Son zamanlarda söz konusu olan “Laiklik” Ülkemizin sigortasıdır, Cumhuriyetimizin temel taşıdır. Çağdaşlıktır, toplumları birleştirici ve uzlaştırıcı bir anlayıştır. İç barışın da en önemli öğesidir.

Laiklik hiçbir dinin, mezhebin yanında değildir. Karşısında da değildir. Hatta dinsel baskılara karşı insanı koruyan bir sistemdir. Çünkü özgür düşünceden, bilimsellikten yanadır.

Ülkemizde Laiklik olmasaydı mezhepsel çatışmalar bitmezdi, kadın erkek hakları, dinsel kanunlara göre olurdu.

Laikliğin olmadığı bir yönetim, dinin olmadığı bir yönetim anlamına da gelebilir. Laiklik denen kavram aslında dinin yüzünden, yani dini hangi düzeyde tutulması ve ne şekilde yaşanmasını öğreten bir kavramdır. Hepimiz de biliyoruz ki devlet işleri ayrıdır, din tamamen farklı inançtır. İkisi birbirine asla karışmamalı. Karıştığı takdirde devlet yönetimi olamaz. Dini siyasete karıştırmak bence dini düşüncelerimize ters düşer ve daha çok günaha girmiş oluruz diye düşünüyorum.

Onun içindir ki,

Laiklik ülkemizin çağdaş yüzü ve Cumhuriyetimizin en önemli unsurudur.

Laiklik dinin siyasallaşmasına karşıdır.

Laiklik kadın erkek eşitliğinden yanadır.

Laiklilik bilimselliğin yanındadır.

Laiklik kişileri inanç baskılarına karşı korur.

Laiklik, dindarında, dinsizinde yanındadır. İki grubun birbirine baskı yapmasına karşıdır.

Laiklik, ülkenin dini kurallarla yönetilmesine karşıdır.

Din kişinin kendi vicdanıdır kimse karışamaz. Herkes kendi inancından sorumludur. Kendi inançlarını zorla baskıyla başka birine kabul ettiremez.

Ülkemizde laikliğimizi kaybettiğimiz zaman bütünlüğümüz bozular, iç barış tehlikeye girer.

Laikliğe en çok ihtiyacı olan ülke, konumumuz, toplumsal yapımız, coğrafyamız dolayısıyla biziz.

Laiklik güçlendirileceği yere sinsi sinsi zayıflatılma planları yapılmaktadır.

 Ülkenizi seviyorsanız laikliğe sahip çıkın.

Bazı kazanımlarımız, değerlerimiz elimizden uçar giderse veya kaybedersek, geri dönüşüm çok zor olabilir.

Sigortamız atmasın, karanlıkta kalmayalım.