Geçmişte demokrasi, insan hakları, çiçekli, böcekli, bol gülücüklü, Hollywood filmleriyle süsleyip ambalajlara sardığı “kaos diplomasisi” deşifre olan ABD iyice sopayı eline aldı…

İletişim çağıyla insanların gözünün açılması ve son yıllarda dünyanın yüzleştiği acılarla iyice tahammülü kalmayan ülkeler, yavaş yavaş ABD’nin muhafız rolünü tanımamaya başlayınca işin rengi bir anda değişti ve “çiçekli böcekli sözde demokrasi diplomasisini bırakıp zorba diplomasiye” geçti ABD….

Haftalar önce İngiltere ve YPG lideri Mazlum Kobani ile başlayan “Türkiye’de olaylar olacak gitmeyin” çağrısına sağır kalan Avrupa ülkelerine “ABD sopası” gecikmeden gösterildi ve peş peşe temsilcilik kapatma kararları geldi…

Burada bilinmeyen birkaç  pencereyi açmak istiyorum ki bu kararların arkasındaki realiteyi daha iyi anlayalım…
Türkiye geçiş yaptığı ‘Soft Diplomasi’ boyutuyla İsrail, Ermenistan, Suriye, Mısır, Arap Coğrafyası, Türk Dünyası, Afrika ve daha nicesinde kabul etkisini gösterdi…
Ukrayna-Rusya Savaşı’nda emperyalizm bu ateşe benzin dökerken yine Türkiye uzlaşı tavrıyla her iki ülkenin barıştan yana tek köprüsü oldu ve gıda-enerji başta olmak üzere çoğu başlıkta dünyanın teminatı oldu…

Türkiye kendi dahiliyle birlikte Irak’ta da terör örgütünün iyice güç kaybetmesini sağladı… Ve bana göre terörle mücadelenin en önemli ayağı onlarca yıl önce olması gereken “devletinin vatandaşına şefkatli, merhametli, koruyup, kollayan, güvenen, güven veren yüreğini göstermesiyle” Doğu-Güneydoğu insanının terör unsurlarına ve destekçilerine sesini yükseltmesidir..

Son yıllarda devletinin gücüyle Doğu ve Güneydoğu’da yaşanan “sivil uyanış” ABD’yi dolayısıyla da bölgede cirit atan “fonlu terör unsurlarını” ve terör örgütünü fazlasıyla rahatsız  etti… Çok iyi biliyorum ki; şu an PKK’nın en fazla nefret ettiği ve zarar vermek istediği, uyanıştaki Kürtler!

Tüm bunlarla birlikte Osmanlı’dan bu yana Rusya ile Anadolu arasına duvarlar örmeye çalışan Avrupa (şimdi bu misyon ABD’de) Türkiye’nin kuzeyiyle ve doğusuyla kurduğu bağlardan ve bu bağlardan elde ettiği/edeceği güçten fazlasıyla rahatsız…

Yürütülen başarılı diplomasi görüşmeleri Türkiye’nin başta Rusya ve Çin firmaları olmak üzere çoğu ülkenin yatırım merkezine dönüşmesini sağlamaya başladı…

Özetle Türkiye’nin; önümüzdeki beş on yıl içerisinde başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu olmak üzere önemli bir yatırım ve lojistik merkezine dönüşmesi planı, şu an yaşatılmaya çalışılan tüm ön kesme entrikalarının tek sebebi…

Ön görülen tabloda Türkiye öyle büyük bir misyona sahip olacak ki içerisine Türk Dünyası ülkelerini, Irak, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ni, Afrika‘yı, Çin’i, Rusya’yı da alacak büyük yatırım ve istihdam projeleri konuşulacak…
Bu yatırım planı içerisinde özellikle önemsediğim alan Doğu ve Güneydoğu sınır komşularımız çünkü bölgedeki terörü kökten bitirmek için halkın çalışması, para kazanması, güven hissetmesi, adaletle yönetilmesi, hükümet işleyişinin kurumsal yapıya kavuşması gerekiyor…