M.Fatih ERDOĞAN
Sınav Sonrası
Üniversite Giriş Sınavı hafta sonu yapıldı. 2.5 milyon gencimiz daha iyi bir yaşam için yarıştı. Peki, ne kadarı amacına ulaşabilecek?
Ancak bir kaç yüz bin gencimiz istediği okula kayıt yaptırabilecek. Sebep ne? Diye soranlara cevap; tercih edilen okulların kontenjanı o kadar da ondan.
Başvuru çok ama istediği bölüme kayıt yaptıran öğrenci sayısı az. Bu yüzden üniversitelerde kontenjanların bir bölümü yine boş kalacak. Okulu bitirdikten sonra iş bulamayan bölümler yine tercih edilmeyecek. Doğru olanda bu!
Sevgili gençler; bu sınav için yıllardan beri az veya çok çalıştınız. Yıllarca fedakârlık yaptınız. Bu seneki Covit19 salgını dolayısıyla yaşadıklarınızda cabası. Yüksek sesle söylemeseniz de biliyoruz ki, bıktınız, usandınız, canınızdan bezdiniz…
Puanlar açıklanıp, tercihler başlayana kadar bir ara verin. İmkânınız varsa bulunduğunuz ortamdan, hısım akrabalardan, arkadaşlardan birkaç haftalığına uzaklaşın derim.
Tatil herkesin hakkı ama en çok da siz sınava hazırlananların hakkı diyebiliriz. Sınav sonuçları açıklanmadan, başarılı olduğunu görmeden bu hakkı kendilerinde görmeyenlere sesleniyorum; ‘sizler elinizden geleni yaptınız, sonrasını, daha sonra değerlendirilirsiniz, şimdi en iyisi mi tatil yapın, biraz dinlenin.’ Çünkü zor günler yeniden sizleri bekliyor olacak...
Puanınızın açıklanması, tercihler, yerleştirme, ek yerleştirme, kayıtlar, yurt bulma, yemek, ulaşım, oryantosyan/uyum derken hemen her gün yeni bir sorunla yüz yüze gelirseniz şaşırmayın.
‘Beterin beteri var’ derler ya doğrudur. Yukarda saymaya çalıştığım sorunların en yıkıcı olanı bile, sınav sonuçlarına baktığınızda, karşınıza çıkacak ‘hiç bir yere yerleşemediniz’ den daha can sıkıcı olamaz. İnşallah böyle bir durumla karşılaşmazsınız…
Her zaman olduğu gibi bu sınavda bir sürü dayaklık çıktı ortaya:
- Sınava son dakikada nefes nefese yetişenler.
- Kimliğini evde unutanlar.
- Uyuyup kalanlar.
- Trafiğe takılanlar, yanlış yola girenler.
- Sınav yeri diye yanlış okula gidenler. Daha neler neler…
Anne babalarını bilmem ama ben olsam kızarım bunlara. Çünkü ‘Adam olacak çocuğa’ hiç benzemiyor bunlar. İnsanın kafası basmasa da, matematik, fizik, kimyadan çakmasa da hiç olsun vaktinde sınava gireceği salona ulaşır…
Sınavdan birkaç gün önce evrak eksiklerini tamamlar. Kimliğinde fotoğraf yoksa Nüfus Müdürlüğünden yenisini çıkartır. İnternetten sınav giriş belgesini çıkartır. Sınav gününden bir gün önce sınava gireceği okulun, yolunu ve yerini öğrenir. Sınav akşamı istenilen tüm belgeleri bir araya toplar, kontrolünü yapar insan.
Sözüm bu kadarını bile yapamayanlara; ‘bakın güzel kızlarım, aslan delikanlılarım bu üniversite işi size çok ağır gelir, kaldıramazsınız. Ne kendinizi ne anne babanızı yormayın. Siz okuyup da ne yapacaksınız? Kendinize kısa yoldan bir iş bulun.’ Sonunda bana dua edersiniz…
Birde TYT sorularını sınav anında görüntüleyip sosyal medyada paylaşan ahmak var. Bildiğiniz gibi bu adam gözaltına alındı. Enteresan bir durum, adam yakalanmak için adeta elinden geleni yapmış! Soru kitapçığının numarasının ayna gibi görünen fotoğrafı, sosyal medyaya koyuyor! Sanki ‘gelin beni yakalayın’ diyor.
Söylenecek söz çok ama bize ayrılan yer bitti. Yazımızı yine duaların en güzeliyle bitirelim: ‘Allah Sizi Üzmesin’ Âmin…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.