Gülser YAMAN
Ağaçlar Kesilmesin…!
Milyarlarca yıl önce olduğu gibi dünyamızın daha çok ağaca ve ormana ihtiyacı vardır. Dünyamızın ciğeri olarak kabul edilen ağaçlar görevlerini yerine getirerek, canlıların yaşamsal faaliyetlerini sürdürmesine yardımcı olurlar.
Ağaçların yararlarını hepimiz çok iyi biliyoruz. Saymakla bitiremeyiz. Hiçbir neden yoktur ki canlılara bu kadar yararı olan ağaçların kesilmesinin. Sebebi ne olursa olsun bu bir suçtur aslında. Basında son zamanlarda yer alan zeytin ağaçlarının kesilmesi oldukça üzüntü verici olmuştur.
Ağaçlar bir ulusun yaşamında en önemli yeri olan, bulunduğu topraklara can veren çok değerli bir varlıktır. Gerilere dönüp baktığımızda ağaç sevgisi Türklere atalarından miras kalmıştır. Türkler, tarihin ilk çağlarından beri ağaca değer vermişler, bazı kutsal kişilerin ağaç kovuklarından yaratıldıklarına inanmışlar. Atalarımızdan kalan en kutsal armağanlardan biri olan ağaç sevgisi, bugünlerde unutulmuş gibidir. Ağaca eski değeri verilmiyor artık. Hatta siyasi malzeme bile olmuştur. Oysaki ağacın bir memleketin havasını değiştirmekte ve manzarasını güzelleştirmekte oluşu ve ekonomik yaşamdaki yeri düşünülürse değeri zaten kendiliğinden ortaya çıkar. Başta insan olmak üzere kendisi gibi canlı olan diğer varlıklara ağacın yararı saymakla bitmez.
Ağaç sevgisi atasözlerinde de yer almıştır. ‘’Yaş kesen, baş keser.’’ Bir ağaç kesildiğinde bir insanın başını kesmek ölçüsünde bir suç işlenildiğini ne güzel anlatıyor.
Geçtiğimiz yaz bir ağacın kesilmesine son anda şahit oldum, inanın, o devrilme anında kalbimin dışarı fırladığını hissettim. Nasıl canım yandı! Yıkılan bir ağaç değil sanki bir insandı. İlk kez müdahale edememenin çaresizliğini yaşamıştım.
Ayrıca geçen yıl küçük bir Türkiye gezisi yapma imkanım olmuştu. Doğuda çıplak dağları görünce, Karadeniz dağlarının muhteşemliğini düşündüm. Keşke tüm dağlarımız ormanlık olabilseydi. Karadeniz’de özellikle Amasra’da denize nazır ormanlar ne yazık ki rant uğruna taş yığını olmaya başlamış. Buna benzeyen birçok yerler gördüm. O güzelim ormanlarımız yavaş yavaş yok olmaya başlamış. Bunlar gerçekten acı verici bir durum. Dilerim, bir an evvel bu gibi durumlar engellenir.
Peygamber Efendimizin fidan dikmeyle ilgili şu hadis-i şerifinde bulabiliriz. “Kıyamet kopsa bile, o zaman elinizde bir fidan bulunuyorsa ve onu dikmek için de bir engel yoksa derhal o fidanı dikin.’’
Dünyamızda her geçen yıl binlerce ağaç yok edilmektedir. İnsanlarımızda bu durumun farkına varıp bize bu kadar yarar sağlayan ve göz ardı ettiğimiz bu katliamlar durdurulmalıdır. Bu yüzden hiçbir şeyi düşünmesek de en azından kendimizi düşünüp çevremizi güzelleşmesini sağlayan bu varlıklarımızı korumalıyız. Aynı zamanda dünyamızın bir felakete doğru sürüklenmesini istemiyorsak etraftaki her ağaç endüstriyel amaçlarla kesilmemeli ve bunun yerine endüstriyel amaçlı ağaçlar dikilmeli ve bu ağaçlar kullanılmalıdır.
Bugün bu hayatı bizler yaşıyorsak, hepimizin borcudur, çocuklarımıza ve geleceğimize atalarımızın bize bıraktığı ağaç sevgisi mirasını bizlerin de onlara bırakmasıdır…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.