Fatmagül Abacı
İnsan İnsan
Varlığımız ve inancımızla her daim sınanırız. Varlığımızı karakterimiz çerçevesinde; kendimize olan özgüvenimiz, olaylar ve insanlar karşısında verdiğimiz tepkiler, seçimlerimiz bizi biz yapan özellikler. Var olmak adına kendimizden ödün verdiğimiz sürece kaybeden biz oluruz. Onurlu ve ahlaklı birey olmaktan çıkarız. Bunun yanında yalancılık, dolandırıcılık, hırsızlık (fikir hırsızlığı ve maddesel hırsızlık), insanlara karşı saygı ve hoşgörüyü kaybetmek bir insan olmaktan çıkmak demektir. Her insan insanca duruşunu koruduğu sürece millet kalitesi de artacaktır.
Kişi hangi ırka, hangi ulusa tabi olursa olsun insanca yaşamak tabi ki en doğal hakkıdır. Bu hak kanunlarla belirlenmiş, davranış ve etik ahlak kurallarıyla çerçevelenmiştir. Amaç yaşanılabilir bir dünya olması için insan denilen canlının toplumsal kurallara ve etik olan bireysel davranışlara haiz olması gerekir. İnanç herkesin kendi ulaşabildiği doğrultuda bilgi ile inancını sürdürmek ister. Aksi bir durum olursa cephe almak yerine sorgulamak ve neden, niçin, ne, nasıl sorularına cevap araması gerekir. Hiç kimse farklı fikrinden dolayı suçlanmamalı. Çevresine ve kendine zarar vermediği müddetçe farklı fikrin insana neler kazandırdığını da düşünmek gerek.
Var oluş sebebimizi bile her insan farklı yorumlarken, nasıl bir arada daha mutlu ve sağlıklı ilişkiler kurup, milletçe refah düzeyde yaşarız?
Almanya’da her türden insan yaşıyor. Lakin toplumsal kurallar o kadar güzel uygulanıyor ki, kargaşa ve kavgaya meydan kalmıyor. Japonya bir metro sırasına girişi var, zannedersiniz başlarında polis var. Yok, yok !
İstanbul’da semtte haftada iki gün Pazar kuruluyor. Pazarcılar sabahın altısında gözlerini Pazar yerinde açıyorlar. Akşam beş ve beş buçuk arası bitiyor mesaileri. Mesai bitimi kendileri gidiyor, arkalarında bir kamyon dolusu çöp bırakıyorlar. Kir ve pislik içinde. Orayı belediye elemanları temizlemeden geçmek mümkün olmuyor. Kıyas yapmıyorum ama Almanya sabahtan öğleye kadar Pazar, öğleden sonra aynı mekanı otopark olarak kullanıyor. Arkada çöp namına bir şey bırakmadan gidiyorlar. Yok mu devletin zabıtası, belediyenin yok mu çöp konteynırı? Herkes kendi çöpünü temizlesin Azizim !
Herkes evinin önünü süpürse sokak tertemiz olur. Bilinir de yapılmaz. Bilinçli vatandaş olmak, ülkesini sevmekle olur. Sevilene sevgi gösterilmiyorsa nasıl anlaşılacak o sevgi. Ayrıca temizlik imandan gelir.
Cips ye, çekirdek ye at yere. Çöpçünün işi ne ? Çöpçü onu süpürünceye kadar belki artık silme şart olur, yıkama şart olur, isteriz belediyeden. Bir izmariti yerde gören, atmışlar bir de ben atsam ne olacak? Senin izmariti gören biri daha atıyor. Yerler izmaritten geçilmiyor. Sonrada vatan sevgisine dair mangalda kül bırakmazlar. İnsan sevdiği toprakları kirletir mi ? Biz de vatan sevgisi ölmek olarak addeilmiş. Değil ! Yaşadığın sürece canlı kalıp, vatana göz kulak olacaksın. Canlı kalmak her koşulda millet ve vatan için çok daha önemlidir.
Kalın sağlıcakla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.