Gazetecilik öldü mü?

 

Kahramanmaraş’ta eskiden gazeteciler atlatma haber, özel haber ve özel röportaj yapmak için birbiri ile kıyasıya mücadele ettikleri o yıllarda gazeteciliğe ilk adımı attık.

12 Eylül Askeri darbesi olmuş, çıkartılan gazetelerin prova baskıları önce Sıkıyönetim basın birimine gider onay alındıktan sonra da basılarak dağıtımı yapılırdı.

Şimdi gazeteler ön provalarını bir yere götürüp onay almıyorlar. Ancak mahalle baskısı, korku, görünmeyen sansür gazetecileri mesleğini yapmakta zorlar hale getirdi.

1985’li yıllarda, Rahmetli Şeref Turhan, Rahmetli Osman Sayın ve Rahmetli Aladdin Başlayıcı arasındaki tatlı rekabeti, haber atlatmayı zaman zaman yaşadık.

Değerli dostum Cengiz Halil Çiçek Anadolu Ajansı Gaziantep Bölge Müdürüydü. O yıllarda gecenin bir yarısında evimden beni arayıp haber ile ilgili bilgiler aldığını hatırlarım.

Mesleğe başladığım ilk yıllarda Bölge gazetelerine haber servisi yaptım. Öyle uzun yıllar falan da değil. Ben daha çok Kahramanmaraş odaklı yani yerel kulvarda koştum.

Yerelde günlük köşe yazmak, özel haber yapmak, çalıştığınız gazeteye reklam ve abone bulmak çok daha zordur.

Özellikle 2000’li yıllardan sonra Kahramanmaraş basını çok ciddi bir travma içine girdi.

**

Bilgisayar, dijital fotoğraf makinası, internet gibi araçların ortaya çıkması, araştırma gazeteciliği bitirdi.

Kopyala- yapıştır tarzı yüzeysel, iki fotoğraf birkaç cümle yazı ile haber yapıldığı döneme girdik.

Şimdilerde iş tamamen AA, İHA, DHA gibi ulusal ajansların İl ve İlçe temsilcileri üzerinden haber kotarılıyor.

İnternet siteleri gökten zembille inmeye başladı. Vergi kaydı yok. İşyeri yok. Her hangi bir ajansa abone değil. Ajansların ve özel haber uğraşı içinde olan insanların ortaya koydukları haberleri çalarak gazetecilik yapıyorlar.

**

Gazeteci oysa; açık konuşulanları değil gizli konuşulanları araştırarak bunu haberleştirdiği zaman, haber ortaya çıkar.

Belediye meclislerinde açıktan konuşulanları değil, imar tadilatlarında, bu tadilatların arka planlarında nelerin döndüğünü araştırarak ortaya çıkardığı haber olur. Haber değeri taşır.

**

52 yaşına girmeye çok az bir zaman kaldı. 18 yaşından bu yana öyle ya da böyle rızkımı bu meslekten ediniyorum.

Mesleki tecrübemiz arttı. Ancak mesleki şevkimiz azalıyor. Kolaycı yaklaşım, bana ne tarzı yaklaşım, ilgisizlik, ciddiyetsizlik bu mesleği yerlerde süründürmeye başladı.

Size bir örnek vermek istiyorum.

Dün Saat 13.00’de Kahramanmaraş Sabancı Kültür Merkezinde Tekstil Zirvesi açılışı yapıldı. 10 Oturum yapılacak. Orada Kahramanmaraş ile ilgili çok önemli bir organizasyon gerçekleştiriliyor.

Ama bununla ilgili bir iki özet haber dışında bir şeye rastlamadık. Oysa eskiden o kıt imkanlara rağmen bu konuyla ilgili çok çok daha fazla haber ortaya çıkardı.

Bundan da anladım ki; Kahramanmaraş’ta gazetecilik ölüyor. Yarın bir gün benim gibi gündemi takip eden ve bunu köşesinde yazan birkaç kişi de bu mesleği bıraktığında Kahramanmaraş’ta gazetecilik toptan bitecektir.

**

Bunun suçlusu bu meslekte uğraşanlar değildir. Türkiye’de ilk 500 şirket içine girmekle öğünen ancak Kahramanmaraş’ta basın sektörüne yatırım yapmayan, maddi ve manevi destek vermeyen sanayiciler, siyasetçiler başı çekiyor.

Kahramanmaraş’ta güçlü basın oluşturulmuş olsaydı, Gazetelerde bu konuyla ilgili onlarca haber ve görseli görebilirdik.

Komşu kentlerimizde Ticaret ve Sanayi Odaları bunda öncü rol üstlenirken biz onca mücadelemize rağmen bunu gerçekleştiremedik. Bir yerde eksik vardır.

Kahramanmaraş’ta da artık eksiklerin konuşulması vakti gelmedi mi?

(NOT: Çok ağır bir gribal enfeksiyon geçirdiğim için bu önemli toplantıları takip edemiyorum. Ancak emeği geçenleri yürekten kutluyorum.)

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mehmet TAŞ Arşivi