Sayın Mehmet Taş beyin isteği üzerine zamam zaman gezip gördüğüm yerleri sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Çalışma hayatı, çocukların büyümesi derken gezip göremediğim yerleri fırsat buldukça, imkanlarım doğrultusunda çok sevdiğim ülkemizin her yerini görmeyi hayal ediyorum. Son üç senedir bu isteğimi kültür turlarına katılarak gerçekleştirmeye başladım.

Bu konu ile ilgili ilkyazıma şu an bulunduğum Sakarya’nın Karasu ilçesinden başlamak istiyorum. Daha önceki bazı yazılarımda bahsetmiştim 2004 yılından beri yaz aylarını burada geçiriyorum. Kendime ait küçük bir yazlığım var.  Burayı seçmemdeki en büyük neden İstanbul’a yakın olması ve havasının Karadeniz iklimi olması nedeniyle daha serin olmasıdır. Yaz aylarında İstanbul’un boğucu sıcağından ve gürültüsünden kaçtığım yerdir

Sakarya ilimizin gözde turizm merkezi Karasu yakın illerden ve son yıllarda ülkemizin her yöresinden ziyaretçi çeken turizmin geliştiği ilçelerimizden biri. Doğal güzellikleri, denizi ve güneşiyle Karasu yaz mevsimi boyunca dinlenmek, tatil yapmak isteyenlerin İstanbul’dan 213 km uzaklıkta 2,5 saatte, Kocaeli’den 122 km uzaklıkta yaklaşık 2 saatte, Ankara’dan 306 km uzaklıkta 4 saatte, Bursa’dan 221 km uzaklıkta 3 saatte, Eskişehir’den 238 km uzaklıkta 3,5 saatte ulaşabilmeleri özellikle yazın ilgiyi arttırmaktadır.Karasuya ulaşım için önce Adapazarı’na oradan Karasuya gitmek gerekiyor.

İlçe tarihi Frigyalılar dönemine kadar uzansa da günümüze ulaşan tarihi doku oldukça az, ilçede Maden deresi, Acarlar Longozu, Akgöl, Küçükboğaz gölü, Karasu sahili, Yeni mahalle, Agua Park, ilçe turizmi için en önemli yerler, yabancı turistler ve gezi turlarının rotaları arasında Karasu ilçesi de yer alıyor.

Ülkemizin en uzun ve en geniş kumsalı olan Karasu sahili yaz mevsiminde Ege ve Akdeniz bölgemizdeki ünlü plajlardaki gibi yoğun ve kalabalık, kıyı boyunca ince kum yapısı olan plajın gerisinde çok sayıda otel, yazlık evler, pansiyon ve restoranlar bulunuyor. Deniz zaman zaman dalgalı ve bazı yerler aniden derinleştiği için denize gireceklerin dikkatli olması gerekiyor.,

Kaynağını Çam dağlarından alan Maden deresi 30 km boyunca yemyeşil bir doğa içinde derince bir vadinin içinde akıyor,kestane, kayın, çınar ağaçlarının olduğu bitki örtüsü arasında oluşan patika yollar ve devamındaki kayalıklarda mağara girişleri var.

Su basar orman alanı olan Acarlar longozu 1562 hektarlık bir alanda doğa harikalarından biri, 2300 civarında bitki türü, çeşitli balık türleri, 192 kuş türü, tavşan, sincap, yaban domuzu, tilki gibi canlılar ile zengin bir yaşam alanı olarak koruma altına alınmış.

Dünyadaki ikinci büyük longoz olan Acarlar Longozu Göl çevresinde yürüyerek dolaşmak mümkün olmadığı için ahşap yürüyüş yolu, 4 kilometrelik bölümünde yapılabilecek tekne gezisi veya su bisikleti gezisi ile çevreyi keşfedebilirsiniz. Gölün bulunduğu alanda bir restoranda pide türleri, et yemekleri ve tatlı su balığı yiyebilir ve dinlenebilirsiniz.

Sakarya nehrinin denize döküldüğü yerde bulunan yerleşim gayet güzel nehir boyunca sıralanmış balıkçı tekneleri, çınar ağaçlar gölgesinde çay bahçeleri ve birkaç balık lokantası bulunan mahallede nehir boyunca yürüyüş yapabilirsiniz.

Karasunun başlıca geçim kaynağı fındık ve turizm’dir. Nüfusu 55.000 olan Karasu yaz aylarında 250.000 kadar ulaşıyor. 10 km’ye varan muhteşem sahili ile özellikle gurbetçi vatandaşlar tarafından tercih edilen Karasu Sakarya’nın en sevilen ve ziyaret edilen ilçesidir. Adapazarı’na 50 km uzaklıkta olan bu şirin ilçenin bir başka büyük özelliği ise kuzeyindeki muhteşem sahil ve Karadeniz’in o muhteşem suyunda denizin keyfini çıkarırken güneyinde ise muhteşem yeşillikleri ile Karadeniz’in yaylalarını aratmayacak kadar güzel. Her geçen gün gelişme gösteren Karasu’yu görmeyenlere tavsiye ediyorum.