Ömer IŞIK
TÜRKİYE’DE YABANCILARA SATILAN ARAZİ VE ŞİRKETLERİN DURUMU
Devlet tarafından birçok alanda özelleştirme sürerken sivil kesimde de şirketlerin yabancılara devri veya hisse satışı devam etmektedir. Dünyada da küreselleşme kapsamında arazi satışları birçok ülkede sürdürülmektedir. Ancak bu uygulamanın zaman içerisinde sakıncaları da ortaya çıkmaktadır.
Bilindiği üzere ülkemiz AB ne alınması için çaba sarf etmektedir. Ancak Türkiye’den sonra AB’ne başvuranlar ve kriterleri uygun olmayan ülkeler Avrupa Birliğine alınmıştır. Güney Kıbrıs dahi birliğe alınmıştır. Demek oluyor ki Hıristiyan Birliği, Müslüman ülkeye kapalı olduğunu göstermektedir. Bu itibarla AB ülkeleri ile karşılıklık ilkesi yürütülmemektedir. Kendi çıkarlarını koruyan kanunları ön plandadır. Avrupa, sömürgeci ve yayılmacı politikasını uygulamaktadır.
Yayılmacı politikasında olan devletlerin, başka ülkelerden arazi satın alınmasını iyi bir fırsattır. Başta Çin ve İsrail olmak üzere yayılmacılığını sürdürmektedir. Bu ekonomi savaşı aynı zamanda diğer ülkelerde şirket satın almakla devam etmektedir. Bankaların satın alınması, enerji kaynakların ve hammaddelerin işletilmesi, gıda ve kimya sektörünün satın alınması ile o ülkenin bağımsızlığı tehlikeye girmektedir. Belki bu yerli şirketlerin yabancılara hisse devri, yönetimi yerli olmak şartıyla kabul edilebilir.
Rekabet Kurulu, 2016’da 107 Türk şirketinin yabancı şirketler tarafından satın alınmasına izin verdi. Satışlar 2017 yılında da devam etti. Her satış Türk ekonomisinin yerli sanayi kaybı oluyor. Çünkü satılanların ardından yeni gelenler yok ve yenilerin gelmesi için daha çok çaba ve yatırım gerekiyor. Yabancılar ülkemize ileri teknoloji getirmiyorlar sadece kar oranına bakıyorlar. Kritik, stratejik ve önemli firmalarımızı da satın alıp karlarına kar katlıyorlar. Bazıları rekabeti önlediği gibi pazarı da ele geçiriyor. Bizim mühendisimiz ve işçilerimiz de onların yanında çalışıyor.
Bazı örnekler;
- Araç muayene işi Almanlar’a
– Başak Sigorta Fransızlar’a
– Adabank Kuveytliler’e
– Avea Lübnanlılar’a
– Tekel’in İçki Bölümü Amerikalılar’a
– Tekel’in Sigara Bölümü ABD ve İngilizler’e
– Finansbank Yunanlılar’a
– OyakbankHollandalılar’a
– Denizbank Belçikalılar’a
– Türkiye Finans Kuveytliler’e
– TEB Fransızlar’a
– Cbank İsrailliler’e
– MNG Bank Yunanlılar’a
– Dışbank Hollandalılar’a
– Yapı Kredi’nin yarısı İtalyanlar’a
- Beymen’in yarısı ABD’lilere
– Enerjisan’ın yarısı Avusturyalılar’a
– Garanti’nin yarısı Amerikalılar’a
– Eczacıbaşı İlaç, Çekler’e
– İzocam Fransızlar’a
– Demir Döküm Almanlar’a
– Döktaş Finli’ye
– POAŞ Avusturyalılar’a
– Migros İngiliz’e
– TGRT (Fox) Amerikalı’ya,
– MNG Kargo Dubaililer’e satıldı.
Bu itibarla, öncelikle ülkemiz menfaatlerini koruyan kanunlar çıkarılmalıdır. Ülkemizi imkanlarını parayla satmış olmayalım. Arazimizin yabancılara satışı sadece belli bir süre kullanım hakkı verilmesi olabilir. Verimli ve stratejik arazilerimizin de satılması yasaklanmalıdır. Verimli araziler kullanılmasın veya yatırım yapılmasın diye yabancılar tarafından da satın alınması önlenmelidir.
Yabancılara konut, arsa ve arazi satışının kolaylaştırıldığı yasanın yeniden gözden geçirilmesinde yarar vardır. Zira Vatanımızın en güzel yerleri ve verimli arazileri yabancılar tarafından satın alınıyor. Kendi toprağında çiftçimiz belki amele olarak çalışmak zorunda kalıyor. Anadolu illerinde ve birçok bölgede iyi tarımı yabancılar yapıyor. İtalyanlara ait binlerce dönüm elma bahçeleri bulunmaktadır. Çiftçimiz topraktan uzaklaşırken yabancı ülkeden gelen yatırımcıya daha cazip koşullarla arazi edinme ve tarım yapma şartları yaratılıyor. İleride zamanla kendi topraklarımızda amele, kendi fabrikalarımızda da yabancıların işçisi olabiliriz.
*Yabancıların satın aldığı arazi ve arsalar verileri güncel olmamakla beraber bazıları; (Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü 2018-2020 verilerine göre)
-Suudi Arabistan- 2 milyon 201 bin metrekare
-Mısır- 1 milyon 943 bin metrekare
-.Katar- 1 milyon 181 bin metrekare
-Irak- 904 bin metrekare
-.Almanya-797 bin metrekare
-Kuveyt- 698 bin metrekare
-İran- 638 bin metrekare
-İngiltere- 470 bin metrekare
*En çok mesken satın alan bazı ülkeler;
-Irak- 23 bin 902
-İran- 13 bin 55
-Suudi Arabistan- 11 bin 785
-Rusya Federasyonu- 9 bin 513
-Alman- 5 bin 800
-İngiltere- 4 bin 567
-Meksika- 3 bin 25
*Yabancıların en çok arazi ve arsa satın aldığı 10 il;
1.Manisa – 2 milyon 897 bin metrekare
2.Konya- 1 milyon 933 bin metrekare
3.İstanbul- 1 milyon 316 bin metrekare
4.Sakarya- 948 bin metrekare
5.Kocaeli – 852 bin metrekare
6.Bursa- 829 bin metrekare
7.Antalya- 826 bin metrekare
8.Muğla- 797 bin metrekare
9.Eskişehir- 678 bin metrekare
10.Edirne- 604 bin metrekare
*En çok mesken satın alınan 10 il;
1.İstanbul- 63 bin 969
2.Antalya- 30 bin 326
3.Bursa- 8 bin 760
4.Ankara- 6 bin 916
5.Yalova- 5 bin 53
6.Sakarya- 4 bin 72
7.Muğla- 3 bin 779
8.Mersin- 3 bin 473
9.Aydın- 3 bin 271
10.Trabzon- 3 bin 238
Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'nden 2015-2020 yılı ve 2020 yılının ilk 6 ayında yabancılara toprak satışına dair verileri;.
-Ürdün, Suudi Arabistan ve Mısır vatandaşları ön sırada arazi ve konut satılmış,
-Kanal İstanbul projesi ile gündeme gelen Katarlılar, Türkiye’den 1 milyon 177 bin 780 metrekare arazi satılmış,
-Yunanistan vatandaşlarına 100 bin 919 metrekare arazi satılmış.
- İsrailliler 220 bin 922 metrekare arazi ile 91 adet arsa ve tarla satın aldığı belirtilmiştir. İsraililerin ayrıca Urfa’dan arazi aldıkları bilinmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.