Manisa iline bağlı Soma ilçesinde meydana gelen maden kazasına kilitlendik iki gündür.

Evine ekmek götürebilmek uğruna yerin altına giren ve ekmeğini taştan çıkartan 282 fidanı kaybettik.

Ülkenin Başbakanı dahil herkes oradaydı. Ve herkes maden ocağından çıkan her canlı için sevinirken her maden şehidi içinde yürekleri kan ağladı. Ağladık, hüzünlendik.

Kahramanmaraş’tan Soma’ya ahkam kesmek kolay olur. Ülkemizin büyük çoğunluğu bu elim hadise karşısında dua ederken, kimi provokotörler bunu fırsat bildiler, İstanbul, Ankara gibi kentlerde kamu malına zarar verdiler. Oysa madenden yaralı çıkan bir işçi çamurlu çizmeleri ile sedyeye yatmak istemeyerek, çizmelerimi çıkartayım mı diye soruyordu? Ne asil bir davranış değil mi? Her ikisi de bu ülkenin vatandaşları. Bir tanesi kamu malına ihanet ediyor, yakıp yıkıyor, kırıp döküyor bir diğeri de sedyenin kirlenmemesi için çizmelerini çıkartmaya kalkıyor.

İşte asil ve yüce milletimizi temsil eden o ayağındaki çizmeyi çıkartmak isteyen bu ülke sevdalısı yiğit insan. Diğerleri ise….

**

TV’lerde o yaralı işçinin “çizmelerimi çıkartayım mı?” sözü karşısında gözlerimizin yaşardığını inkar edecek değiliz. İşte savaşlarda kahramanlık destanı yazan o insanın dedeleriydi. Sokağı savaş alanına çeviren, vatandaşların ev ve işyerlerini yağmalayan katil sürüleri değildi.

Maden kazasında sürekli kayıplarımız artıyor. İçeride 120 kişinin falan olduğu söyleniyor.

Devletimiz üç günlük ulusal yas ilan etti.

Hükümet üyeleri, siyasi parti liderleri o bölgede inceleme yaptılar. Kazalara kader deyip razı olmamak gerektiğini düşünüyorum. Önce tedbiri alacaksınız sonra da takdiri yüce Allah’a bırakacaksınız. Karayolunda 150 km hız ile kaza yapıldığında buna kader değil cinayet diyoruz.

Fabrikada alınan önlemler, iş güvenliği ve diğer konuların neler olduğunu bilmiyoruz. Yarın bir gün araştırmalar yapılacak, sonuçlar ortaya çıktıktan sonra kader yada bile bile ölüme gitmişler şeklinde görüşlerimizi ifade edebiliriz. Bu günden ahkam kesmek, hükümeti suçlamak v.s. doğru yaklaşımlar değildir.

**

Esasen şu anda tamda “sözün bittiği yerdeyiz” çünkü bu olayın çok ciddi araştırılıp, ihmal var ise yetkililerin en ağır cezalara çarptırılması gerektiğidir.

Hatırlanacağı üzere hükümet bir süre önce çocuk istismarı ve ölümü ile ilgili cezaların artırılması ile ilgili bir yasa çalışması başlattı.

Topluma karşı yapılan suçlar ve bireysel suçlarla ilgili ciddi ve caydırıcı cezaların olduğu bir yasa gerekiyor.

Yapanın yanına kar kaldığı bir hukuk sistemi vatandaşların vicdanını zedelediği kadar hukuka olanı güveni de azaltıyor.

Sanırım hükümet bunun üzerine bu konuda ciddi adımlar atacaktır. Maden kazasında hayatını kaybeden maden şehitlerine Allah’tan rahmet yüce Türk milletine başsağlığı diliyorum.