Hızla büyüyen ve gelişen Dünya da insan haklarının ve demokrasinin geliştiği, yaşam şartlarının iyileşip  refah düzeyinin arttığı, çifte standartların kalkıp adalet ve eşitliğin baş tacı edildiği müreffeh bir dünya düzeni  ile yazıma başlamak isterdim. Ama bunu yazmak ne mümkün. Maalesef Küresel güçlerin azgın nefislerini tatmin etmek için ayrıca kabaran ve doymak bilmeyen iştahlarını doyurmak için insan canının üç kuruş olduğu, zulüm ve haksızlıkların baş gösterdiği bir dünya düzeninden bahsetmek zorundayım...

İnsanlık duygularının rafa kalkıp vicdanların toprağa gömüldüğü, güç ve çıkar savaşlarının yaşandığı sözde ‘’modern ve uygar’’ dünya da yaşıyoruz. Bu modern dünya sistemi öyle ki; kendi vatanların da vatansız kalıp, her türlü zulme ve haksızlığa uğrayıp mülteci konumuna düşen insanların ayak uyduramadığı bir sisteme dönüşmüş. Vatansız ve bayraksız kalıp kendi toprağında mülteci konumuna düşen ve bilmem kaçıncı sınıf insan muamelesi gören bu insanlar, uygar dünya gemisinin dümenine kaptanlık edenler için, sebepsiz ve nedensiz yere çok rahat göze alınabilecek bir ‘’zayiat’’ olarak görülmektedir.

Bir yanda ulusal ve bireysel çıkarları doğrultusun da akıttıkları her kan için ve patlattıkları her bomba için kadeh tokuşturanlar, diğer yanda bin bir çeşit eziyet ve zulüme maruz kalıp vatanını yurdunu terk eden ve çileli karanlık bir hayata yelken açanlar... Bunlar için insan hayatının ne önemi var ki. Bir varil petrolün maliyeti kaç insansa o kadar insanın zayii olmasından daha doğal bir şey yok.

Aslında uygar Dünya sisteminin modern insanları, bu mülteci milletlerin gelecekte ne olacağına ve ne yaşayacağına çoktan karar vermiş durumdalar. Ve verilen karar mekanizması bir an önce işlemeye başlamalı ki uygarlığa ve modernliğe ayak uyduramayan bu ‘’vatansızlar’’ bir an önce yok olsunlar ve Dünya yaşanabilir bir hale gelsin.

Moder Dünya sistemine ayak uyduramayan bu  silahsız ve masum sivil insanların zulüm ve acziyete uğramasına ülke ve millet olarak her kim sebep oluyosa ve bu işlenen insanlık suçuna alkış tutarak ve  sessiz kalarak kim destek oluyorsa, mutlak suretle bunun bedelini er yada geç çok ağır şekilde ödeyecek ve cezasını çekeceklerdir.