Böylesi İyi Oldu

Bir insanın olduğu kadar bir kentinde alın yazgısı vardır. Kentlerde canlıdır. Kimi zamanda zirveye çıkar, kimi zamanda ise harabe halini alır.

1980’lerin Kahramanmaraş’ına baktığımızda tarım şehri olarak görürüz. 2010’ların Kahramanmaraş’ına baktığımızda ise Sanayi şehridir.

Zaman zaman Kahramanmaraş için tanımlama yapılırken Tarım ve Sanayi şehri tanımlaması yapılıyor. Ben bu tanıma katılmıyorum. Çünkü artık tarım olarak baktığımızda katma değer olarak baktığımızda Sanayinin yaptığı katma değerin % 10 kadar bile tarımsal katma değer yok gibi.

Kaldı ki; Kipaş Holdingin kurduğu 50 dönümlük serada üretilen domates ancak 500 dönümlük alana yapılan normal tarım ile alınabiliyor. O halde artık bu şehirde tarım yapılacaksa bile modern tarım teknikleri uygulanmalıdır. Hollanda’nın yüz ölçümü ancak Kahramanmaraş kadardır. Ama Hollanda’nın tarımdan elde ettiği katma değeri biz henüz Türkiye olarak alabildik mi?

Bunları neden yazdığıma gelince; Bilindiği gibi Kılılı Belediye sınırları içinde yer alan ve tarım arazisi olarak bilinen 800 dönüm civarında ki arazi üzerinde Belediye imar değişikliği talebinde bulundu.

Bu talep Toprak Koruma Kurulunda 2 Aralık 2010 tarihinde ele alındı ve karar 6-3 olmak üzere red edildi. Sonrası malum. Kılılı Belediyesi Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı nezdinde itiraz talebinde bulundu. Buraya gelen müfettişler inceleme yaptılar. Bu imar değişikliği talebinin detayları ortaya çıktı.

Söz konusu imar değişikliği ile ilgili verilen müfettiş raporu doğrultusunda 14 Ocak 2011 tarihinde Toprak Koruma Kurulu bu defa Vali Şükrü Kocatepe Başkanlığında toplandı.

Kurul söz konusu yerde istenilen imar değişiklik talebini yerinde buldu. Değişiklik talebinde de ayrıca değişiklik yapılmış.

Toprak Koruma Kurulunun ilk aldığı red kararı ve sonrasında kamuoyunda oluşan görüntüler, yazılanlar, çizilenler için bir şey söylemek istemiyorum.

Ancak Kılılı Belediyesi konu toprak koruma kuruluna gelmeden önce bununla ilgili bir basın toplantısı yapsaydı, konu ile ilgili bizleri aydınlatsaydı, sanırım durum o günkünden farklı olurdu.

Benim bir gazeteci olarak uzun yıllardır gündeme getirdiğim bir konu var. Bu da şu; Kahramanmaraş’tan Kömürler otobanına kadar yolun her iki yanı en az 500 metre derinlik olmak üzere Sanayi arsası olarak planlanmalıdır.

Zaman zaman geçmişte Kahramanmaraş Belediyesi sınırları içinde yer alan Gaziantep ve Adana, Kayseri yolu için bu kuralın uygulanması gerektiğini gündeme getirdim. Çünkü 1984 yılından bu yana teşvik kapsamında olan ve küçük bir yatırım olarak başlayan fabrikalarımız bu gün belli ölçeklere ulaşmıştır. Bu fabrikaların büyümesi gerekiyor. Bunlara büyüme imkanı verilmelidir.

Burada bir önemli konuyu daha dile getirmek istiyorum.

Kahramanmaraş ovasına yapılan fabrikaların etrafında oluşan gecekonduları kimse hesaba katmıyor, gündeme getirmiyor. Bu gecekonduların oluştuğu alanlar, fabrika sahalarından daha az değildir. Neden kimse bu konuyu ele almıyor? Almak istemiyor?

Kahramanmaraş artık bir sanayi şehri halini almıştır. En fazla on yıla kadar Kahramanmaraş’tan Kömürler otobanına kadar bu yolun her iki tarafı da fabrikalarla dolacaktır.

Bunu Türkoğlu ilçemize yapılacak olan Lojistik Köy ve Türkoğlu Organize Sanayi Bölgesi tetikleyecektir. Bu bölgede bulunan Belediyeler, Kahramanmaraş Valililği bununla ilgili bir çalışma yapmalı ve şimdiden planlamalıdır. Bu yapılmadığı takdirde tarım yapılabilecek sahalarımız azaldığı gibi, çarpık yapılaşmanın da önü alınamayacaktır.

Ancak Kahramanmaraş- Gaziantep, Kahramanmaraş- Osmaniye, Kahramanmaraş-Göksun yolunda şimdiden daha kapsamlı bir çalışma yapılarak sanayi arsaları üretilir ve geriye kalan alanların koruması sağlanırsa çok iyi olur diye düşünüyorum.

Kılılı, Türkoğlu, Beyoğlu ve Şekeroba bölgesi gelecekte cazibe merkezi olacak ve Kahramanmaraş’ın sanayi üssü olacaktır. Tarihsel süreç bu yönde gelişiyor.

Bunu da engellemenin mümkün olmadığını görüyorum. Toprak Koruma Kurulunun 14 Ocak 2011 tarihinde aldığı karara saygı gösteriyor, yukarıda izah etmeye çalıştığım konuların vakit geçirilmeden planlanarak hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Hayırlı olsun!...

ERKOÇ İSTİFA ETMEDİ

Geçen haftaya gündemini vuran ikinci önemli konu ise; Ak Parti İl Başkanı Fatih Erkoç’un istifa ederek Milletvekili aday adayı olacağı ile ilgiliydi.

Bu yazıları yazarken saat 13.30 gibi Fatih başkanla yaptığım telefon görüşmesinde, istifa etmediğini ifade etti. Kendi kararıdır, saygı göstermek gerek. Ben olsaydım bu fırsat bir daha elime geçmez der, istifa ederdim.

Sayın Başkan durmak yok yola devam dedi.

İnşallah gönlündeki yerlere ulaşır. Kararı hayırlı olsun!...

400 YATAKLI DA BİR KAÇ SAAT

400 yataklı Yenişehir Devlet Hastanesi ek bina inşaatı hızla devam ediyor.

Başhekim Dr. Nedim Şerefoğlu Cumartesi günü bizleri davet etti. Gazeteci arkadaşlarımızın büyük çoğunluğu geziye iştirak etti. Hastane inşaatı ile ilgili en ince detaylara kadar bizlere bilgi verdiler. Zaman zaman oraya kim gidecek diye yakınıp duruyordum.

Mevcut hastanelerin yıkılmasına ya da kaldırılmasına karşıyım. Fakat o hastaneye bir defa giden hasta da sanırım başka hastanelere de gitmez. Bütün konfor düşünülmüş. Her şey güzel olacak.

Bu arada bize iyi mihmandarlık yapan, hastane inşaatının da koordinatörü olan Dr. Nedim Şerefoğlu’na da ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Çünkü proje üzerinde bir çok değişiklik yapılmış, standardın yükselmesinde katkı yapmış. Emek vermiş, zamanın büyük çoğunluğunu hastane inşaatına adamış, işi yapan yüklenici firma yetkilileri bunu söylediler. Sayın Başhekim bu inşaatın bütün ilerlemesini bizzat takip ediyor dediler. Ortaya çıkan güzel bir eserle de hepimiz öğünmeliyiz diyor, emeği geçenleri Başhekim Şerefoğlu nezdinde kutluyorum.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet TAŞ Arşivi