Son zamanlarda özellikle Referandum sürecinin yaklaşması ile beraber Avrupa Ülkeleri ve bazı devletler deyim yerindeyse Türkiye’ye karşı Küresel bir kuşatma içine girmişlerdir. Tam da böyle bir zamanda Uluslararası alanda Türkiye aleyhine psikolojik savaşın kara propaganda ayağını diri tutmaya başladılar.

Hollanda’nın geçtiğimiz günlerdeki Türkiye tavrı iyi analiz edilmelidir. Hem Hollanda’nın hem Avusturya’nın sergilemiş oldukları bu tutum büyük abileri Derin Almanya’nın istediği şekildedir. Almanya’nın içindeki derin mekanizma Referandum öncesi Türkiye’ye karşı harekete geçmiş durumdadır.

Derin Almanya’nın dış hamlelerinden çok içte de planladığı önemli olaylar var. Özellikle Türkiye içindeki bir kanada Derin Almanya son derece büyük bir destek vermektedir. Bu kanadın hem Ordu içinde hem de sivil unsurlarda hem de bürokraside önemli adamları vardır. Derin Almanya’nın özellikle Alman İstihbarat Teşkilatı BND’ye bağlı olarak STK görünümündeki bazı dernekleri ve kuruluşları da iyi takip edilmelidir. MİT başta olmak üzere diğer İstihbarat teşkilatlarımız bu konuda çok hassas bir çalışma yürütmelidir. Özellikle ne zamandır yazıyorum ve canlı yayınlarda uyarıyorum.

Mart Ayı’na dikkat dedim. Bu dünün ulusalcıları bugünün küreselcilerine çok dikkat etmeliyiz. Fetö’den boşalan koltuklara bu derin kanadın adamları yerleşme gayreti içindedir. Sistematik olarak kendi adamlarını stratejik makamlara getirmektedirler. Fetö’nün en büyük düşmanı diye birçok önemli kademelere getirilen bu kişiler büyük bir yapılanma içindeler. Fetö gibi ABD’den destek alamasalar bile özellikle başta Derin Almanya olmak üzere Derin İngiltere’de bu kanada destek veriyor. Ordu içinde de bu kanadın adamlarına çok dikkat etmeliyiz. Türkiye’yi dışta kara propaganda ile çeşitli ayak oyunları ile yıpratmaya çalışanlar, şartları oluşturmak için önce dış sonra iç hamlelere başlayacaktır. Özellikle Türkiye’nin iç dinamikleri ile oynamaya kararlı olan bu grubun Mart ayı hamleleri çok önemli! Referandum öncesi son viraj olarak gördükleri Mart ayında kesin ve kanlı eylemler ile hedefe ulaşmak istiyorlar. Kasım ayından beri uyarıyorum. Bu konuda sayısız haber ve yazılarım var. Artık tereddüt dahi etmiyorum ki Mart ayında ikinci bir kalkışmaya hazırlanıyorlar. Ama tam manası ile karar veremiyorlar. Onlar da çok iyi biliyor ki bu son şansları ve başarısız olmaları halinde bir daha böyle bir şansları olmayacak…

Maalesef Derin Almanya’nın Türkiye’ye karşı sistematik bir şekilde yürüttüğü bu derin kuşatmanın şifreleri iyi okunmalıdır. Alman İstihbaratı BND hala Türkiye’de en çok ajan bulunduran istihbarat teşkilatıdır. BND’ye bağlı uyuyan başta DHKP-C ve Pkk hücrelerine dikkat! Hücreler uyandırılmayı bekliyor. Özellikle 21 Mart Nevruz Bayramında büyük planlar var. Bu planları ise kurumlarımızdaki birliği sağlayarak aşmalıyız. Milletin de bu konuda birlikteliği çok önemlidir. Türkiye çok hassas ve önemli bir süreçten geçiyor. Bu süreçte topyekün Devlet kurumları da dahil birlik ve beraberlik içinde olmamız lazımdır... Böyle zamanlarda Miili bir duruş sergilemek ve Devletin yanında olmak Milli hassasiyet bakımından son derece zaruridir.

Ve son söz: "İş o ki, ahali iyi günde de kötü günde de bir ola! "