Op.Dr.Uğur TOKA
Yemin Krizi
12 haziran seçimleriyle oluşan yeni meclis sancılı açıldı. BDP destekli bağımsız milletvekili seçilen Hatip Dicle'nin milletvekilliğinin düşürülmesi, MHP ve CHP ve BDP ' nin tutuklu milletvekillerinin tahliye edilmemesi, daha önce hiç yaşamadığımız bir sorunla bizi karşıkarşıya bıraktı.
Meclisimizin sorunlu açılması ilk başta olumsuz bir tablo olarak görülebilir, ama bence hayırlı bir yönü de olabilir. Ben bir cerrah olarak tecrübenin ve olgunlaşmanın daha fazla problemli hasta ve daha kötü gözleri ameliyat edip başarı kazandıkça edinildiğini görmüş birisiyim. Ünlü Alman filozof Nietzsche '' öldürmeyen yara kuvvetlendirir'' der. Dolayısıyla meclisimizin ilk defa karşılaştığı bu sorunu çözüme kavuşturması , ülkemizin demokratik olgunlaşma sürecine mutlaka katkı sağlayacaktır.
Meselenin özüne gelirsek benim kanaatimce, beğenelim veya beğenmeyelim, oy verelim veya vermeyelim milletvekili adaylığı kabul edilmiş ve seçilmek için yeterli oyu almış olan kişi meclise girmelidir. Halkın kanaatinin en yüksek şekilde tecelli ettiği seçim sürecine hiçbir kurumun tedbir koymaması gerekir. Aday olmak isteyen kişinin, milletvekili seçilme yeterliği olmayıp adaylığı uygun görülmeyebilir, şüphesiz bu aşamada herkesin adeta oyun başlamadan önce kabul ettiği kurallar olmalı. Fakat adaylık kabul edilip , milletvekili seçilip meclise girilememesi bence kabul edilebilir bir durum değildir. Yani maç başladıktan sonra kural değişmemelidir.
Bu kişiler sanıktır , tutukludur , yargılanmaktadır , ama henüz SUÇLU değillerdir. Belkide mahkeme sonucu beraat edeceklerdir.
Meclisimiz, yargımız mutlaka bu meseleyi de bir şekilde çözecek ve demokrasimiz yeni anayasa yapma gibi çok ciddi bir süreç öncesinde güzel bir ter atma idmanı yapmış olacaktır.
Ülkemizde hayatın gerçeklerini yasalarımıza sığdıramama gibi bir problemimiz var. Bazen akılla, mantıkla, vicdanla doğru bulduğunuz bir şeyin mevzuata uymadığını görebiliyorsunuz.
Yemin krizine sebep olan durum buna bir örnek gösterilebilir ama başka bir örnek varki bu kadar çarpıcı bir örnek bu kadar çarpıcı bir fotoğraf az bulunur.
CHP den milletvekili seçilen Şafak Pavey hanımefendi ortopedik özürlü.Ve protez olan bir bacağında dolayı pantolon giymek zorunda. Ve meclisimizin kıyafet yönetmeliği, bir bayana, bir bacağı protez de olsa pantolon giyme izni vermiyor. Özürlü olmak insan onuru açısından asla olumsuz bir durum değil. Ama genç bir bayanı, protez olan bacağını sergilemek zorunda bırakan mevzuatın da, özellikle bu durum için akıl, mantık ve vicdana uymadığını söylememiz gerekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.