Neye sinirleniyoruz?
Kime kızıyoruz?
İşte size yazı konusu…
Kahramanmaraş trafik konusunda düzelmiyor.
Kimse kimseye saygı duymuyor.
Geçenlerde Sayın Mehmet TAŞ "Sinyal kolu ne işe yarıyor?" diye yazmıştı.
Ben de buna uygunsuz parkı eklemek istiyorum.
Defalarca yazdık ama bence devam...
Çok acil işin var…
Geliyorsun arabanın yanına…
O da ne?
İkinci sırada bir araç…
Çıkman mümkün değil.
Ama işin çok acele…
Aman ha! Kızmayacaksın.
Sakin ol!
Başına bela alma.
15 dakika bekle, belki gelir.
***
Yarım saat geçer, gelen yok.
Artık homurdanıyorsun.
Yok yok, yine de kızmayalım...
Sonunda çıkagelir birisi.
Pişmiş kelle gibi sırıtarak.
Özür falan yok.
Yönelir arabasına...
Siz gözüne bakarsınız, biraz kızgın...
Alırsınız cevabınızı.
“Ne bakıyorsun ulan?”
Eyvah eyvah!
Aldın mı başına belayı.
Şimdi sen özür dile bakalım.
Pardon yanlışlıkla baktım.
Sizin kızacağınızı bilemedim.
Bilseydim arabamı buraya koymazdım.
Kem küm...
Zaten işim de acele değildi, falan.
***
İşte böyle katil olunur.
Ya da böğrünüze bir bıçak darbesi...
Ne kadar sakin olursan ol.
Hepsi boş.
Oto park ve trafik saygısızlığı o kadar çok ki…
Herkese tavsiyem, kızmamak...
“Aman sakin olun”
“Ulan mulan da deseler kızmayın.”
Adam levyeyi çeker gelir haa...
Üstelik bayan varmış, çocuk varmış umurlarında değil.
İyi günler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.