Başkan Av. Burak Gül’e açık mektup

Sayın Başkan,

Kahramanmaraş Barosu Başkanlığı görevinizden bu yana zat-ı alinizin çalışmalarını beğeniyle takip ediyorum.

Hukukun temel prensiplerine olan bağlılığınız, sosyal sorumluluk almak konusundaki hassasiyetiniz ve mahir idareciliğinize memleketimdeki herkes gibi bendeniz de çok defalar şahit oldum.

Zikrettiğim tüm erdemleriniz tek tek marifet olmaya kâfi gelir ve iltifat gerekir. Bu sebeple, AK Parti İl Başkanlığı görevinin size tevdi edilmiş olması hakkındaki naçizane değerlendirmem, son derece isabetli bir karar olduğudur.

Kahramanmaraş, malumunuz olduğu gibi siyasi iradesine son derece sadık, doğruları konusunda son derece kararlı seçmenlerin bulunduğu bir şehirdir. Bu, görev aldığınız partinin sırasıyla 2002’den 2023’e kadar düzenlenen 7 genel seçimin tamamında seçmenin ezici çoğunluğunun tercihi olmasından rahatlıkla anlaşılabilir. Nitekim son genel seçimde de Kahramanmaraş’tan TBMM’ye gönderilen AK Partili vekil sayısı, CHP’li vekil sayısının iki katından fazladır. Demokrasi tarihimiz boyunca herhalde hiçbir siyasi parti, Kahramanmaraş seçmeninin gösterdiği kadar teveccühe mazhar olmamıştır. Bu sevginin, ilginin yegâne sebebi; sanırım Cumhuriyet’ten de eskiye, çok eskiye dayanmaktadır…

Yanı başımızdaki Antalya, Bizans’ın vitriniydi. Kayseri Selçuklunun, Halep Osmanlı’nın, Adana da Türkiye’nin… Kahramanmaraş neredeyse her devrin menkûbuydu: Her devirde devletin şefkatli kollarını açıp bir imaret, bir çeşme; bir köprü, bir baraj yapmasını bekledi…

Hep hak ettiğinin çok azını aldı, hep aldığına rıza gösterdi, yetindi. Ve 90’ların sonuna doğru bir kişi çıktı… İstanbul’un Beşiktaş’ı ne kadar kıymetliyse, Kahramanmaraş’ın Göksun’unun, Nurhak’ının, Çağlayancerit’inin aynı oranda kıymetli olduğuna inanarak; her vatandaşın hizmette eşit olduğu ilkesiyle milyonları peşinden sürükledi. Tüm itilen, ötekileştirilen, yok sayılanlar gibi Kahramanmaraş için de o adam; artık şahsiyetinden bağımsız bir anlam ifade ediyordu. O adamla yürümek bir çeşit, “Ben varım, buradayım ve hakkımı istiyorum.” deme biçimiydi. Oy vermek artık siyasi bir tercih yapmanın dışına çıkmış, bir “irade beyanı” haline gelmişti. Başına gelen en büyük felakette, depremde dahi bu iradesinden vazgeçmedi. Hatta, ağzından salyalar akan ve gölgelerde bekleyen sırtlanların kendisine, “Yine oy verdiniz, keşke tamamınız ölseydiniz.” diyerek alçakça saldırması pahasına tercihine sımsıkı bağlı kaldı.

Değerli Başkan,

Bu mektubu istatistiklere boğup sıkıcı hale getirmek istemiyorum. Ancak şunu belirtmek lazım: Sadakat ve sevgi, iyi niyet üzerine kuruludur. Bunlar tükenmez, sınırsız şeyler değildir. Gel gelelim, bu sevginin ve sadakatin azalma emareleri gösterdiği de malumunuzdur. Öte yandan Kahramanmaraşlının büyük çoğunluğu depremden sonra şehir dışına gitmiş, TÜİK’in son verilerine göre gidenlerin büyük çoğunluğu da geri dönmemiştir.

Yerelde ekonomi başta olmak üzere; istihdam azlığı, barınma sorunu, gelir eşitsizliği, tarım ve hayvancılığın azalması, kuraklaşma, sektörel ticari hacmin daralması ve hususiyetle tüm bunları sizlere haberleriyle aktaracak basın mensubu arkadaşlarımızın koşulları gibi birden fazla çözülmeyi bekleyen sorun vardır. Elbette bu sorunların doğrudan muhatabı siz değilsiniz. Fakat vatandaşımız, çözümü hususunda zat-ı alinizden ve kadronuzdan imdat beklemektedir. Tüm bu sorunların üstesinden gelmek için tabiri caizse “koparıp alacak” azim ve iştiyak sizde mevcuttur. Üstlendiğiniz bu yeni görev, en az Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Fırat Görgel’in görevi kadar zordur. Bu zorlukları, büyük bir koordinasyon ve istişare kültürüyle atlatabileceğinize yürekten inanıyor, sizlere yeni görevinizde kolaylık ve muvaffakiyetler diliyorum. Saygı ve selâmlarımla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ömer Kara Arşivi