Gazi Eğitim Enstitüsü'nde öğrenciliğimin ilk günüydü. Sınıf listelerimiz asılmış, öğrenciler itiş kakış sınıflarını öğrenmeye çalışıyorlar.
Sınıfını öğrenen öğrenciler, o kalabalıktan bir türlü çıkamıyor. Arkadakiler kalabalığı yarıp öne gitmeye çalışıyorlar, itiş kakış bir curcuna.
O günlerde hükümetten bazı bakanları muhalefet partisi tarafından kendi partilerine transfer etmeye çalışıyorlar. Hükümetin birkaç bakanı, muhalefete transfer olursa hükümet düşer.
Siyaset çalkalanıyor. Birkaç bakan hükümetten çekilecekmiş, diye bir söylenti dolaşıyor.
Yıl 1977. Anarşinin her gün birkaç can aldığı sağ-sol kavgasının zirve yaptığı günler
Okulun açıldığı ilk gün de kimse kimseyi tanımadığı için kim sağcı kim solcu herkes birbirine şüpheyle bakıyor ve herkes tedirgin. Böyle bir ortamda biz sınıflarımızı öğrenme çabasındayız. Sınıfını öğrenenler kalabalıktan çıkamadığı için arkadakiler sınıflarını öğrenemiyor, kimsenin de sesini çıkartamıyor. Bir kıvılcım, büyük bir kavgayı körükleyebilir. Arkada kalanlar iyice sabırsızlanmaya başladı. Gür sesli biri, arkadakilere hitaben:
-Bakanlar çekilsin arkadaşlar, dedi.
Ben durabilir miyim o an?
-Bakanlar çekilirse, hükümet düşer, dedim.
Bu espriye kimse tebessüm bile etmedi, çok dikkat ettim. O gergin suratların biri güler mi? Diye! Herkes buz kesilmiş. Herkesin dişi dişini yiyor ama kimsenin de bir dişini görmedim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.