M.Fatih ERDOĞAN
VİRÜS KAPIMIZI ÇALABİLİR
İnsanımızın büyük bir çoğunluğu COVID-19'u artık ciddiye almıyor. Sosyal medya görüntüleri ve magazin basınında yer alan haberler insanı hayretlere düşürüyor. Tatil fotoğrafları, teknelerde büyük gruplar tarafından yapılan maskesiz ve mesafesiz eğlenceler, bekârlığa veda partileri bu sürenin(covid19’lu günlerin) bitmesine olan inancımızı ne yazık ki zayıflatıyor.
Pandemisiz günlere ne zaman kavuşacağımız hala belli değil. Aşı ve ilaç çalışmaları istenilen düzeyde değil. Uzun ve belirsizliklerle dolu olan bu dönemde, hem kendimizin sağlığına özen göstermemiz hem de başkalarının sağlığını korumak için elimizden geleni yapmalıyız.
Covid19 en çok kapalı alandaki kalabalık ortamları seviyor. Yaz mevsimi sona erdi. Havalar soğumağa başladı. Yaylada, bağda, bahçede ve yazlıklarda kimse kalmadı. Şehirler yeniden kalabalıklaştı. Soğuk olduğu için parklar ve bahçelerde de oturulmuyor. Kalabalık guruplar cafe gibi yerlerde, eğlence mekânlarında vakit geçiriyorlar. Çoğunluğunun maske ve mesafe kuralına uymadığını söylersem yalan olmaz sanırım.
İnsanlar, toplu taşıma araçlarında çok sıkışık, üst üste seyahat etmek zorundalar. Sabah işine, akşam evine gitmek hem de vaktinde gitmek zorundalar. Onlara; ‘çok kalabalıksa binme’ diyemeyiz. Çünkü sakin sakin gidip dönebilecekleri toplu taşıma araçları yok.
Bu süreçte gerek kendi gerekse diğer insanların sağlığını çok ama çok önemsemeliyiz. Öncelikle bıkmadan ve usanmadan kurallara uymalıyız. Kurallara uymayanları mutlaka uyarmalıyız.
Maske takıp mesafe kuralına uymalıyız. Ellerimizi sıklıkla yıkamalı ve dezenfekte etmeliyiz. Bitti mi? Hayır bitmedi: Düğün, nişan ve nikâh gibi törenlerden uzak durmalıyız. Hısım, akraba, komşuluk ilişkilerini olabilecek en az seviyeye çekmeliyiz. Eğer mümkün ise ‘hayatımızı evimizde sürdürmeliyiz.’
Dünyalar güzeli olan Kahramanmaraş kıpkırmızı. Valimiz, belediye başkanlarımız, siyasi parti başkanlarımız, doktorlarımız, esnaflarımız hülasa çok sevdiğimiz can dostlarımızın birçoğu bu illete yakalanmış durumda. Bazılarını ise maalesef kaybediyoruz.
Bu duruma, Maraşlı bir vatandaş olarak ben razı değilim. Bu duruma hiçbir Maraşlının razı olduğuna da inanmıyorum. Hepsinden önemlisi, bu duruma Allah’ın da rıza göstermeyeceğine inanmaktayım. Lütfen kurallara uyalım.
Kahramanmaraş’ımızda her gün covid19 sebebiyle hayatını kaybedenler var. Bunu hepimiz biliyoruz. Eğer ciddiye almayıp gereken tedbirleri almaz isek sevdiklerimizin ölümüne katkı sağlamış olacağız. Daha açık bir ifadeyle ‘bilerek insanların ölümüne sebebiyet verme’ suçunu işlemiş olacağız. Takdir Sizin. Bu dünyada belki soran olmaz ama bildiğiniz gibi ‘birde öbür dünya var.’ Orada soracakları kesin. Musibetlerin def’i için; ‘evimizden uzak olsun’ deriz. Çünkü evimiz son sığınağımızdır. Artık bu musibet evlerimize çok yakınlaştı. Bela kapılarımıza dayandı. Karantinalı bir ev olmayan ne sokak nede apartman kaldı. Evler karantinalı hastalarla dolup taşmakta.
Maalesef tek taraflı önlem almakla çözüm sağlanamıyor. Topyekûn önlem almak gerekiyor. Hastalığa yakalanmamak için herkesin herkese ihtiyacı var. Kimde ne var ne yok Allah biliyor. Ben hasta olmam diyerek, ben hastalığı geçirdim diyerek, ben test yaptırdım, testim negatif çıktı diyerek tedbirleri bırakamayız.
Hastalık ne şah ne padişah dinliyor. Makamınız ne olursa olsun, ‘ister en üst düzeyde bürokrat olun, isterseniz en küçüğünden memur, ister holding sahibi bir işveren olun, isterseniz en küçüğünden bir işçi olun hiç fark etmiyor.’ Ne olursanız, kim olursanız olun bu virüs herkese bulaşabiliyor. Kurallara uyarak korunanlar hariç…
Bu nedenle lütfen kurallara daha sıkı uyalım. İnsanların ölümüne sebebiyet vermeyelim. Allah muhafaza ‘katil’ durumuna düşmeyelim. Dikkatli olalım. Bu beladan kurtulma adına gece gündüz dua edelim. Bilelim ki gerekli özeni göstermezsek; ‘Virüs Kapımızı Her An Çalabilir.’ Allah Muhammed Ümmetini Esirgesin İnşallah.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.