Belediye Başkanı Mustafa Poyraz ile 24 Aralık 2009 Perşembe günü Ulu Camii civarında bir gezi yaptık.

Yaklaşık 2 saat kadar süren bu gezide o civarda yapılacak olan tarihi restorasyon ve esnaflar ile yapılan sohbetlerin yanı sıra Başkan Poyraz’ın İspanya gezisini de konuşma fırsatı bulduk.

O Sabah saat 10.00 gibi gazeteci Mustafa Şirin telefon açarak Belediye Başkanı Mustafa Poyraz’ın gezisine birlikte katılalım dedi. Peki dedik ve Başkanı takip etmeye başladık.

Öncelikle her geçen gün Belediye Başkanında ciddi bir profesyonelleşme olduğunu gözlemliyoruz. İspanya gezisini anlatırken bir fotoğrafçı tekniği ile tarihi yerleri detay olarak bizlere tarif etmesi, anlatması ve dikkatini çeken yerlerin fotoğraflarını çekmesi ve bunlardan uygulanabilir olanları Kahramanmaraş’ta ki tarihi mekanların korunması ve restorasyonunda adapte etmeye çalışması, bu yönde görüş beyan etmesi doğrusu beni çok umutlandırdı.

Ben bir gazeteci olarak, kent yönetiminde gözlemin önemini hep yazıp durdum. Başka şehirlerde nasıl yapılmış? Bu yeni yapılanların Kahramanmaraş’a intibakı neden mümkün olmuyor? Şeklinde yerel yöneticilerin araştırma yapmalarını ve bu kente uygulamalarını arzu etmiştim.

Merhum Dr. Remzi İnce’nin yeri ve o civarda yapılması planlanan çalışma ile ilgili bilgiler verirken, İspanyada bir Yahudi Mahallesini gezdiğini ve bizimkiyle tıpkı benzerlikler gösterdiğini o mahallenin olduğu gibi korunduğunu ve her yıl milyonlarca turist gelerek gezdiğini anlattı.

Belediye olarak bütçelerinin olması halinde eski mahalleler ile Namık Kemal mahallesinde ki bütün yerleri satın alacağını ve Kahramanmaraş olarak topluca bir tarih çalışması yapıldığında Dünyada saygın bir kent haline geleceğimizi anlatınca doğrusu çok şaşırdım.

Oysa eskiden Kahramanmaraş’ta yabancılardan kalan yerleri yıkmak, talan etmek ve yok etmek adeta bir devlet politikası haline gelmemiş miydi?

Bu değişimin esası nedir?

Bana göre bu değişimin esası; yüreğimizde ki eski korkulardan arınmamızdır.

Hepimizin büyüdüğü yıllarda ki eğitime baktığımızda; iç ve dış düşmanlar, komşularımızın hepsiyle düşman, her an bu ülkelerin istilasına uğrayacağımız varsayımı!...

Şimdilerde herkese bir güven geldi.

Devletimiz bütün komşularımızla iyi ilişkiler içine girdi. Artık o eskiden var olduğu iddia edilen korkuların yerini iş birliği ve ticaret aldı.

Sanırım bu anlayış yerelde iş başında olan Belediye başkanlarına ve toplumun büyük çoğunluğunda genel kabul olarak yer etti.

Sayın Poyraz’ın bu gezisinden keyif aldım, mutlu oldum. Son dönemde bu güzel kenti tanıtma adına Ticaret ve Sanayi Odası, Kahramanmaraş Valiliği, Belediye kimi zaman el ele, kimi zamanda farklı projeler ile bir şeyler yapma uğraşına girdiler.

Kapıçam’dan sonra Yavşan yaylasının tescil edilmesi ve oralarda bir takım proje çalışmalarının yapılması sevindirici bir durumdur.

Birkaç yıla kadar Ulu camii ve o bölgede ki tarih, Namık kemal ve oralarda istimlak edilen evler ve yer altında ki gizli tarih, Eshab-ı Kefh ve diğer hazinelerimiz bir bir gün ışığına çıktığında Tarih ve Doğa turizminden Kahramanmaraş’ında ekonomik anlamda pay alacağını umuyorum.

Emeği geçenleri kutlamak istiyorum.

BİR DOST DAHA GÖÇTÜ

Çok uzun yıllardır tanıdığım Bertiz denildiğinde aklıma gelen birkaç isimden biri olan Zekeriya Gökçe, kalbine yenik düşerek aramızdan ayrıldı.

Merhuma Allah’tan rahmet dilerken, hısım ve akrabalarına, dostlarına ve sevenlerine bas sağlığı dilerim. Başımız sağ olsun dostlar!...