Mustafa BUĞDAY
Teröre Ve Destekçilerine Karşı ‘’Topyekün Seferberlik’’
Ülke olarak ciddi terör eylemlerine maruz kalmaktayız. Aslında Türkiye olarak terör olaylarına alışmış/alıştırılmış bir ülkeyiz. Son zamanlar da üst akılların talimatı ile terör saldırılarının dağdan çekilip Ankara, İstanbul gibi metropollere taşınmış olması belli ki terörün ciddi kan kaybettiğini ve can çekiştiğini gösteriyor. Bununla beraber ülke olarak terör destekçilerine karşı da ciddi mücadeleler vermekteyiz. Ancak teröre ve destekçilerine karşı bu mücadeleyi sadece silahlı kuvvetlerden ve emniyet teşkilatından beklemenin doğru bir tutum olduğu söylenemez.
Kapsamlı bir terörle mücadele sürecine girip bu terör belasından kurtulmak istiyorsak eğer, bu görevi sadece emniyet güçlerimizin üzerine yıkıp çözüm beklemek asla kabul edilemez. Bu mücadele silahlı kuvvetlerimizle birlikte, tüm siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin, meslek odalarının, gazeteci ve basın yayın kuruluşlarının, akademisyenlerin ve özellikle milli iradenin tezahürü olan sivil halkın topyekün olarak seferber olup birlikte vermesi gereken kutsi bir mücadeledir. Tüm bu kurum ve kuruluşların üzerine düşen ise, bir sorumluluk üstlenmek ve bu sorumluluğu hakkı ile yerine getirmektir. Herkesin vatan savunması hususunda elini taşın altına koyması hatta bedenini koyması gerekir. Çünkü vatan ve millet sevgisinin neticesi bunu gerektirir. Aksi halde bu kutsal dava için sefere çıkmayıp saf tutmayanlar tarihin karanlık ve utanç sayfalarına adlarını yazdırmaktan öteye gidemeyeceklerdir.
Terörle mücadele bu topraklar da yaşayıp al bayrağımızın gölgesinde oturan her vatandaşın asli bir görevidir. Çünkü şehitlerimizin kanı ile yıkanan kutsal vatan toprağımız ile gökler de gururla dalgalanan al bayrağımız hepimizin şerefi namusu ve geleceğidir. Şerefli ve namuslu bir insana da vatan toprağına ve al bayrağına sahip çıkmak, uzanan elleri kırmak ve gerekirse bu uğurda canını vermek yakışır..
Ülke olarak bir yandan terörle mücadele sürecini yaşarken bir yandan da yerli yabancı terör destekçileri ve maşaları ile mücadele etmekteyiz. Öyle ki içlerinde siyasetçisinden akademisyenine, yazarından sanatçısına, medya kuruluşundan yabancı ajanına kadar herkesi bulmak mümkün. Hepsinin tek hedefi ve amacı var; bitmiş, tükenmiş, parçalanmış, yenik düşmüş ve boyun eğmiş bir Türkiye. Bu terör odakları için siyasi istikrar bozulmuş, ekonomi çökmüş, yatırımlar durmuş, ocaklar sönüp çocuklar yetim kalmış hiç bir önemi yok. Bizler birlik beraberlik ve kardeşliğimizin pekişmesi için ülkemizin saadeti ve refahı için mücadele ederken, bu guruplar her terör eyleminden medet umar hale gelmiş, kan ve barut kokusu sinmiş ideolojileri için fırsat bekler hale gelmişlerdir. Her patlayan bomba her sönen ocak bunlar için mutluluk kaynağı olmuş, azgın nefislerini tatmin eder hale gelmiştir.
Diplomalarını ve beyinlerini kiralayıp terör eylemi yapmak isteyenlerin değirmenine su taşıyan bu şer odaklarına karşılık, bizler de ‘’söz konusu vatansa gerisi teferruat tır’’ diyerek birlik beraberlik içinde olup kardeşlik nidaları atarak ilkeli, kararlı ve ahlaklı bir duruş sergilemeliyiz. Çanakkale ve Malazgirt ruhu ile ülke ve millet olarak tekrar toparlanıp zalimin karşısına çıkıp haksızlığa dur demek hepimizin asli görevidir. Bu görevi layığı ile yerine getirdiğimiz takdirde muzaffer olacağımız şüphesizdir ve hiçbir terör yapılanması da hedefine asla ulaşamayacaktır…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.