Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD Başkanı Trump ile görüşmesinin ardından CIA Başkanı Pompeo 24 saat içinde Türkiye’ye geldi. Trump yeni adımlar atıyor. Ve bu eğilimlerini,adımlarını da  yaptığı çıkışlarla ortaya koyuyor zaten.

CIA Başkanı Pompeo, ‘nun Ankara’ya ilk gelişi. Fakat sorduğu sorular ve ülke dengesini gözlemleme aynı zamanda ittifakları, Türkiye’nin pozisyonlarını anlamaya çalışıyor. Eski ABD yönetimi ile ilgili olarak Obama dönemindeki yaşananlar hakkında da bilgi almayı ihmal etmemiş. Genel anlamda olumlu geçen görüşmede can alıcı sorular sorup bunları not almış.

Pompeo CIA yönetiminin başında olmasına rağmen o asker kökenli bir siyasetçi. Bu nedenle de olaylara ve cevaplara yukarıdan bakan bir izlenim bırakmış. Ve en önemlisi Başkan Trump’la irtibat halinde yakın , güçlü bir CIA Başkanı olduğu izlenimi vermiş.

Terörle ilgili olarak PKK,DEAŞ,YPG ile ilgili uygulamalarda konuşulmuş. Görüşme olumlu geçince olumlu bir dialoğa girilecek umudu yeşeriyor, ABD ile. Lakin bekleyip göreceğiz.Ve tüm bunlara rağmen Ankara ihtiyatlı.

***

Merkezi Londra da olan , Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü(Chatham House=düşünce kuruluşu)nün 10 farklı ülkede yaşayan 10 binden fazla Avrupalıya sormuşlar:”Müslüman mültecilerin ülkenize gelmesi yasaklansın mı ?” Yapılan mülakatlar neticesinde katılımcıların yarıdan fazlası” evet, yasaklansın” demiş. Çeyrağinden fazlası da kararsız kalmış. Sanırım bu nedenledir ki ülkelerine yabancı olmasından çok “Müslümanların” gelmesini istemiyorlar. Asıl vahim olan bu.Yanlış izlenim, kirletilmiş bilgi ve Ortadoğu’nun son hali (bu hale kim getiriyor ki ?Halk bundan bir haber mi ?)

Batılılar “ırkçılık sonrası toplum” diyerek ırkçılığın olmadığını vurgulasa da 2000 yılından bu yana , sonuncusu yakın tarihte olmak üzere 300’den fazla camii kundaklandı. Peki bu zaman zarfında başka hangi dinin ibadethanesi kundaklandı ??...Hangi din mensubu dışlandı ve ülkeye girişleri yasaklandı ?

Yazar Anne Norton “20.yüzyıl Yahudi sorunun yerini 21. Yüzyılda Müslüman sorunu aldı”diyordu. Yahudilerin yıllarca lanetlenmiş ve kovulmuş sistematik haksızlıklara maruz kaldıklarını ifade diyor. Ve Müslümanlığın geldiği noktaya bakar mısınız ? Acaba neden ?Yetersiz ve sınırlı bilgi olabilir mi ?Müslüman karşıtlığı başkaca bir yorumu yok.

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Merkel’i kabulünde “islamist terör” konusu tüm medyada yankı uyandırdı.”islam” ve “terör” sözcüğünün yanyana gelmesi samimi Müslümanları rahatsız etti.

Sanki terörün sorumlusu Müslümanlarmış gibi gösteriliyor.Arkadsında bu olayları tetikleyen, mühimmat sağlayan, körükleyenler bugün islamiyeti karalama kampanyası başlatmış gibi.Merkel’den “islamist terör” ABD’den 7 ülkeye getirilen ülkeye girme yasağı…

Fakat ne yazık ki ortada görünen bir şey var ki görülen, duyulan savaşlar. ” tekbir getirerek adam öldürmek” Müslümanlara özgü bir davranış mıdır sorarım size ?

**

Ne yazık ki nitelik kazanmış bu durum ”islamofobi” olarak lanse ediliyor. Müslümanlara karşı önyargı ve saldırıların artması “ islamofobinin yükselmesi” olarak  algılanıyor. Bu anlamda batılı dediğimiz ve barış taraftarı olduklarını her fırsatta yineleyen devletler ancak Müslüman hakkında fazla bilgi sahibi değiller. Bu anlamda ırkçı söylemleriyle siyasi parti ve liderlerin oy oranları inanılmaz hızla yükseliyor. Bırakın yüksek sesle anons etmelerini, uygulamaya dahi koyuyorlar.

İtici gelen “islamofobi” sözcüğünün yerine “islam karşıtı” ya da “islam düşmanlığı” kullanılabilir.Ki bu daha açıklayıcı ve önyargıyı azda olsa hafifletici bir etkiye sahip.

***

Ne yazık ki siyaset ve mezhep duyguları islamiyeti bölüyor ve Müslümanları karşı karşıya getiriyor.Bu da islam dünyasındada ki din algısında ne büyük sorunları olduğu  ortaya çıkıyor.

Din adamlarının ve eğitimin bunda payı çok büyük. Bilgisizlik korkutur. Kulaktan dolma yarım bilgilerde yetersiz kalır. Yarım hoca dinden eder misali.

Çözüm  olarak teröre karşı mücadele edilmelidir tabi ki.Lakin Müslümanlar arasındaki hukuk, demokrasi ve dinsel hoşgörü kültürünü geliştirmek zaruridir. Aksi halde “islam karşıtı” sözcüklerini çok duyacağız.

***

17 nisan günü Kahramanmaraş’ı onurlandıracak  olan sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ‘ı karşılayacağımız yer yine Kıbrıs Meydan’ı mı olacak ?

 Cumhurbaşkanımız’ı karşılayacak bir meydanımız bile yok !...

 Yine trafik allak bullak mı olacak ?Bu demek oluyor ki henüz trafik sorunu bile halledilmemiş bir kentte en işlek yol meydan olarak kullanılacak. Kahraman kente yakışan bu mudur ?...

Kentin bir meydanı olmalı ki gelen misafirlerimiz, etkinliklerimiz şanına yakışır şekilde olsun!

Bir hafta boyunca etkinlik yapmak isteniyor, 12 şubat dolayısıyle ama nerede olacak bu ?

Trafiği aksatarak yine Kıbrıs Meydanında mı ??...

Ben ilkokul 3’ giderken Kıbrıs Meydan’ı kullanılırdı. Bugün 29 yıllık öğretmenim  halen aynı meydan kullanılıyor.Aradan geçen  yıllarda bir kent Meydanına bile yer açamamışız.Ne yazık !!!

*

Buradan sayın Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak Bey’e sesleniyorum:  Etkinlik , kutlamalarımız ve  törenlerimizi yapacağımız bir kent meydanına ihtiyacımız var.

Bu anlamda yardımcı olabileceğinizi düşünüyor sevgi ve selamlarımı sunuyorum.