Mehmet TAŞ
Bir Pazar Yazısı!...
Haftada bir gün de olsa kendime tatil yapayım istiyorum. İstiyorum amma şartlar buna bile izin vermiyor.
Dün gece Aksu Tv’de “bizim taraf” proğramı normal yayın saatinden bir saat sonra başladı. Konuğumuz Türk Eğitimsen Şube Başkanı Mustafa Gökhan’dı.
Sevgili Gökhan hoca ile Kahramanmaraş’ın eğitim sorununu irdeledik. Eğitimdeki bu başarısızlığın yegane sebebini Milli Eğitim Müdürüne bağlamanın yanlış olduğu noktasında karar kıldık.
Düşünebiliyor musunuz 400 civarında yönetici vekalet ile görev yapıyor. Yanlış anlaşılmasın ama bu doğru bir uygulama değil. Behemahal bu soruna bir çözüm bulunmalıdır.
Artık bu vekalet işi kabak tadı vermeye başladı.
Hükümet yerelde ise Valiler bu işi çözmelidir.
Biz şehre yüksekten bakan evimden Kahramanmaraş’a bakarak bir Pazar yazısı yazmak ve bunu da bir şiirle süslemek niyetindeydim.
Yine dönüp dolaştı iş siyasete geldi.
Şu siyaset işine bir nokta koyalım diyoruz da, bu gün Pazar olmasına rağmen biraz sonra Karacasu kasabasına gideceğim.
Karacasu’da bana göre Haziran ayına doğru yerel seçim yapılacak. Adaylardan eski Belediye Başkanı Süleyman Topçuoğlu, seçim bürosu açacak. Gideceğiz Allah izin verirse, havayı teneffüs edeceğiz, insanlarla konuşacağız.
Ak Partinin yerel yöneticileri bu seçimi bir fırsata dönüştürebilirler, kentin bazı sorunlarını çözebilirler.
Çözebilirler diyoruz amma, o yönde atılması gereken adımlarda henüz atılmadı.
Neyse gelelim saadete!..
Hava açık ve güneşli. Dışarıda soğukta yok. Çocukları alıp pikniğe gitsek diyorum hani. Aslında bu düşünce kızlarımdan geldi ama. İşim var dediğimde çocuklarım çaresiz boynunu büktüler.
Öyle bir mesleği yapıyoruz ki; çocuklarımızın büyüdüklerine bile tanık olamıyoruz.
Gazeteci Mustafa Şirin kardeşim çok önemli bir şey olmadığı takdirde Pazar gününü evinde geçirir.
Biz hiç bunu da yapamadık.
Kimi zamanlarda ev ahalisi ile iki yabancı gibi oluyoruz.
Her önüne gelen bizi eleştiriyor.
Onlar ben bu yazıyı yazarken evlerinde horul horul uyuyorlar. Oysa bizlerin ne pazarı var ne de tatili.
Hep böyle uğraş ve çaba içinde topluma bir şeyler verebilme mücadelesi içinde olurken bazen kendini bilmeyen kimi ilkesiz insanların haksız eleştirilerini de göğüslemek mecburiyetinde kalıyoruz.
Okumayan, her hakkı kendinde gören, ilkesiz, sadece kendi menfaatlerini gözeten, yoz ve yobaz bir anlayışın esiri haline geliyoruz. Paylaşımdan uzak, sevgiden uzak, samimiyetten uzak, göstermelik kimi davranışlar ile vicdanının sızısını dindirme gayreti içinde gördüğümüz timsah gözyaşlılara rağmen hayat devam ediyor işte.
Evet… hayat devam ediyor.
Şimdi siz evinizde çocuklarınızla kahvaltı yapıyor olurken biz yola çoktan çıkmış olacağız.
Çocuklarımızın boynu bükük.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.