Op.Dr.Uğur TOKA

Op.Dr.Uğur TOKA

Futbol

 

Aylardır  gündemdeki  yerini  koruyan  şike davası yavaş yavaş sonuçlanıyor. Hiçbir kulübe ceza verilmedi, Aziz başkan da tahliye olunca bu süreç bitecek.

Bazıları bu sonuçları büyük bir adaletsizlik, şikenin müsamaha görmesi falan filan olarak değerlendiriyor ama geniş çerçeveden bakınca olay böylemi acaba?

Şöyle bir örnek verelim.

Diyelimki bir çarşıda bütün işyeri sahipleri bazen faturasız işlem yapıyor, yani usülsüz iş yapıyor yani  vergi kaçırıyor.

Günün birinde vergi denetmenleri bir işyerine girip inceleme yapıyor ve usulsüzlük tespit ediyor ve yıkıcı bir ceza sözkonusu oluyor.

Böyle bir durumda komşu işyeri sahipleri üç şekilde davranabilir.

Birinci ve en erdemli davranış görevlilere şunu demektir.'' bu çarşıda herkes aynı şekilde çalışır bu suç ise aynısını bizde yapıyoruz ayrımız gayrımız yok''.

Tabi en erdemli tavır bu olmakla beraber bunu beklemek biraz hayalcilik olur.

İkinci tavır ses çıkarmadan durmaktır.

'' Eyvah, bizde aynı şeyi yapıyoruz ama şansımızdan bize bakmadılar. Arkadaşımıza kötü oldu ama elden ne gelir, Allah yardım etsin ''  diyerek sessizce olaylara seyirci kalmaktır.

Üçüncü ve ahlaki açıdan en zayıf davranış ise , kendisi de aynı işleri yaptığı halde '' yuh adamın yaptığına bak, ayıp ayıp ,tüyü bitmedik yetim hakkı yenirmi, bu tipler yüzünden memleket iflah olmuyor'' diyerek akıllara, vicdanlara zarar bir tavır sergilemektir.

Hatta daha ileri gidip valiye kaymakama gidip şunun yaptığı terbiyesizliğe bakın diye şikayet etmektir.

Bu süreçte birinci tavrı beklemedik ve doğal olarak görmedik.

İkinci tavrı gösteren kulüplere de diyecek bişey yok.

Ama bazı kulüpler açık açık üçüncü tavrı gösterdi. Bu tavrın bu tiyatro sahnesinde karşılığı yok ama  perde arkasında , sağduyulu vicdanlarda hiç de hoş karşılanmadığını söylemek gerek.

Şike diye gündeme gelen kavramı futbol ahlaksızlığı  olarak genellersek  bu durumun Türk futbolunda kökleşmiş olarak mevcut olduğunu söylememiz gerekir.

Maalesef Türk futbolunda futbolcu, teknik adam, hakem ne kadar  varsa futbol ahlaksızlığı da o kadar vardır.

Futbol ahlaksızlığı hakem ayarlama olabilir,  cezayı sildirmek olabilir, şike olabilir, hatır şikesi olabilir ,transfer şikesi olabilir.

Bunu yapan şikecidir.

Biz Mars'tan yeni geldik, billur gibiyiz , hiç şike  yapmadık diyen ise hem şikeci hem de yalancıdır.

Bu süreç genel olarak toplum vicdanının da bir aynası oldu.

PFDK kararları açıklanınca bunun sadece  bir takımı kurtarmak için yapılan bir kıvırtma olduğu söylendi. Bir takıma özel bir uygulama olduğu söylendi.

Yani çarşıdaki aynı işi yapan esnaftan biri yakalanmış, diğerleride en azından sessizce olayları izleyeceğine '' tüh, utanmaz ,  ayıp ayıp'' diye ortalığı birbirine katmış, ve bu işyerine gaddar bir ceza yazılmayınca da ''adalet bu mu''   diye isyan etmişlerdir.

Halbuki herkesin aynı işi yaptığı bir ortamda bir kuruma  özel suç isnat edilmesi ne kadar doğruysa  kuruma  özel    yönetmelik değişikliği de o kadar doğrudur. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Op.Dr.Uğur TOKA Arşivi