Düşmanları alt edip Türk’ün/Maraşlı’nın gücünü dünyaya gösterişimizin 97. Yılı’nı günahıyla-sevabıyla geride bıraktık.

“100. Yıl”a doğru hızla ilerlerken, bu senenin en akılda kalanı; Onikişubat Belediyesi tarafından hazırlanan “İstiklalden İstikbale Kahramanmaraş 12 Şubat Destanı”  isimli kısa film ve aynı filmde yer alan “Ah Maraş! Keşke seni kahraman yapan hikâyeyi herkese anlatabilsek!” sloganı oldu.

***

Başkan Sayın Hanefi Mahçiçek yine bir ilke imza koyarak, başrolünde duayen oyuncu Serdar Gökhan’ın oynadığı kısa metrajlı bu filmi yaptırdı. Yaşam sanallaştıkça bu tür kalıcı eserlerin oluşturulması daha çok önem kazanıyor. O yüzden Sayın Başkan’ı kutlamak isterim.

Filmin galası Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde yapıldı. İzlerken “duygulanmadım” desem yalan olur. İlgi oldukça yoğun, organizasyon mükemmeldi. Filmin CD’leri girişte herkese, aynı muhteviyatta yazılmış birer kitap ve al bayrağımızla birlikte dağıtıldı.

Gala sonunda gerek Serdar Gökhan, gerekse senarist tarafından; Kahramanmaraş’ın milli mücadeledeki rolüne yönelik uzun metrajlı sinema filmi ve dizi yapılması için görüşmeler yürütüldüğü açıklamaları (ya da temennîleri diyelim) ben dahil salondaki herkesi heyecanlandırdı. (İnşallah gerçekleşir!!)

***

“97. Yıl Kutlamaları”na kısaca değinecek olursak;

Bu sene, Büyükşehir tarafından ilk kez “Uluslararası Milli Mücadele Döneminde Maraş Sempozyumu” düzenlendi. Kutlamalar ilçelere yayıldı ve canlandırmaları ilk kez birkaç ünlü oyuncu haricinde Büyükşehir Tiyatro Ekibi üstlendi.

Sanatçı ve “şiirci” getirilerek lüzumsuz harcama yapılmadı!!

Ama resmi törenler yine(!!) Trabzon Caddesi’nde yapıldı. Tabi trafik yine felç..!! (Bir kısmımız mutlu olurken bir kısmımıza işkence çektirmemeyi öğrenemedik gitti!..)

***

“İmdi”…  ;)

Madem 2020’de “Kurtluş’un 100.Yılı”nı kutlayacağız. Öyleyse Kahramanmaraş olarak “100. Yıl”da kendimize hedefler koymalıyız ve o hedefleri gerçekleştirmek için hazırlıklara başlamalıyız. İşte o zaman “100. Yıl”da “mükemmel” bir kutlama gerçekleştirebiliriz.

Fakat bunu başarmak için siyasiler ve işadamlarımız başta olmak üzere topyekün bir “fedakarlık” gerekiyor.

Peki neler yapabiliriz?

Öncelikle; “Uluslararası Milli Mücadele Döneminde Maraş Sempozyumu”nun sonuçları da olmak üzere, “yeni nesil tarihçilerimiz”i de katarak, tarihçilerimizden oluşturulacak bir kurul tarafından üzerinde herkesin uzlaştığı “doğru bir tarih” ortaya koymalıyız. Sonra bu doğrultuda, işadamlarımızın destekleri ile kalıcı bir sineme filmi ve asla “Yedi Güzel Adam” gibi olamayan bir dizi çekmeliyiz. Bu yapımlarla hem tarihimizi; hem de milli mücadele döneminde yazdığımız kahramanlık destanını gelecek nesillere aktarmalı, hem de şehrin tanıtımını en iyi şekilde yapmalıyız.

Pek “ilgisi yok” gibi göründese;

Kutlamalarda, bir an önce Trabzon Caddesini terk etmeliyiz. Bunun yolu da Büyükşehir Belediyesi’nin bir an önce eski emniyet binasının yerini ; Şelale Park’ı da katarak dev bir kent meydanı yapmasından geçer.

Başka?..

Büyükşehir tarafından şehrin ulaşım sorunu köprülü kavşaklar, battı-çıktılar, otopartklar, yaya alt-üst geçitleriyle senkronize edilip daha akıcı hale getirilmelidir. Yani şehir içi ulaşımda “sorun” kalmamalıdır.

Kahramanmaraş’ın çevre şehirlerle bağlantılarını sağlayan yolları uluslararası standartlarda yapılarak bitirilmelidir.

Şehrin her köşesinde yaşayan vatandaşın sağlıklı temiz su içmesi sağlanmalıdır. Sır Barajı kurtarılmalıdır!

Havaalanı tamamlanarak “Kahraman Şehir”den hem yurt içine hem de yurt dışına uçuşlar sanlanmalıdır.

Şehrimize yeni ve modern bir stat yapılmaldır. Yedikuyular Kayak Merkezi Projesi hayata geçirilmelidr. Ilıca yolu gündemden düşmelidir.

Vesaire vesaire…

***

Yani sözün özü; her alanda atılacak adımlarla 2020’nin 12 Şubatı’na sorunlarından arındırılmış, daha konforlu ve daha yaşanılabilir bir şehir olarak girersek; başka bir ifadeyle “farklı alanlarda yeni destanlar” yazabilirsek, “Maraş’ı Kahraman yapan hikayeyi” de herkese daha iyi anlatabiliriz.

Hoşçakalın…