597.495
- Suriye- Lübnan 11.108.858
- Yunanistan 11.054.534
- Irak 6.772.142
- Yugoslavya 5.435.597
- Filistin 3.284.429
- Bulgaristan 1.776.354
- Arnavutluk 1.663.233
- Hicaz(S.Arabistan) 1.499.518
- Yemen 1.182.104
- Ürdün 733.610
- İtalya 243.200
- Necit (S.Arabistan) 129.150
- Maan(Güney Ürdün) 128.728
- Asir(S.Arabistan) 26.138
Lozan’dan sonra Düyun-u Umumiye İdaresi(Genel Borçlar İdaresi) kaldırıldı ve yerine Paris’te bir yönetim kuruldu, Düyun-u Umumiye’nin bütün malları ve kadroları Türkiye’ye devredildi. Daha sonra 1933’de Osmanlı borçları yeniden gözden geçirildi ve bu tarihten sonra yapılan muntazam ödemelerle, konulan süreden 29 yıl önce, 1954 yılında genç Türkiye Cumhuriyeti payına düşen Osmanlının bütün borçlarını ödedi.
İtalya 1926’da, Filistin 1928’de, Suriye ve Lübnan 1933’de, Irak 1934’de, Ürdün ve Maan 1945’de, Bulgaristan 1955’de, Yugoslavya 1960’da, borçlarını ödemişlerdir.
Bunlara karşılık, Yunanistan, Suudi Arabistan, (Hicaz, Necit, Asir) Arnavutluk ve Yemen hiçbir borç ödemesinde bulunmamışlardır.
Görüldüğü gibi, Batı Emperyalizm alacaklar, borçlar konusunda bile ülkeler arasında ayrımcılık yapmışlar ve aralarında Yunanistan’ında bulunduğu bazı ülkeler hiçbir ödeme yapmadan bu yükümlülüklerinden kurtulmuşlardır.
Bu da tarihin tatsız olaylardan biridir bu konu… Ancak ve ülkemizde ki “resmi tarih” anlayışının üzerinde pek de durmadığı bir konu olarak durmaktadır…
Not: Osmanlı döneminde Osmanlıya borç veren Avrupalı alacaklı devletlerin zorlaşması Düyun-u Umumiye Osmanlı devletinin 1854 yılından itibaren almaya başladığı dış borçların ödenmeyen anapara ve faizlerinin tasfiyesi için kurulan örgütün adıdır. 17. yy' dan itibaren ekonomik ve mali dengesi gittikçe bozulan Osmanlı Devleti, bütçe açıklarının önemli ölçüde artması sonucu, 1854 yılında ilk kez dışarıya borçlandı. Bu tarihten sonra daha da artan mali sıkıntı bu borçların faizlerinin ödenmesini bile güçleştirdi.
Avrupa devletlerinin artan baskısı sonucu, 1881 yılında "Muharrem Kararnamesi" kabul edildi. Bu kararname ile kurulan "Düyun-u Umumiye-i Osmaniye Varidat-ı Muhassasa İdaresi (Genel Borçlar İdaresi)", Osmanlı borçlarının ödenmesi için ayrılan devlet gelirlerinin tek yöneticisi oldu. Buna göre borçların bir kısmı silindi ve faiz oranları bir miktar düşürüldü. Ancak borçların ödenmesi düzenli bir usule bağlandığı için alacaklılara güvence verilmiş oldu.
Yedi üyeden oluşan Düyun-u Umumiye İdaresi'nin merkezi İstanbul'daydı. İngiliz ve Hollandalı alacaklılar için bir, Fransız, Alman, İtalyan ve Osmanlı alacaklılar için ise birer üyesi bulunuyordu. Düyun-u Umumiye İdaresi'nin görevi kendisine ayrılmış bulunan gelirleri toplamak ve Muharrem Kararnamesi'nin kapsamına giren borçların alacaklılarına ödenmesini sağlamaktır. Borçlar ödendikten ve idari masraflar çıktıktan sonra geriye kalan gelirleri kullanmak ya da başkasına devretmek yetkisi idarenin elindeydi.
Sonuç: Düyun-u Umumiye (Düyun-u Umumiye-i Osmaniye Varidat-ı Muhassasa İdaresi) II.Abdülhamit (1876-1909 yılları arasında 33 yıl hükümdarlık yaptı.) döneminde kurulmuş olup 1881-1939 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu'nun dış borçlarını sömürgeci devletler adına
denetleyen kurumdur…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.