Op.Dr.Uğur TOKA
Bulaşık Makinasında Conta Olmak
Bir insan için bulaşık makinasında conta olmak. Bunun nasıl bir cazibesi olabilir ki?
Köşemizin adı farklı bakış ya. Farklı bir açıdan bakalım.
Görev yaptığımız kurumu, kentimizi, ülkemizi insan vücudu gibi bir organizmaya, birçok parçadan oluşan bir makinaya benzetebiliriz. Nasıl ki vücudumuz üzerine düşen görevi yapan birsürü organ ve milyarlarca hücreden oluşuyorsa nasıl ki bir bulaşık makinası görevini yapan birçok parça, vida ve contadan oluşuyorsa , çalıştığımız kurumu yaşadığımız kenti ve ülkeyi benzer şekilde düşünebiliriz ve düşünmeliyiz.
İnsan vücudunda veya bir makinada yer alan organ veya parça, görevini layıkıyla yapıyorsa değer kazanır. Layıkıyla görevini yapamıyor ve bütüne katkı sağlamıyorsa ne kadar önemli bir parça da olsa değerli olamaz.
İnsanın en hayati organlarından olan ''göz'' ü, bazı hastalarımda, görevini yapamadığı ve dayanılmaz ağrılar verdiği için çıkarıp çöpe attığım çok olmuştur.
Toplumsal hayatta ve özellikle resmi kurumlarda sevdiğimiz insan, önemli insan ve ''değerli '' insan kavramlarının çok karıştığını düşünüyorum.
Karar vericiler belli bir konuma birini seçerken bizden mi değil mi diye cemaat , mezhep, etnik kimlik, hemşehrilik, akrabalık, partililik, saç sakal bıyık gibi konunun özüyle alakalı olmayan kriterleri didik didik ederler ama göreve getirilecek zat bu koltuğun hakkını ne kadar verir ne kadar iş yapar kurumuna ne kadar değer katar, bunu fazla hesaba katmazlar.
En basitinden bir ense traşı olurken bile ehliyet ararız beceri ararız. En sevdiğimiz yakınlarımız dururken hiç tanımadığımız bir berber kalfasına ense traşı yaptırırız. Çünkü seçim yaparken aradığımız kriter beceridir.
Evimizi boyatırken, arabamızı tamir ettirirken, gözlük alırken veya gözümüzü ameliyat ettirirken en sevdiğimiz en yakınımızdaki eş dost akraba değil beceri sahibi , işine değer katan insanları seçeriz.
Bulaşık makinamızın contası eskidiğinde onun yerine bizim için maddi manevi çok değerli olan alyansımızı takamayız. Alyansımız oradaki bir liralık basit contadan, maddi olarak kat kat kıymetlidir , çok daha önemlidir ama o makinaya değer katmaz tıkırtı yapar su sızdırır makinayı bozar.
Yüzlerce, binlerce vatandaşa hizmet veren kurumların verimliliği bir ense traşından, bir araba tamirinden , bir göz ameliyatından daha mı basit bir konu ki bu görevlere seçim yaparken beceri ve verimlilik dışında birsürü faktöre bakarak karar verilir.
Çok sevdiğimiz, eline ustura almamış yeğenimize ense traşı oluruz, motor kaputu açmamış köylümüze arabamızı tamir ettiririz bizim partiden olan berberimize göz ameliyatı oluruz bulaşık makanamız yıpranan contasının yerine çok sevdiğimiz alyansımızı takarız ve bu zihniyetle kamu görevlilerini seçeriz.
Neye rağmen bunu yaparız? Hepimizin bildiği, yüce peygamberimizin '' işi ehline veriniz'' öğüdüne rağmen
Sonrası mı. Hepberaber gümbürtüyü seyreder, noolacak bu memleketin hali diye kahırlanırız.
Ne dersiniz bulaşık makinasında takır tukur ses çıkarıp makinaya zarar veren bir alyans olmaktansa görevini kusursuz yapan bir conta olmak sanki daha iyi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.