Sevgili Yener Atlı farklı bir tarzı olan ve yazdıkları okunan bir yazar. Kent tanıtımı ile ilgili çalışmaların hızlandığı bu günlerde bir yazı kaleme aldı.
Yazının genel olarak konusu; Kahramanmaraş’tan çok uzun seneler önce giden Ermenilerin yakınlarının Kahramanmaraş’a turistik bir gezi yapmasını amaçlayan bir projeden bahsediyor olmasıdır.
Bununla ilgili ard arda üç köşe yazısı yazan Sevgili Yener şu anda sitede bulunan yazısında adeta hepimizle dalga geçerek, bu projeye neden ilgisiz kalındığını sorgulamaya çalışmış.
Yener Atlı’nın yazdıklarına katılmamak elde değil.
Ülkemizde sürekli “iç ve dış düşman üreten!” hantal ve çağa uygun olmayan bir anlayış oluşturulmuş. Bunun sonucu geldiğimiz nokta belli.
Son 20 yılımızı saymaz isek adeta bir üçüncü dünya ülkesi konumundayız. Ülkemizin gelişmesi ve dış dünyaya açılması için son yıllarda geliştirilen ön koşulsuz ticari ve siyasi anlayış bu gün için Ermenistan ve Yunanistanı köşeye sıkıştırırken Türkiye olarak bu coğrafyada bizim onayımız alınmadan hiçbir uluslarası sorunun çözülemeyeceğinin artık kabul edilişine tanık oluyoruz.
O halde “geçmişten ders alarak geleceğe yönelik sağlıklı plan ve projeler geliştirerek” önümüze bakmamız gerekiyor.
Kendi tebaasına düşman olarak bakan anlayışlar yerini o düşman gördüğü tebaanın yönetimine bırakmaya mecbur kalışına tanık olduğumuz şu günlerde, Yener Atlı’nın yazdığı ve önerdiği bu preje ile ilgili bir çalışmanın yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Bilindiği gibi Tarsus şu anda adeta ikinci Vatikan haline geliyor. Vatikanın ikinci adamı Tarsus’a gelerek ayin yapıyor ve Tarsusun tanıtımına katkı yapıyor. Tarsus Belediye Başkanı MHP’li. Ama o yabancı din adamlarını davet ediyor, misafir ediyor ve barışa aynı zamanda tanıtıma katkı yapıyor.
Üç hak dince de makbul olan Eshab-ı Kefh ilhe ilgili biz bir şey yapmıyoruz, yapmak istemiyoruz. Oysa bir süre önce Yunanistan’dan gelen din adamları da Eshab-ı Kefh’in burası olduğunu açıkladılar.
Şimdi tarihi bir Ermeni Konağı restore edilerek dünyanın çeşitli yerlerinde dağınık bir şekilde yaşayan Ermeniler davet edilse ne olacak?
Bizim topraklarımızı mı alacaklar.
Yoksa dinimize mi zarar verecekler?
Buna güçleri yeter mi?
Kahramanmaraş’a tanıtmak istiyorsak ve bu tanıtım ile ekonomik olarak bir değer kazanmak istiyorsak, elimize geçen bütün fırsatları kullanmalıyız.
Sevgili Yener’in yazısını ve projesini destekliyoruz.
Bu projenin hayata geçmesi kentimizi çok hızlı tanıttığı gibi Ermeni diasporasını ve politikalarını da gevşetecek hatta politikalarını zora sokacaktır.
En azından ben böyle düşünüyorum.
Denemememiz halinde bir çok fırsatların yakalanacağını düşünüyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.