Koray Kamacı
Günümüz haçlı seferleri vatikan önderliğinde devam ediyor
Günümüzde özellikle baktığımız zaman 21. Y.y Haçlı Seferleri devam etmektedir. Haçlı Seferlerinin çağa uyarlanmış şekli ile devam ettirenler, özellikle İslam Alemini büyük bir tuzağın içine çekmeye çalışıyor. Din ve Kültür yozlaşması Haçlı zihniyetinin en büyük projesi olarak günümüzde tam hızıyla devam etmektedir. Misyonerliğin Çağ’a uyarlanmış şekli ile yani; Müslümanları Hıristiyanlaştırmak değil, hakiki Müslümanlıktan uzaklaştırmak için çabalıyorlar. Ortadoğu’da özellikle Müslüman Coğrafyasına bu tuzağı da Vatikan önderliğinde başlatılan ‘’Dinlerarası Diyalog ve Ilımlı İslam’’ projesi ile yapmaya çalışmaktadırlar. Bu proje için Türkiye ise merkez üssü konumundadır. Özellikle Fetö ile bu proje yürütülmekteydi. Bu proje Vatikan’ın Fetö’ye verdiği büyük destekle beraber hem Afrika’da, hem Orta Asya’da ve hem de Ortadoğu’da pek çok yerde büyük bir titizlikle yürütülmekteydi. Gizli Kardinal olan Fethullan Gülen deşifre olunca ve özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında gücünü iyiden iyiye yitirince, Vatikan bu Dinlerarası Diyalog görevini Türkiye’den başka bir dini grubun cemaatin kontrolüne vermek için harekete geçti…
Özellikle Vatikan’ın Türkiye’deki üssü olan Büyükada’da San Pasifiko Kilisesinde yapılan önemli görüşmeyi çok önceden deşifre edip yazmıştım. Bazı Tv kanallarında da bu hususu bas bas bağırdım. Maalesef basında tam manası ile bu habere pek yer verilmedi. Vatikan’ın en önemli görevlilerinden, Papa’nın özel vekili ve Vatikan Dinlerarası Diyalog Konseyi Başkanı Kardinal Thomas Michel bizzat bu Dinlerarası Diyalog görevini Türkiye’den çok önemli bir dini gruba/cemaate vermiştir. Burada özel bir dua merasimi de tertip eden Kardinal, Papalığın en önemli 3. Bin yıl hedefi olan “Dinlerarası Diyalog Projesi” için yeniden düğmeye bastı… Görüşmenin yerini bilgisini yazıyorum ama tam manası ile görev verilen dini grup/cemaati kesinleştirmeden şimdilik yazmıyorum. Yakında zaten bu projenin bayraktarlığını yapanları görünce tespit edince, projede yeniden kimlere görev verilmiş anlarız.
Uyan Müslüman
Evet sevgili dostlar geçmişte de olduğu gibi Alem-i İslam’a büyük tuzaklar kurulmaktadır. Müslümanlar üzerlerine atılmış bu ölü toprağından bir önce kurtulmalıdır. Bizler birlik olduğumuz da Tarihte neler yapabileceğimizi yedi düvele gösterdik. Geçmişte olduğu gibi yine oyun büyük! Özellikle İslam’ı Dinlerarası Diyalog gibi projeler ile yozlaştırmaya çalışanlar, Müslüman’ın zihnindeki İslam şuur ve bilincini, Cihad duygusunu, manevi gücünü ve her şeyden önemlisi Allah’ın kelamı olan Kur’an-ı Kerim’i gönlümüzden almak ve onların istediği bir şekle sokmak için var güçleriyle çalışmaya devam etmektedirler. Düşman 21. Y.y Haçlı Seferlerini sadece savaş ile değil bu şekilde de yürütmektedir. Peygamber efendimizin de dediği gibi ‘’ Vatan Sevgisi İmandandır’’ Bizler Peygamberimizin bu sözünü hiçbir zaman unutmayalım. Unutmayalım ki düşman geldiğinde Vatanımız için küffara karşı Cihad ve gaza duygumuzu ön plana çıkaralım. Unutmayın; onların istediği de bizleri Hristiyanlaştırmaktan ziyade, hakiki Müslümanlıktan uzaklaştırmaktır. Ama bizler biliyoruz ki; ‘’Kafirler istemese de Allah Nurunu tamamlayacaktır.’’ Saff 8
Hedef Türkiye
Bugün baktığımızda Vatikan’ın Dinlerarası Diyalog konusunda hala Türkiye’de bazılarına görev vermesini de iyi analiz etmeliyiz. Fetö’den sonra kısa bir süre bu projeden bahsedilmedi. Hatta Diyanet özellikle kendi bünyesinde bu proje kapsamında geçte olsa çok önemli temizlik yaptı. Ama gelinen noktada Türkiye’de bu projenin kaldığı yerden devam etmesi için başta Vatikan olmak üzere pek çok güç odağı harekete geçmiş durumdadır. Bu projenin daha öncede dediğimiz gibi merkez üssü Türkiye’dir. Çünkü İslam Alemine bu projeyi Türkiye üzerinden yaymak istiyorlar. Türkiye’de bu projenin ısrarla yapılmasında önemli bir sebep daha var. Türkiye geçmişte de olduğu gibi Türk-İslam Birliğini kuracak tek ülkedir ve deyim yerindeyse İslam’ın da son kalesidir. Bu kaleyi özellikle son dönemde yapılan pek çok Küresel operasyonla devirmeye çalıştılar. Son olarak 15 Temmuz’da bunu denemek istediler ama Millet buna izin vermedi. Ve biz inanıyoruz ki muhakkak üstünüz. Rabbim zalimden hainden ve içimizdeki münafıklardan bu son kaleyi korusun İnşAllah…
Son olarak, zaman zaman Türkiye’de bazı kesimler bir takım söylemler ile gençlerin ve milletimizin aklını bulandırmaya çalışıyor. Neymiş efendim: Küresel güçlere kafa tutmamalıyız, AB çok güçlü aman onlara bir şey demeyelim, ABD’ye söz söylemeyelim bizi yakar, İsrail’i eleştirmeyelim şöyle güçlü böyle güçlü, İngiltere ile iyi geçinelim bizi mahveder vs. gibi söylemler ile milletin kafasını bulandırmaya çalışan malum gruba aşağıda yazı olarak kısa ama anlam olarak çok büyük bir kıssa paylaşacağım...
Fil Suresi’nin Hikayesi
Asırlar önce zalim Ebrehe büyük Fillerden oluşan bir ordu hazırlamıştı. Ebrehe yola çıktığında, tüm Mekke ahalisi korkudan dağlara kaçmıştı. Ebrehe bu kocaman ordusu ile Mekke’ye doğru yürürken, birden gökyüzünde Ebabil kuşları belirdi. Bu aslında kuşlar ile fillerin savaşıydı. Hak ile Batıl’ın cengi idi. Kuşlar gagalarında tuttukları taşları üstlerine bırakarak Ebrehe’nin ordusunu yerle bir etmişti.
Şu hayatta kendinizi ne zaman kuşlar gibi küçük ve savunmasız hissederseniz, bu Sure’yi hatırlayın. Bizde büyük ya da güçlü olan kazanmaz; Allah kimin yanındaysa o kazanır. Vesselam…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.