Yatırımları Sahiplenme Kültürü

BİR yatırım sahibinin değil o yatırımın yapıldığı bölge insanınındır. Bunu aşan, bunun farkına varan, bunun sorumluluğu içinde davranın yerlerde sosyolojik gelişme ve refah artışı diğer yerlere göre daha fazla oluyor.

İKİ gün önceydi, kentimizin yetiştirdiği iş adamlığının yanı sıra entelektüel kimliği ile de öne çıkan ARSAN A.Ş’nin Yönetim Kurulu Başkanı Alişan Arıkan adına bir davet geldi.

Carreefour (carfur) da saat 19.00 ‘da kentimizin belli başlı gazetecilerinin hazır bulunduğu bir araya gelmenin bana göre konusu bu açılan yeni tesisin tanıtımı idi.

Carfur sessiz sedasız açıldı. Bir gazeteci olarak hiç ilgimi çekmedi. Ama eşimle birlikte gezerken arzu ettiğimiz almak istediğimiz bir çok ürünün bulunmadığını gözlemledik.

Ve eşim bir daha carfura gidelim demedi.

Bu şehirde bizim hizmetimize sunulan bütün işletmeleri, tesisleri gezerim.

Bu güne değin elektrik eşya dışında başka bir kentten alışveriş etmedim. İyi de olsa, kötü de olsa, pahalı da olsa, ucuzda olsa, bu kentten alışveriş yaptım. Ve ölünceye kadarda böyle davranacağım.

Bir şehre açılan ve toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak tesisler toplum tarafından benimsenmez ise o işletme bir süre sonra kapısına kilit vurmak zorunda kalır.

Değerli Alişan Arıkan şöyle bir söz söyledi. “ Arsan ve Carfura vatandaş ilgi göstermiyor!”

Milyon dolar yatırım yapan firma eğer reklama yönelmiyorsa, reklama girmiyorsa, reklama verdiği parayı gözünde büyütüyorsa o firma ne bir marka olur ne de o firma satış noktasında istediği hedefe ulaşır.

Hangi TV kanalını, hangi gazeteyi, hangi internet sitesini incelersek inceleyelim, binlerce firma pazardan pay alabilmek için belki de yatırım maliyeti kadar reklama para harcıyor.

Eğri oturup, doğru konuşalım.

Devasa büyük firmaların bizlere verdiği reklamın bedeli ne olacak ki? Ama ulusal iletişim kanallarına verdikleri gibi yerel iletişim kanallarını da ihmal etmiyorlar.

Bizde bu alışkanlık yok.

Bu internet sitesi açılırken “Park sante” ilanı ile sizlere merhaba diyor. Günlük 180 ile 200 bin arasında sayfa açıldığını göz önüne aldığımızda bu siteye giren insan üç beş dakika içinde belki de en az on defa bu ilanı görmektedir.

En azından “Park sante” adı hafızasının bir yerine girmekte ve bu ismi unutmamaktadır.

Dün bir vatandaş beni telefonla aradı konuşurken “park sante’nin” reklamının olduğu sitede mi yazıyorsunuz? Diye bana bir cümle sarf etti.

Önemli olan da bu değil mi?

Şimdi gerek Arsan ve gerekse Carfur için bilinirlik noktasında iyi bir reklam kampanyası yapılmalıdır.

Kampanya yapılırken  yerel ve görsel unsurlar yanında her şeyin fiyatları da açık açık yazılmalıdır.

İnsanlar buraları çok pahalı olarak biliyorlar.

Vatandaşın gitmeme gerekçeleri de burada yatıyor.

Kusara bakmayın ama iki ay önce “biz de varız” diyen her tarafa aynı anda aynı şekilde ve aynı reklam tarzı ile reklam veren Park sante Arsan ve Carfur’dan daha fazla tanınıyor oldu.

Bizi tanıyanlar arıyor, “yahu bu park sante” nedir diye soruyorlar.

KISACASI  topluma tesisleri sahiplenme kültürünün verilmesi önce reklamdan geçiyor. Önce tanıtımdan geçiyor.

Bunları yapamayan firmalar birer ikişer yok olmaya mahkumdur. Kimi firmalar ürün reklamı yapar, kimi firmalar ise imaj reklamı yapar.

Arsan ve carfur için hem ürün hem de imaj reklama ihtiyaç var. Ve bunları planlayacak, hazırlayacak ve uygulayacak yerlerde var bu şehirde. İstanbul’dan aramaya da gerek yok!..

Bu kentin öz kültürünü bilmeyen, renk körü ama usta denilen adamlara da reklam çalışması yaptırırsanız ya bayrağın rengini bilmez ya yıldızı mavi yapar. Buna da dikkat edilmelidir.

DOST GERÇEKLERİ SÖYLER!

Allah gani gani rahmet eylesin, merhum Faruk Arıkan benim için çok çok özel bir insandı.

Her ne kadar oğulları ile aynı samimi ilişkileri devam ettirme olanağımız bulunmasa bile, Alişan Arıkan beyefendi kişiliği ile insanlara pozitif bir enerji verebilmektedir.

Yukarıda dilimin döndüğünce izah etmeye çalıştığım bu konu bir dost eleştirisidir. Kimilerinin yaptığı gibi “padişahım çok yaşa!” diyerek dostlara yalakalık yaparak onları yanlış yönlendirme gibi bir anlayış içinde olmamız mümkün değildir.

Aynı hata ARSAN DOĞALGAZ’ da ısrarla yapılmaktadır. Reklama harcanılan paranın dönüşümü ikinci ve üçüncü yıllarda olur. Ve imaj reklama büyük ihtiyacı var. Bunu yaparken de şehir merkezinde birkaç ayrı noktalarda “ödeme noktaları da” oluşturulmalıdır. Bu konuda da şikayetler geliyor bize.

Hani iş adamanın görevi özellikle de hizmet sektörlerinde yatırım yaptığında işi bitmiyor.

Bunu tanıtmak için de pazarlama denilen bir bölüme ihtiyaç var. Pazarlamanın en büyük kolu ise reklam ve tanıtımdır.

Ve ARSAN Grup şirketlerinde de bu eksiklik en başta göze çarpıyor.

Vessalem reklam, reklam, reklam!....

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mehmet TAŞ Arşivi